"Sevgili günlük,
Bugün kim bilir kaçıncı günü içimdeki acının, saymayı bıraktığım kim bilir kaçıncı gün.
Bugün bir karar verdim, gidiyorum. Bütün anılarımı, çocukluğumu, acılarımı bırakıyorum artık. Terkediyorum bu evi. Evet acele bir karar oldu ama eminim. Daha fazla durmamalıyım burada. Kendimi kurtarmam lazım bu vicdan azabından, onu öldürmem lazım. Ben onu öldürmezsem, o beni öldürecek. Çarem kalmadı başka. Bi çare gitmek burdan, bi çare kaçmak. Kaçıyorum. Acılarımdan kaçıyorum, vicdanımdan, içimdeki susmayan haykırışlardan. Gidiyorum bu evden, bi daha dönmemek üzere.
Her şeyi silip sıfırdan başlamak için hayata, gidiyorum. Seni de götürmüyorum canım günlüğüm. Biliyorum yıllardır her derdimi yüklendin satır satır, ihanet ediyorum sana. Ama seni götüremem, bütün acılarım sende. Sende burda kalacaksın. Küçük bir çanta hazırladım kendime. Birkaç parça giysi koydum, uyku ilaçlarımı aldım. Merak etme onları da bırakıcam yavaş yavaş, ama önceleri ihtiyacım olacak. Fotoğraflar, onları götürmüyorum. Biliyorum, çok saçma. Ama götürürsem, her baktığımda her şey tekrar canlanacak. Götürmemeliyim. Elimden gelse aklımı bile bırakmak istiyorum burda. Elimden gelse her şeyi unutmak istiyorum. Hemde öyle çok istiyorum ki. Öyle umutsuz, öyle zavallı, öyle çaresiz bir haldeyim ki...
Ben gidiyorum günlük, kendimi bulmaya, özüme kavuşmaya, çaremi bulmaya gidiyorum.
İçinde saklamanı istediğim tüm anıları unutabilmek dileğiyle...
Hoşça kal ! "