Kaşlarını çatmış olan kadın arkasındaki iki kadınla birlikte Scott'ın aşık olduğu kıza yöneldiler.Öndeki kadının saçları siyahın görebileceğiniz en koyu tonundaydı ve ten rengi en az kız kadar beyazdı.Ellerinde ve göz kenarlarında belli kırışıklıklar vardı,ancak kadının yüzüne baktığınızda ilginizi kırışıklıklarından çok göz rengi çekiyordu.Tıpkı yöneldiği kız gibiydi,soğuk mavi gözler...
Saçlarını topuz yapmıştı ve üstünde eski ama değerli olduğu belli olan bir cüppeyle ve olabildiğince dik asaletiyle kızın önünde durdu ve ellerini beline koydu.''Victoria!'
--------
Baffora saklandığı yerden nefesini tutmuş olanları izliyordu.Şu an resmen kendi bölgelerinde tehdit sayılabilecek yabancı insanlarla karşı karşıyaydı.Ancak içinde bir his vardı,sanki bunlar insan değillerdi.Bir insanın teni bu kadar kusursuz ve açık tende olamazdı.Baffora burun kıvırdı,kıskandığını kendisi de biliyordu.Ancak şu an nazlanmanın sırası olmadığını da.Onun için sürü ve güvenlik çok önemliydi.Şu an izlediği şey,sürüsüne karşı bir tehdit olabilirdi ve nazlanma kısmını şimdilik ertelemişti.
Kızın tam karşısında duran kadının arkasındaki 2 kadın ciddi bir şekilde etrafı süzmeye başladılar.Hafif kilolu olanı,Baffora'nın olduğu tarafa bakıyordu ve dolayısıyla bu Bafforanın nefes almaya bile ürkmesine neden olmuştu.4 kişiye karşı tek kişi hiç adil değildi! Ve kadın sürekli olarak onun tarafına baktığından bundan çok rahatsız olmuştu.
Geri geri adımlarını atmaya başladı.En iyisi sürüden birkaç kişiyi yanına alıp tekrar buraya gelmek ve neler olduğunu kesin bir şekilde öğrenmekti.Gerekirse karşısındaki tehdit her neyse,onunla savaşırdı da.Bu düşüncelere dalmışken birden dikkatsizliğine geldi ve kadının görüş açısına girdi.Şu an o ve tombiş kadın bakışıyorlardı,vücudunu hareket ettiremiyordu.Nasıl bir heyecansa bu,nefes bile alamıyordu!
Kadın gözlerini kıstı ve ona tekrar baktıktan sonra,renkli gözleri yavaşca açıldı.Ardından ağzını açmıştı ki,bir ses o konuşmaya başlamadan konuşmasını kesmişti.Önündeki kadının sesiydi bu ve diyordu ki ''Victoria!''
Kilolu kadının,bu öfke ve endişeyle karışık bağrıştan dolayı dikkati dağılmıştı.Yeşilin anlatılamayan bir tonuna sahip gözlerini diğer kadına çevirdiği anda,Baffora oradan tüydü!Baffora her ne kadar bazen dikkatsiz olsa da,fırsatını bulduğunda cin gibi bir kızdı! Gerçi,pek çok kez başına bela açmıştı bu özelliği ama neyse...Elinden geldiğince hızlı bir şekilde mutasyon geçirip,kurt haliyle kampa koştu.
-----
Victoria yere bakıyor ve elbisesiyle oynuyordu.Annesi yine bağırıyor ve ona bir nutuk çekiyordu.Ancak kadının ne dediğini dinlemiyordu,sadece kolyesini ona getiren kişiyi ve kim olduğunu düşünüyordu...Annesinin adını bıkkınlıkla tekrar ettiğini idrak ettiğinde,elbisesiyle oynamayı bıraktı ve boğazını temizledi.''Efendim anne?'' sesi çok kısık çıkmıştı,sırtından soğuk bir ter aktığını hissediyordu.Gözlerini kaldırıp annesine bakmaya cesaret edemiyordu,yaptığının hata olduğunu ve bunu bilmem kaçıncı kez tekrarladığından dolayı ailenin geri kalan üyelerinden de nutuk çekeceğini biliyordu.Ne sıkıcı şeydi bu ya!
Derken birden teyzesinin sesiyle kafasını kaldırıp annesine baktı.Şükürler olsun ki ona bakmıyordu.Annesi kızgınken,buz mavisi gözlerinin derinliklerindeki öfke parlıyordu.Pek hoş bir manzara olduğu da söylenemezdi,çünkü insanın dizlerini bile titretebilecek kadar ürkütücü görünüyordu.
Gözleri yeşilin çok çekici bir tonunda olan,ancak kilo sorunundan dolayı dış görünüşüyle ilgili sorunlar çeken teyzesi ve annesi birbirlerine bakıyorlardı.''Ah,Bonnie.Şimdi olmaz!'' dedi annesi ve gözlerini kızına çevirdi.Bir şey demeye fırsat bulamadan,kendisini dürten kardeşine öfkeyle kafasını çevirdi.Ve buz gibi bakışlarından attı.Bonnie bunu pek önemsemiyor gibiydi,yüzünde daha çok endişeli bir ifade vardı.
''Biri bizi gözetliyordu kız kardeşim,ve teni yanmıştı.''Teni yanmıştı terimi kendi ailelerine has bir ifadeydi.Birinin onlardan olmadığını ve tehlikeli olduğuna emin olduğunda söylenirdi.Onların ailesinin hisleri güçlüydü,hemen hemen asla yanılmazlardı.
Victoria'nın annesi tüm vücudunu kardeşine çevirerek ellerini onun omuzlarına koydu.''Emin misin?Bu alana yerleşim kurarken güvenli olduğundan emindik.'' Kardeşi onaylarcasına kafa salladı.Ve ikisi birden aynı anda kafalarını Victoria'ya çevirdiler.Gözlerinden fışkıran baskıcı bakışlar ve cevap bekleyen surat ifadeleri...
-----
Victoria,teyzenin lafından sonra dünyadan kopmuştu diyebiliriz.Ya teyzesi onu gördüyse? O zaman ne yapacaktı,hadi kendini yine kurtarırdı ancak onu da kurtarmak istiyordu.Eğer teyzesi hissettiyse bu imkansızdı.O,kalbinin küt küt atmasına neden olan oğlanı da kurtarmak istiyordu,ancak kafası allak bullak olmuştu.Çözüm yolu yok gibiydi.O bir kurttu,bunu çok rahat bir şekilde hissetmişti yanındayken.Ancak ona içinde öyle bir güven besliyordu ki! Düşlediği şeyin asla gerçekleşmeyeceğini bile bile,kendisine yaklaşmasına izin vermişti Victoria.
Nefesini tutmuş,bir eliyle diğerini tüm gücüyle sıkıyordu.Stresten ölebilirdi o an.Ve annesiyle ablasının bakışlarını fark ettiğinde herşey bitti diye düşünmüştü.''O kız kimdi Victoria?''
Kız mı? Ne? Kız? Victoria çok şaşırmıştı.Hatta öyle ki fal taşı gibi açılan gözlerinin ardından yüzünde oluşan gülücüğü ve çektiği oh be faslını gizlemek için büyük uğraş sağlamıştı.O çocuğu görmemişlerdi! Ve,belki de düşleri gerçek olabilirdi.O an ne olacağını düşünmeden ekledi ''Arkadaşım!''
----
Bu sırada Baffora,kampa varmak üzereyken kendi kendine fısıldadı.''Demek adın Victoria...Kardeşime yaklaştığın her anı cehenneme çevireceğim.''
