SAYGIYLA GENÇLEŞİR AŞK

9 1 1
                                    

       Canım sevgilim, bir meleksin gözlerimde iz bıraktıran. Bedenimi hafifçe çekip sana yönlendiren bir melek. Ben de karşılık veriyorum. Aşkımızın pencereleri önünde kanat çırpıp uçan kuş gibi, uykusuz ve sessiz gecelerimde seni hayal etmek gibi. İşte bu gibileri yüreğimde hissettiğim an da seviyorum seni. Gece yarısı tenha bir aşkın pınarlarında yıkandık. Birbirimizi daim kılmak için razı olduk. Seni zevkle yaşamak kadar daha bir heyecan tatmadım. Sevgi tomurcuklarım dallarımda bahar gelmeden açtı. Hiç kaybolmayacak ve yıkılmayacak baharımsın sen.

         Bu gece en sihirli bir güne rastlayıp talihimin kusursuz kollarına düştüm. Prensesim, giymiş melek giysisini, delice kendimizi kaptırdığımız dansı seyrediyoruz. Eşsiz güzelliğinin ötesinde zamana meydan okuyor sevgimiz. Aşkın sırrına erişiyoruz ikimiz, saygıyla eğilen bakışlara rastlıyoruz. Ardından başka bir oda da sevgiyle sevişen çiftlere, başka birinde mutlulukları için sema'ya açılan eller ile birlikte dua eden dillere, bulutlar üzerinde dolaşan çiftlere, sevgi sözcüklerine, yüreklisine, sevenine, psikopatına rastlıyoruz. Sırrına vakıf oluyoruz aşkın. Saygıyla gençleşiyor aşk, gözlerine dalıyorum. Hayal sanıyorum. Seni seviyorum. Canım sevgilim.

    Güneş kendisini yeni bir güne merhaba demenin mu-habbetine kaptırmış ve mutluluğumuzu kanıtlarcasına odamızın içinde dolaşmaya başlamıştı.

     Bak, dışarıda güneş kendini tüm çıplaklığı ile sermiş yeryüzüne. Şahit kılıyorum aşkımıza güneşi. El sallıyor perde aralığından. O güzel yüzünü benim için aydınlatıyor.

     Kuşlar "Günaydın." der gibi ötüşüyorlar. Her biri evliliğimize birer tebrik mektubu bırakıyor. Güller mevsiminden önce açmış, belli ki bizim için açmışlar. Bu anın mutluluğuna şahit olmak için bizce koparılmayı bekliyorlar.

      Rüzgârlar da güneşin hafif sıcaklığını omuzlarına alıp yoğurduktan sonra, tatlı ve hoş bir havayı yuvamıza gönderiyor. Geçen uzun gecenin sarhoşluğu hala üzerimde... Büyülediğin gözlerim hala gözlerinde. Tatlı bir alışkanlık oldun bedenimde. Evlilik ile süsledin çekirdek yuvamızı. Bu yüzden aşırıya kaçarak seviyorum seni.

      Balkon keyfine rastlıyor aşkımız. Ilık bir esinti ile kendimize geliyoruz. Saçların rüzgârlarla dans ediyor. Öyle bir dalgalanıyor ki saçların, tek tek saç tellerini sayabiliyorum. Kuşlar eşlerinin ellerinden tutup, gökyüzünden yeryüzüne doğru süzülürlerken, saçlarının arasından geçiyorlar gibi. Rüzgâr, belli ki beni de düşünüyor.

      Senin sol tarafından esen ani bir rüzgâr, benim gözlerimin içine bakmanı sağlıyor. Tatlı bir heyecana kapılıp birbirimize ellerimizi uzatıyoruz.

      Geniş bir evrende ufak bir nokta gibiyiz, ancak aşkımızın bu evrene sığmayacağını çok iyi biliyoruz. Bu yüzden tekrar hissedebilmek için geceyi, dudaklarının arasından dudaklarıma bir öpücük konduruyorsun. Keskin bir bıçak kadar etkileyici, pamuk kadar yumuşak bir dokunuş... Samimi, tüm duyguları yansıtan içten bir öpücük sergiliyorsun. Ben hala o anı düşünüyorum.


Buse Kondur

Sana baktığımda,

Bir buse kondur göz bebeklerime.

Dokunuşumda dudaklarıma,

Saygıda alnına bir öpücük benden,

Yanaklarıma bir buse senden...


Mutlu olup eğildiğimde, enseme bir buse,

Ellerime de bir dokunuş kondur.

Benden sana gıdığına,

Çaktırmadan dudağına bir öpücük...


Tutku ile seven âşıklar gibi,

Buseler içinde öpüşelim.


Seni hayatıma kattığım anda,

Sevgime kon ve bir daha çıkma.


Acılara buse, mutluluğa öpücük,

Ayrılığımıza ise ölüm konsun.

Aşk Penceresinden Bakılır.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin