Sabah saat 07.56 civarında uyandım. Başımda bekleyen bir adam vardı.
-Merhaba Dolunay. Ben senin psikiyatristinim. Adım Sarp Sarı.
-Merhaba ama neden psikiyatristim var? Ben iyiyim deli değilim.
-Tabii ki iyisin. Sana ailenin olayını anlatacağım. İlerisinde yemek yemeyip, uyumayıp eve tıkılıp asosyele bağlayacak olabilirsin. Neyse dediklerimi unut.
-Lütfen anlatın efendim.
-Bak Dolunay. Bu kolay değil ama. Annen, babanla boşanmak istemiş. Ve-ve baban anneni sevdiği için bunu kabul etmemiş. Annende "o zaman olacakları izle ve acı çek lanet olası" demiş.
-ee?
-Aradan 2 gün geçmiş ve babanın Parise iş için gitmesi gerekmiş. Otel odası da Eyfele bakıyormuş. Baban annenin yanında bir adam görmüş ve sarılıyorlarmış. Baban annenin yanına gidince annen birden babanın koluna silah sıkmış.
-Babam bana düştüğünü söyledi.
-Ve...
-ve ne?
-Annen dün intihar etmiş.
Ben sustum ve birazda gözlerim doldu. Sonra birden kalktım ve oradaki aynaya yumruk attım. Elim yarıldı. Sinir krizi geçirdim.
-Senden nefret ediyorum Annnneee! İyiki geberdin. Diyerek hıçkırıklara boğuldum. Doktorum beni durdurmaya çalıştı ama ben durmadım. Heryeri yıktım. Hiç uyumadım. Yemek yemedim. Hiç gülmedim. Ve bunla beraber iki ay geçti. Acıyla ve nefret ile tam iki ay. Ama artık unuttum. Çok soğuk kanlı olmaya başladım. Hiç konuşmamaya başladım. Çok değiştim. Babamda bizi terk etti. Ablam evlendi ve umrumda değilim. Abim askerden kaçtı ve hırsızlık yaptı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YALNIZ KÖŞK
Teen FictionKocaman bir köşkte yalnız kalsan neler olurdu? Ufak tefek gerilimler, genç kurgu ve macera. Oku. Pişman olmayacaksın.