Bölüm şarkısı Kalben - Fırtınalar.
Yorumlarınızı ve beğenilerinizi bekliyorum :) Keyifli okumalar dilerim.
Kübra.
Efsun ;
Deniz Han gittikten sonra koşarak odama çıkıp Dışı mor kelebekli olan defterimi elime aldım hemen yazmaya başladım ,
Geldi. Buraya geldi. Ona bu kötülüğü yapmak istemiyordum ama kendimi geri çekemiyorum.
Onu tekrar yaralayacak bir şey yapmak istemiyorum. Hem de hiç. Bir çekim var aramızda beni ona , onu bana çeken çok güçlü bir çekim ona , ''Deniz Han bak sen benim gibi yaralısın ve ben sana daha fazla yara açmak istemiyorum hem daha 2 gün oldu tanışalı adın ve yaşın dışında tek bildiğim öğretmenim olduğun ama kendime engel olamadan seni düşünüyorum. Sürekli.'' Dedi ve derin bir nefes alıp devam etti ''Seni tekrar yaralamak istemiyorum , gülüşün öyle güzel ki hep öyle aklımda güzel gülüşün kalsın istiyorum'' dediğim de Birkaç saniye durup bana aynen şöyle söyledi ;
''Öğrencim olman inan s.kimde değil aslında hiçbir şey umurumda değil Efsun. Senin dışında. 1 senedir hissetmediğim bütün duyguları 2 günde bütün hücrelerimde hissettiren kızı tanımak istiyorum ben. Üzülsem de senin yüzünden olsun istiyorum Efsun.''
Üzülsem de senin yüzünden olsun istiyorum. Bir cümle insanın içine işler mi? Benim işledi. En derine işledi. Ona sadece sarılmak istediğimi söylediğimde sarıldık sadece orada ne kadar kaldık hatırlamıyorum ama 20 senelik hayatımda hissetmediğim bütün duyguları orada , Deniz Hanın kollarında hissetim. Yarın her şeyi konuşacağımızı söyledim. Ona anlatacaktım bunu hak ediyordu bilmeye hakkı vardı. Evet kesinlikle anlatacaktım. Bunları yazıyorum çünkü yarın bunları unutma ihtimaliyle yaşıyorum.
Defteri kapatıp çekmece koyup yatağıma girdim huzurluydum ve kendimi huzurlu bir uykuya bıraktım.
Sabah uyandığımda başımda feci bir ağrı vardı , dayanılmayacak feci bir ağrı. Yataktan kalkmaya çalıştım ama başım ciddi anlamda beni zorluyordu , bağırmamak için kendimi çok zor tutuyordum. Yavaşça tekrar yataktan kalkmayı denedim bu sefer kalkmayı başarınca banyoya doğru yöneldim duş her zaman iyi gelirdi , gece boyu kabus gördüğümü de varsayarsak tek çözüm oydu.
Duştan çıkınca hazırlanıp aşağıya indim evde hala soğuk hava dalgası dolanıyordu , herkes sormak istiyor ama kimse cesaret edemiyor gibiydi. Bende konuşmadım. Ne söyleyecektim ki? Siz saklıyorsunuz ama ben biliyorum mu? Başıma şiddetli bir ağrı saplanınca başımı tutum ve dudaklarımdan istemsizce bir ah döküldü. Herkesin gözünün bende olduğuna emindim dayanamayıp konuşan annem oldu
''Ne oldu Efsun iyi misin?''
Anneme bakınca gözünde ki korkuyu gördüm, korkmamalıydı ama. Ben her şeyden korkan biriydim zaten kimse karşımda korkmamalıydı.
''iyiyim sadece başım kalktığımdan beri ağrıyor.''
Babam masadan kalkıp ilaç dolabına gidip içinden bir ilaç çıkartı , büyük bir bardağa ilaç koyup bana getirip ; ''iç dedi''
Soğuktu ve sanırım ben eve neden ıslak , halsiz bitkin bir şekilde geldiğimi açıklayana kadar öyle olacaktı. Konuşmadım dediğini yaptım ve ilaçla suyu içtim. Sonra herkese dönüp ''Afiyet olsun'' deyip masadan kalktım. Odama çıkıp çantamı aldım , çekmeceden mor kaplı defterimi çantama atıp tekrar aşağı indim. Mutfağın kapısından içeri doğru kafamı uzatıp ''Ben çıkıyorum'' dedim
Ayakkabılarımı giyerken ablam yanıma gelip ''Ben bırakayım mı seni'' dedi.
''Gerek yok ablacım ben giderim.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sessiz Ruhlar Serisi - Kelebeğin Ruhu
Teen FictionLanet olsun unutuyorum ben! Her şeyi annemi, babamı ,kardeşimi, ablamı, ölen abimi, ne olmak istediğimi, hangi rengi sevdiğimi, en çok hangi yemeği sevdiğimi, beni ne sinirlendirir, ne güldürür hepsini unutuyorum anladın mı hepsini! Bu yüzden var bu...