O gün yine her zaman ki gibi saat 6 civarlarında kendimi dışarıya atmıştım.Hava en güzel halini almıştı resmen.Hafiften bir rüzgar vardı ama soğuk da değildi en sevdiğim.Kot pantolon spor ayakkabı t-short ve sonbaharın olmazsa olmazı kapşonlumla kendimi oldukça özgür hissediyordum.Yanıma hiç arkadaşımı almamıştım.Oldukça çok arkadaşım olmasına rağmen bu gün kafamı dinlemek istiyordum.Basket sahasının orası çok sessiz ve boştu.Oysa çoğunlukla bisiklet süren çocuklar,Basketbol oynayan çocuklardan tutunda banklarda dedikodu yapan teyzelere kadar herkes olurdu.Bugün tek bir kişi dahi yoktu.Gidip hemen bir banka uzanıverdim.Rahatıma oldukça düşkün biriyimdir.Müziğimi açıp gökyüzüne bakmaya başlamıştım.Yaklaşık 10 dakika sonra bir kaç insan sesi duymuştum.Kafamı kaldırıp doğrulduğumda Nehir ve yanımda 16-17 yaşlarında bir çocuk gözüme ilişmişti.Nehir yan apartmanımızda oturan fiziği düzgün yüzü oldukça güzel olan ara sıra kıskandığım bir komşumuzdu.Yanındaki çocuk ise burada hiç görmediğim ama sanki çok iyi tanıdığım biri gibi gelmişti.Fakat burada ilk defa görmüştüm.Saçmalama Özge insan insana benzer diyip tekrar yattığım pozisyona dönmüştüm.Onlarda başka yöne doğru yürüyüp gitmişlerdi zaten.Saatin geç olduğunu havanın kararmasından anlayıp saate baktığımda saatin 8 e geldiğini fark edip eve doğru yürümeye başlamıştım.Apartmana yaklaştığımda önünde kocaman bir eşya kamyonu vardı.Koltukları apartmana doğru taşıyorlardı.Yine klasik ev taşımaları..Oldukça çok olurdu bizim apartmanda.İçeriye girip asansörü beklemeye başladım ama geliceği yoktu sanırım.Mecburen dünyanın en üşengeç insanı da olsam o koca 9 katı yürümek zorunda kaldım.Bizim kata çıktığımda tek adım atıcak gücüm kalmamıştı.Oldukça asabiydim ve dışımdan şu asansörü nedem tutarlar ki sanki diyivermiştim."Arkamdan bir ses eşya taşınıyor o yüzden olabilir
belki."demişti.Oysa bunu biliyordum sadece yorgundum ve içinden çatıcak bir şey arıyordum.Dönüp arkama baktım ve gördüğüm yine o çocuktu.Hani şu Nehirin yanındaki..Fakat haklıydı ve söyliyecek tek bir cevap bile bulamamıştım.Zaten oldukça yorgundum.Fakat ilgimi çeken şey çocuğun benim arkamı döndüğümde yüzündeki o surat değişikliğiydi.Oldukça şaşırmıştı.Benimde aklıma gelen en mantıklı şey şu olmuştu ve söyleyivermiştim."Neden şaşırdın?" Çocuk cevap vermeden yaklaşık 1-2 dakika beni incelemişti.Heyy diye bağırdığımda irkilip"Efendim? Bir daha söyleyebilir misin?" Dedi."Birine mi benzettin?" Demiştim bu sefer.Çocuk afallayarak"E-evet yani sanırım"dedi.Tuhaftı çünkü benimde onu gözüm bir yerlerden ısırıyordu.Sanki bende seni birine benzettim ama olur böyle insan insana benzer diyip gülümsedim.Annem'in sesini duymuştum."Özge napıyorsun orda gelsene!"dedi.Çocuğun ağzından "Tabi ya Özge"kelimelerini duymuştum ama daha fazla konuşamadan Sonra görüşürüz eve girmiştim.Annem dikilmese hemen sorucaktım oysa..Şimdi düşün dur bu beni nerden tanıyor diye.Annem sorular sormaya başlamıştı.-Onlar kimmiş kızım? +Yeni komşular galiba anne.-O çocukla ne konuştunuz? Bir ihtiyaçları mı varmış? +Hayır anne. Mutfaktan çıkmasam bir ton soru daha sorucaktı.Bu yüzden odama doğru ilerleyip kendimi yatağa attım.Ve kafamda beni delirten o soru vardı.O çocuk kimdi?
Evet arkadaşlar hikayenin güzel olucağını düşünüyorum.Tabi ki sizin desteklerinize ihtiyacım var.70 okuma 15 vote gelince devam edeceğim teşekkürler sizi seviyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadece Bir Umut
RomanceSıradan bir hayatı olan Özge'nin yeni taşınan karşı komşuları ile değişen hayatı ve hayat hikayesi..