3

13 1 3
                                    

Birkaç kere hırsızlık yapmıştım. Aslında sadece kıyafet ve biryerlerde unutulan cüzdanlar dışında büyük bir hırsızlık yapmamıştım. Ve şimdi siyahlar içinde bir villanın saatlerdir boşalmasını bekliyorum. Ne kadar da harika değil mi(!)

Sonunda tüm ışıklar sönüp garajdan bir araba çıktıktan sonra garaj kapısı kapanmadan içeriye rahatça sıvışmıştım. Güvenlik kamerası olup olmadığını bilmediğim için giydiğim boyunlu badimi gözümün hemen altına kadar çektim. Zaten kapüşonlu hırka sayesinde saçlarımı gizleyebildiğim için bir sorun olacağını düşünmedim.

Hızlıca garaj ile ev arasındaki kapıyı elimdeki eldivenlerle açtıktan sonra içeriye sıvıştım. Evden çıt sesi gelmediği için boş olduğuna daha da ikna oldum. Hızlı ve sessizce üst kata çıkıp odaların kapılarını bir bir açmaya başladım. Tek aradığım yer bir ebeveyn odasıydı. Muhtemelen değerli eşyalar bir çekmecede yada kasada olurdu. Umarım kasa olmazdı. Çünkü o zaman işim zorlaşırdı.

Koridordaki son odayı açtığımda ilk dikkatimi çeken şey odanın havasızlığıydı. Sonra ise hızlıca gözlerimle odayı taradığımda giyinme odası olduğunu düşündüğüm kapı dikkatimi çekti. Ve bingo tam da tahmin ettiğim gibi.

Çekmeceleri açmaya başlamadan önce odanın en dibinde duran tablo ilgimi çekti. Bir giyinme odasında tablo neden bulunuyordu acaba...

Tabloya yaklaşıp yerinen çıkarttığımda tahmin ettiğim gibi bir çelik kasa olduğunu gördüm. Dijital olmaması sevindirirken hemen etrafta kasaya uyacak bir anahtar aramaya başladım. Her çekmeceyi didik didik aradım ama koca odada bırakın kasaya uymasını anahtar bile yoktu. Harika!

Siyah sırt çantamdan steteskopu çıkarttıktan sonra hemen kasaya dayadım. İşe yarayıp yaramayacağını bilmiyodum bile ama denemekte fayda vardır değil mi?

Yavaşça kasanın üzerindeki kolu çevirmeye başladım. Dikkatlice dinlerken içinden bir ses geldi. Doğru sayı olduğunu anlayıp durdum.

Bu kasadan eski evimde de vardı ama hiç açmaya çalışmamıştım fakat 4 sayıdan fazla şifre konulamıyordu diye biliyordum. O yüzden aynı işlemi 3 kere daha yaptıktan sonra kasanın kendini geri atıp açıldığını farkettim.

İçindeki bir miktar para ile değerli gözüken işlemeli kolyeyi alıp sırt çantamın içine attım. Kasanın içinde bir fotoğraf vardı tam bakacaktım ki garaj kapısının açılma sesini duydum.

Hızlıca kasanın kapısını kapattıp giysi odasından çıktım. Odanın kapısına yaklaşınca aklıma takmayı unuttuğum tablo geldi. Neyse önemli değildi nasıl olsa birisi soyulduğunu anlayacaktı.

Odanın kapısına yaklaştığımda ayak seslerinden birisinin merdiven çıktığını düşünüyordum. Kalbim hızlıca atmaya başladı. Kapının arasından koridoru izlerken birden koridorda loş bir ışık yandı ve ben kapının arkasına geçtim.

Ayak sesleri git gide daha yakından gelmeye başlayınca birisinin bu odaya gireceğini anladım ve elime bu eve gelmeden önce yanımda getirdiğim şok cihazını aldım. Hazırda bekliyordum. Kalbim dışarıya çıkacakmış gibi atıyordu.

Birisi yavaşça kapıyı açıp odaya baktıktan sonra derin bir nefes alıp bıraktı. Kız mı erkek mi kaç yaşında hiçbirini anlayamıyordum. Sadece siyah bol bir tişört vardı üzerinde kafasında da sanırım bere. Bunu da az çok seçebiliyordum.

Kapının ilerisine yavaş bir şekilde birkaç adım atınca beynimden 'şimdi' diye bir komut geldi ve vücudum benden bağımsız odanın içindeki kişinin üzerine şok cihazını dokundurdu. Sırtından dokundurduğum için yüzünü göremedim ve o panikle evden koşar adımlarla çıktım. Kim olduğunu çok da merak etmiyordum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 24, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Who Are The Real You ?/ Michael CliffordHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin