Efsun;
İnsanlar hep mutluğu bekler, mutluluk için çabalar aslında mutlu olmak için fazla bir şeye ihtiyaçları yoktu. Ama insanlık nankör olduğundan elinde olan hiçbir şey ona yetmez. Abim hep sevgi her şeyin üstünden gelir derdi, onun üstünden gelemeyeceği hiçbir şey yok derdi.
Abimi öldüren ise bir kıza duyduğu sevgiydi...
Sevgi; ölü bir ruhu diriltirken diri bir ruhu öldürebilecek en tehlikeli silah.
Ben mutluluğu aramıyorum, ben sevdiklerimle mutsuz olmaya da razıyım yeter ki kötülük bizden uzak olsun.
Deniz Han sesi duyduğu an etten bir duvar gibi önüme kapandı, gelenin kim olduğunu görmek için başımı uzattım. Bu adamı bir yerden tanıyordum fakat nereden olduğunu hatırlamıyordum.
''Ne işin var lan senin burada!'' Deniz Hanın ses tonu daha önce hiç duymadığım kadar sertti. Sinirini kasılan sırtından anlıyordum, elimi koluna koydum bu hem onu biraz sakinleştirmek için yaptım. Korkuyordum ama bunu belli etmeye niyetim yoktu.
''Deniz Han hep şanslıydın değil mi?'' Bu sefer Arda araya girdi ''Canına mı susadın lan sen ibne!''
''Canıma susamış olsaydın buraya gelmezdim, birini öldüremeyeceğinizi sizden daha iyi biliyorum.''
''Yanılıyorsun'' dedi Deniz Han. Adam diliyle damağına vurdu ''cık'' diye bir ses çıktı.
''Yanılmıyorum'' ellini uzatarak Deniz Hanın arkasını işaret ederek beni gösterdi. ''O buradayken yapamayacağını biliyorum.'' Deniz Han başını hafifçe yana çevirerek bana baktı , gözlerim de ki korkuyu görmemesi için başımı eğdim. Burnundan sert bir nefes aldı. ''Burada olan kimseye zarar vermeyeceksin, herkes gidecek sadece ben kalacağım.''
''Hayır'' diye bağırdım. ''Bırakmam seni.'' Kolunu iyice sıktım elimi tutup bana döndü , ellerimi yüzüme yerleştirdi. ''Şşştt sadece biraz sohbet edeceğim, hiçbir şey olmayacak.'' Başımı iki yana salladım, göz yaşlarım çoktan düşmeye başlamıştı ''Seni bırakmam.''
''Benim de seni bırakmaya niyetim yok güzelim.'' Dedi adam. Deniz Han dişlerini sıktı, sakin kalabilmek için ekstra bir çaba gösterdiğini görebiliyordum. ''Ne istiyorsun Demir!'' Adam elini bana doğru uzatarak beni işaret etti. ''Onu, benden aldığının yerine.'' Deniz Han öne atıldığında onu tutamayacağım kadar hızlıydı. ''Ulan şerefsiz, ablam senin yüzünden öldü ibne!'' Deniz Hanla birlikte Arda'da öne atılmıştı , adam pantolonun arkasından silahını çekti yukarıya doğrulttu ve ateş etti. Çığlığım bile o sesin yanında sessizdi Deniz Hana doğru gidecektim ki ablam bana sarılarak beni durdurdu. ''Deniz Han!'' ''Dur ablacım gidemezsin, onlarda durdu bak iyi Deniz Han.'' Ablama tutundum, hep olduğu gibi.
''Ablanı sen elimden aldın, birlikte olmamızı sen engelledin!'' diye bağırdı adam. ''Ablam evleniyordu zaten şerefsiz, sen öldürdün ablamı! Sen!'' Duyduklarımla bu adamın kim olduğunu hatırladım, bu Demirdi , ve o bir katildi.
''Efsunu alacağım Deniz Han, ölüsünü ya da dirisini. Onu senden alacağım. ''Deniz Han'' diye bir kere daha çığlık attım.
''Onun kılına zarar gelirse , seni gerçekten öldürürüm. '' Midem kaynamaya başlamıştı, korku bütün bedenimi ele geçirmek üzereydi. ''Yalvarırım ona zarar verme..'' sesim ağladığım için boğuk çıkmıştı.
''Bugün biri ölecek dedi'' Demir O kişiyi sen seçeceksin Deniz Han'' Deniz Han başını arkaya doğru çevirdi göz göze geldik, gözlerinde korku vardı. Artık ayakta duracak gücüm kalmamıştı, dizlerimin üstüne düştüm. ''Efsun'' diye bağırdı Deniz Han. ''Orada kal ve bir tercih yap'' Dedi Demir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sessiz Ruhlar Serisi - Kelebeğin Ruhu
Novela JuvenilLanet olsun unutuyorum ben! Her şeyi annemi, babamı ,kardeşimi, ablamı, ölen abimi, ne olmak istediğimi, hangi rengi sevdiğimi, en çok hangi yemeği sevdiğimi, beni ne sinirlendirir, ne güldürür hepsini unutuyorum anladın mı hepsini! Bu yüzden var bu...