Vampir Okulunda İlk Gün

105 16 10
                                    

Çok geç geldi bu bölüm bu konuda üzgünüm. Bu bölümde de 1000 kelimeyi geçgin yazdım lütfen yorum yapıp vote verin.
#Edrien
Bugün kesinlikle lanet olası birgün olacak. Çünkü.. BİZİ ERKEN KALDIRDILAR! Vampir Okuluna gidecekmişiz. Hangi lanet olası okul erken olur ki! Burası cidden hapishane gibi. Herkesi odalarından çıkarıp kapıların önünde sıraya alıyorlar. Biz de hiç umrumuzda değilmiş gibi-ki değil- dağınık saçlarımızla, ağzımız yüzümüz kayık bir şekilde, pijamalarımızla, yarı uyuyanan halde zombi gibi kapının önünde sıraya girdik. Bu da ne yakışıklı vampir kokusu alıyorum.
"Vampir kokusu alıyorum.."
Bir dakika.. BEN NE DEDİM?! VAMPİR ŞEHRİNDEYİZ, TABİKİ VAMPİR KOKUSU ALACAĞIM... :'(
koluma yediğim darbeyle yere yapıştım. Benim söylediğim cümleyi öğretmen duymuş olmalı ki yanıma yaklaştı. Gözlerimi açtığımda karşımda bir çift ayak vardı.
"Bu da ne?"
Diyerek kafamı geriye doğru çektim. Ve oturdum. Yarı kapalı gözlerimle karşımdaki kişiye baktım. Takım elbisesi giymişti.
"Evleniyo muyum yoksa?"
Yavaşça ayağa kalktım. Bazı vampirler sırıtıyor, gülmemek için kendilerini sıkıyordu, bazıları da kıkırdıyordu. Yüzümü buruşturup ellerimle gözlerimi ovaladım ve gözlerimi yavaşça açtım.
"Ne dediğini yüksek sesle söylesene!"
Diye bağırdı karşımdaki takım elbise giymiş olan yaşlı bunak -,-
"Duysaydın."
Diyerek omuz silktim. Birden herkes sustu ve ciddiyete büründü.
"Yere yığılmadan önce söylediğin şeyi birdaha söyle!"
Şimdi ne diyeceğim? Masum rolü yaparak Else ve Seylah'a döndüm. Yavaşça karşımdaki adama baktım.
"Vampirler... Okul yakışıklı vampir kanıyo!"
Diyerek ağzını açık bıraktım. Herkes kıkırdamaya başladı. Else ve Seylah da gülmeye başladı. Birden karşımdaki adam kafasını eydi ve kafasını bana doğru kaldırdı. Vampire dönüşmüştü. Ağzını açıp
*ğııkh*
(vampirlerin dişlerini hösterirken çıkardığı ses sjsjksks)
Diye bir ses çıkardı. Ellerini yukarı doğru kaldırdı, tırnakları uzamıştı (Blood fanı yazar sjsjskd). Boynumdan hızla tuttu ve beni duvara yapıştırdı.
"Saygılı ol seni lanet olası."
Nefes alamıyordum. Ağzımdaki sahte ama gerçek gibi gözüken düşlerimi çıkartıp bende aynı sesi çıkardım. Tırnaklarını boğazıma batırmaya başladı.
"Saygılı ol dedim!!"
Boynumda ufak çizikler meydana gelmişti. Boğazımdan süzülen sıcak bir sıvının aktığını hissettim. Herkes dehşete düşmüş gibiydi. Kapının önündeki sırada olan herkes vampire dönüşmüştü. Kafaları ağrıyor gibi görünüyordu. Hepsi kafasını tutup bakmamaya çalıştı. Else ve Seylah da rol yapmak zorunda olduğu için kafalarını çevirdiler. Boynumda büyük bir ağrı vardı. Hızlıca nefes alıp vermeye başladım. Karşımdaki adam bana hızla yaklaştı. Aramızda 1 cm bile yoktu. Sinirden deliye dönmüştüm. Kapı hızla açıldı ve içeriye kavga ettiğim o yakışıklı vampir girdi.
"Ne zamandan beri aramıza yeni gelen bir vampire saldırıyorsun Reagour (recar)."
Adam aldırmadı ve tırnaklarını bana daha da batırmaya başladı. Yine boynumda süzülen sıcak bir sıvı... Dayanamayıp adama hızla tekme attım. Adam karşıdaki duvara kadar uçtu. Bende hızla yere düştüm ve ellerimle kendimi tuttum. Kafamı kaldırdım. Ben vampir değildim o yüzden yaralarım iyileşmiyordu. Ne yapacağımı bilmiyordum. Ama aldırmadım. Sinirle ellerimle kendime yukarı doğru ittirdim ve ayağa kalktım.
"Sen nesin? Kendini ne sanıyorsun? Bana saldırma emrini sana kim verdi? Ölmek mi istiyorsun?"
Diyerek adama doğru ilerledim. Adam güçsüz düşmüştü. Yığıldığı yerden kalkamıyordu. Onu üzerine attığım duvar kırılmıştı. Adamı ellerimle havaya doğru kaldırdım. Pijamamın kol kısmının ordan çıkardığım bıçakla Vampirin boğazını yarısına kadar yırttım. Bunu el çabukluğuyla yaptığım için kimse bunu görmedi. Tırnaklarımla yaptığımı sandılar. Adamın boğazını yarıya kadar yırtınca heryere kan fışkırdı. Ve adam yere yığıldı. Kafası kesmediğim yere doğru eğildi ve kestiğimin yerin içi göründü. Bense psikopatça, sinirli bir şekilde adama doğru bakıyordum. Herkes cidden çok korkmuştu. İçeriye birden sağlık görevlisi olan yakışıklı vampirler girdi ve adamı alıp götürdüler. Benim kavga ettiğim vampir ise
"Herkes üstünü giyip okuluna gitsin! "
diye içeride bağırdı. Sonra bana şaşkına dönmüş ama çaktırmayan bir yüz ifadesiyle tip tip baktı. Ben hiç aldırmayıp cool bir şekilde odamıza girdim. Saçımla boynumu kapatmıştım. Bu yüzden yaraları kimse görmedi. Odaya girdiğim de
"Çok muhteşemdi lan!" Diye bağırdım. Seylah'la yumruk çakıştık. Else'yle de el çakıştık. Ben olayı kendi açımdab anlattım onlara. Bıçağı nasıl salladığımı falan. En sonunda yaraları kapatmada Else bana yardım etti. Yaraları tamamen görünmez hâle getirdik. Ve yakışıklı bir vampir grubunu takip edip okula vardık. Herkes kimlik kartını göğsüne takmıştı. Bizde çantamızdan çıkarıp göğsümüze taktık. Kâbus ( Mrs.Nightmare ) olarak bilinmek çok hoşuma gidiyor ya.
'Bayan kâbus, çabucak ayağa kalkın lütfen' falan. Yeni takma adlarımıza alışmamız gerek sanırım. Ben zaten alışkınım biri bana Bayan Kâbus dese direk bakarım nö pröblem yani (ego ego!)
Okula girdiğimizde herkesin gözü bizdeydi. Güzel olunca herkes bakıyor tabi ; ) (Ego ego!)
"Bayan G*r*z*k*l* egonu yere indir artık."
Sınıflarımız ayrıydı. Sınıflar 12. Sınıf gibisinde ayrılmamıştı. Cesur, Bilgin, Hızlı, Kontrolcü, Güçlü, Dövüşçü gibisinden ayrılmışlardı. Ben "Cesur" , Else "Bilgin" , Seylah "Hızlı" sınıfına girdi. Ben sınıfa girdiğimde herkes birbirine meydan okuyordu. Hiçbirine aldırmadan sınıfa girip en arka masaya oturdum. Ben sınıfa girince herkes susup yerine oturdu. Bir süre kafamı sıraya kapatıp uyumaya çalıştım. Kafamı kaldırdığımda herkes bana bakıyordu. Sonra içeriye uzun yakışıklı bir vampir boy geldi ;) O da bana bakmaya başladı.
"Nereye bakıyonuz ***"
diyerek etrafıma bakmaya başladım.
"Sınıfa yeni geldiğin için kendini tanıtmalısın"
dedi öndeki uzun yakışıklı vampir boy.
"I am a ben b*tches."
"

Düzgünce tanıt kendini!"
"Aman be! Yazıyo ya burda!" Diyerek göğsümdeki kimlik kartını gösterdim.
"Kendimi tanıtmaya ne gerek var."
Diyip yerime oturdum. Bir süre herkes bana baktı. Ben de göz göze geldiğim kişiye
'Hayırdır? Ne bakıyon olum'
Bakışları attım. Onlarda hemen gözlerini kaçırdı. Derste tek duyduğum şey
'blah blah'
ydı. Ben de dersi dinlemedim o yüzden. Because I am a Zeki b*tch. Tenefüse çıktığımızda önce derste ne işlediğimizi birbirimize anlatacaktık. Sonra uyuyakaldık. Gözlerimi açtığımda hemen dibimde olan bir erkek yüzü gördüm. Yüzlerimiz neredeyse birbirine değmek üzereydi. Ellerimle o kafayı hızla ittirdim.
"N'oluyo lan ***"
Karşımdaki kafa hızla okulun bahçesinin diğer köşesine düştü. Ama bedeni yoktu. Değşete düşmüş bir şaşkın suratla o kafaya bakıyordum. Hızla oturduğumuz o banktan kalkıp
kafaya doğru koştum. Kafayı elime alıp Dehşete düşmüş bir suratla kafaya baktım. Kendimden uzak tutuyordum. Sonra kafayı yere atıp ayağımla hızla ezmeye başladım.
"O sadece bir maket. Sen ne yapıyorsun? Kes şunu ezmeyi!" Diyerek birisi kafayı ayağım altından aldı. Ve yüzüme bile bakmadan çekip gitti. Ben de onun yüzünü görememiştim. Ama sesi çok tanıdık gelmişti. Sanki buraya gelmeden önce de duymuştum o sesi. Else ve Seylah koşarak yanıma geldi. Onlarla beraber bir banka oturdum ve neler olduğunu anlattım onlara. O sesi daha önceden duymuş olduğumu da söyledim. Vampir olduğundan şüphelendiğimiz birisi yoktu bu yüzden kim olduğunu bulamadık. Ama o kişi her kimse bizim vampir olduğumuzu sanıyor. Bizi de ondan birisi, bir dost sanıyor...

DÜŞMANIMLA AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin