Merhaba sevgili okuyucularım yeni bir bölümle beraberiz.Multide Esra ve kombini var.
Sabahleyin ağrılarımla uyandım ve lavaboya gidip rutin işlerimi yaptım.Mutfaktan takur tukur seler duyunca elime bir tane vazo alıp yürümüye başladım.Mutfağın kapısından baktığımda gözlerime inanamadım.Elif bizim Elif bir yerleri dağıtmadan kahvaltı hazırlıyor!Herhalde rüya görüyorum dedim ve gözlerimi ovaladım.Baktım bu da olmuyor koluma cimcik attım."Ayyyy"canım çok acıdı ben kolumu tutarken o dönmüş bana bakıyordu."Yaa Esra niye kalktın ki senin dinlenmen lazım.Erkenden kalktım sana kahvaltı hazırlıyorum senin yaptığına bak.Ha bu arada nasıl güzel hazırlamışım demi"diyerek kahkaha attı.Bu kız demin bana sinirlenmedi mi amann alıştım artık bunun duygu geçişlerine."Napim anca yatarsam olmaz ki sıkılırım ben.Hem mükkemel hazırlamışsın canım"deyip bende kahkahayı patlattım.Kahvaltımızı yaptık ve masadakileri kaldırdık yine ki yoğun ısrarlarımla onu yapmama izin verdi."Elif Hanım çabuk okula hadi.Ben kendime bakarım yürü yürü''deyip kapıya kadar ittim.Biraz çocuk gibi mızmızlansada gitmişti.Benim yüzümden derslerinden eksik kalmasını istemezdim.Hem dersi birimizin dinlemesi gerek demi eve gelince bana da anlatır.Kendimi hemen koltuğa attım ve televizyondan film izlemeye koyuldum.Saate baktığımda 5 olmuştu ne de çok oturmuştum.Hemen kalktım ve Elif'le bana akşam yemeği hazırlamaya başladım.Hemen anneciğimin yola çıkarken koyduğu tarhanayla çorba yaptım ve yanına da pirinç pilavı ve fırında patates yapmıştım.Sofrayı kurdum tam oturacekken anahtar sesi duydum ve karşımda yorgun bir Elif gördüm.Kız tabi yorulur üç ders geometri,iki ders fizik,iki ders felsefe ve dört ders matematik görecekti.Hemen omuzlarından tutup masaya oturttum."vavvv çok güzel hazırlamışsın niye hasta hasta tek başına yaptın kızmaya başlıyorum ama"derken gözleri parlamıştı.Hem konuşuyor hem sitem ediyor hem de yemeklere dalıyordu.Bense bu duruma gülüyordum"afiyet olsun canım sen yemene bak gerisini boşver"dedim ve masaya bende oturarak yemek yemeye başladık.Sofrayı topladık bulaşıkları yıkadık ve meyve alarak televizyonun başına vardık.Elif'le bir romantik komedi filmi seçip izlemeye koyulduk.Gece 1'e kadar oturduk ve yorulduğumuzdan yatağa gidip uyuduk.
.............................................................
Sabahleyin kalktığımda yine lavaboya gidip rutin işlerimi yaptım.Tam çıkarken Elif'in de kapıda olduğunu gördüm."uyuyan prenses bugün erkenden uyanmış günaydın canım"dedim yanaklarını sıkarak.Elif bezgince "offf Esra sabah sabah bu neşeyi nerde buluyorsun sen.Bana da de de bende neşeleniyim''.''Yaşadığını düşün canım o zaman neşeli olursun.Hem ben sana soruyormuyum ben sabah sabah çirkin olurken sen nasıl güzel oluyorsun''deyip kahkaha atarak burnunu sıktım.Elif de kahkaha atmaya başladı.
Bugün Elif'le bütün gün ders çalışıcaktık napalım okula gidememedim evde çalışıyorum.Öyle zengin de degilim ki çabalarımla kazandım bu üniversiteyi.Elif ve ben akşama kadar bir sürü soru çözdük ve konulara çalıştık.Akşam yemeğini yedikten sonra biraz televizyon izleyip odalarımıza gittik.Ben şu anda yatağıma uzanmış ve bana bu oyunu kimin yaptığını bulmak için düşüncelere dalıyordum.Ama yarın okula gidiyordum öğrenecektim.Sonunda gözlerim uykuya teslim oldu...
......................................................."Off hadi Elif ne kadar yavaş giyinirmişin sen ya"diyerek hem kapının önünde olta atıyorum hem de kızıyordum.Elif sonunda yanıma teşrif etti ve evden çıktık.Okula geldiğimizde herkes derse girmişti ben hem Elif'e homurdanıyorum hem de sınıfa hızlı adımlarla çıkıyordum.Kapıya geldiğimizde derin bir soluk alıp kapıya vurduk.Hoca gel deyince içeri girdik ve hocadan izin alıp yerlerimize oturduk.Şu anda herkesin bize baktığından emindim o yüzden bir yere sonradan gelmeyi sevmezdim.Off Elif offf yine ki hoca birşey demedi.Dersi çok dikkatli dinledim ve notumu aldım hatta hoca soruya kaldırdı ve tabi ki doğru yanıt verdim.Teneffüs olduğunda su almak için kantine indiğimde Mafya bozuntusu ve çetesi oturuyordu.Onları umursamadan kantinci abiden buz gibi soğuk bir su alıp tam gidiyorken"Geçmiş olsun canım çok üzüldüm duyunca neyse şanslıymışsın ki Burak aşkım vardı ve seni kurtardı.Teşekkür ettin mi bari aşkitoma".Ayy ne kadar banel aşkitommiş salak şey diye içimden geçirerek sinirle arkamı döndüm. Süslü kokoş mafya bozuntusunun dizine utanmadan oturmuş ve kahkaha atıyordu.Mafya bozuntusuna baktığımda onun da yüzünde alaycı bir sırıttış vardı."Canım ben teşekkür etmeye gerek duymuyorum hatta beni bıraksaydı ve ölseydim daha mutlu olurdum.Haa nerden bileceğim sizin yapmadığınızı demi ama süslü kokoş"dedim ve hepsinin yüzüne baktığımda gülümsemeleri sözümün altında kaldıklarını belli ediyordu.Sadece Burak sinirli sinirli bakıyordu.Hiç umursamadan kantinden çıkıp sınıfa doğru hareketlendim bir daha onlar için morelimi bozmayacağıma söz verdim.Tam merdivenleri çıkarken biriyle çarpıştım.Kafamı kaldırıp baktığımda çok aşırı yakışıklı biri duruyordu.Ben ona hayran hayran donmuş bir şekilde bakarken onun dudağı birden yukarı kıvrıldı"Hanımefendi özür dilerim önüme bakmadan yürüyordum bu arada benim adım Arda tanıştığıma memnun oldum''dedi ve elini uzattı.Ben toparlanmaya çalışırken ''hayır özür dilemenize gerek yok asıl ben önüme bakmamıştım.Bende Esra tanıştığıma memnun oldum''dedim ve uzattığı elini sıktım.''O zaman özür mayetinde bir ara kahve içeriz demi''derken yanımızdan mafya bozuntusu geçiyordu.Aslında bi Arda denilen şahsı burda terslemiştim ama mafya bozuntusunun gıcıklığına''tabi ki ne zaman buluşalım peki''deyince mafya bozuntusu bana dönüp ters ters bakmaya başladı ohh iyi oldu.''Tamam o zaman yarın buluşalım olurmu seni aramam için telefonunu verir misin'' deyince mafya bozuntusunun gözlerinden resmen ateş çıkıyordu.''Evet hemen vereyim 345667234 tamam mı''.''evet evet size adresi mesajla atarım hadi görüşürüz''.''Tamam hadi görüşürüz Ardacığım''deyince mafya bozuntusu yumruklarını sıkarak gitti.Tamam da ona ne oluyor demi ama bu durum hoşuma gitmedi de değil ama.Koridorun ortasında heykel gibi durduğumu farkedince hızlıca sınıfa girdim.Elif beni hemen sorguya çekti bende olayı anlatınca kahkayı bastık.Sınıfta sessizlik olduğunu farkedince etrafımıza baktığımızda sınıf şaşmış bir şekilde bize bakıyordu.Mafya bozuntusuyla gözlerimiz buluşunca ne o öfkelenmiş mi aman bu da herşeye öfkeleniyor.Tamam ya sesimiz fazla çıkmış olabilir.Hemen Elif'le birbirimize sus işareti yapıp sıraya kafamızı koyup dinlendik.Teneffüs olduğunda üst katın yani beni kilitledikleri yerin kameralarına bakmak için kamera odası olan (tamamen uydurma) en üst kata çıkıyordum.Burası niye karanlık ya derken biri ağzımdan tutarak beni bir yere sürükledi.Arkamda ki her ne salaksa çırpındıkça ben yoruluyordum ama o daha beni sürüklüyordu.Beni bir odaya getirdi ve kapısını kapattı.Odaya sadece bir delikten ışık süzmesi geliyordu.Beni resmen yere fırlattı hayvan sonra karanlıkta bana yaklaşan bir kadın gölgesi gördüm.Birden saçımdan tutup çekti ben hiçbirşey yapamıyordum çünkü adamları beni tutuyordu."Seni gidi küçük cadı sen bana nasıl herkesin içinde laf sokarsın ha.Şimdi ne yapacaksın peki elimdesin''deyince bunun sürtük kokoş olduğunu anladım ve yüzüne tükürdüm ve 'aha bunu yaparım' diyerek kahkayı bastım.Ama sonradan sol yanağımda feci bir acı hissetim.Ooo sürtük bana tokat atmış yinede ona ağrıdığını göstermemek için gülmeye devam ettim.''Bakalım şimdi anlatıklarımdan sonra gülmeye devam edecekmisin'' deyince alayla onu dinlemeye başladım.''O tuvalete seni ben kilitledim küçük cadı ama Burak'ın emriyle.Senden intikam mı ne almak istemiş her ne yaptıysan.Tabi bu intikam benimde hoşuma gitti çünkü seni okulun başından belli sevmiyorum.Sonra bizim salak Burakımız birden kahraman olmak istedi ve seni ordan kurtardı.Yani seni biz öldürmek istedik''.deyip kahkayı bastı.Ben ise resmen çökmüştüm tamam yapabileceğini düşünmüştüm ama şimdi duyunca kalbimde bir acı hissetim.Ben sessiz sesiz gözyaşımı dökerken karşımdaki sürtük kokoş kahkaha atıyordu ama birden kapı kırılma sesi duyunca hepimiz oraya döndük.Hayır yine hayatımı mahveden Mafya bozuntusuydu gelen.Hemen yanıma gelip beni tutan adamlara yumruk atmaya başladı.Sürtük kokoşun ise gözleri dolmaya başlamıştı.Şimdi ona gelmişti ağlama sırası.Ben duyduklarım ile afallarken yerden kalktım ve adamları yumruklayan Burak'a ve Damla'ya baktım.Ne işim vardı bu kötülerin yanında benim hemen gitmem gerekiyor dedim ve odadan çıktım.Sessiz sessiz ağlayarak ilerlerken bir el benim kolumdan çekip gitmemi engelledi.Yavaşça döndüğümde onu görünce kalbim ağrıdı.''Bak sadece küçük bir intikam almak istedim böyle olacağını hastalığın olduğunu bilmiyordum.Sonra pişman olup kurtardım zaten.Senin affetip affetmemen umrumda değil ben yaptığım hatanın telafisini şimdi ödedim''diye sonlara doğru bağırdı.Hemen öfkeyle kolumu çekip''Sana canavar demiştim ya sen o bile değilsin çünkü ona hakaret etmiş olurum.Hasta olmasam yani beni orda bırakacak mıydın.Hayır hayır sen asla insan olamazsın sen tam bir şeytansın.Beni orda bıraksaydın ve ölseydim şimdi ki durumdan daha mutlu olurdum.Ve şu kanıya yine yeni yeniden vardım 'SENDEN NEFRET EDİYORUM BURAK SARSILMAZ' duydun mu beni senden nefret ediyorum''son üç kelimede sesim kısık çıkmıştı.Kolumu yavaşça bıraktı ve bende fırsattan istifade edip gözyaşımı içime akıtarak orayı terk ettim.Sınıfa ilerlerken derse girdiklerini anladım ama umursamadan sınıfa girdim sırama doğru ilerlerken herkes şaşkın şaşkın bana bakıyordu.Hemen Elif koluma girdi''noldu bitanem sana böyle ''derken gözleri dolmaya başlamıştı.''Elif lütfen beni burdan götür''diyebildim.Elif hocaya baktı hoca kafasını olumlu anlamda sallayınca çantalarımızı alıp beni kolumdan tutarak sınıftan ve okuldan çıkarttı.
Eve geldiğimizde Elif'e sonra konuşalım halim yok deyince anlayışlı davrandı.Odama çıktım ve banyoya girerek soğuk suyu açıp kıyafetlerimle altına girdim ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.Yarım saat kadar banyoda kaldıktan sonra çıkıp aynaya baktığımda gözümdeki kızarıklık ve yüzümdeki bitkinlik göze çarpıyordu.Sürtük kokoş bana tokat attığı için sol yanağımda morluklar kalmıştı.Ama durun hepinizden intikam alacağım bekleyin siz diyerek kendimi sakinleştirmeye çalıştım.Üstüme sadece bol ve uzun bir tişört geçirdim ve yatağıma uzandım.Aklıma müzik dinlemek gelince en sevdiğim grup olan' Pera-en güzel mevsimim sensin' i dinlemeye başladım.Artık gözyaşlarım durmuştu ve şarkıyla beraber gözlerimi uykuya teslim ettim.
Sabah kalktım ve banyoya gidip rutin işlerimi yaptım.Mutfağa gidip kendime bir kahve yaptım.Elif'e gözükmeden odaya kaçıyordum ki kapının kulpunu tam çevirdiğimde"Dur Esra burdan salak gibi mi gözüküyorum.Bana ne oldu bitti herşeyi anlatacaksın ve bir çözüm yolu bulucaz anladın mı.Böyle kaçmakla olmaz hadi geç şu koltuğa da otur ve herşeyi anlat".Dediğini yapıp paytak paytak adımlarla koltuğa yürüdüm ve kendimi koltuğa attım.Elif yanıma yavaşça oturdu elimi tuttu hadi anlat bakışı attı.
Herşeyi en ince ayrıntısına kadar anlatmıştım.Bazı yerlerde şaşırdı bazı yerlerde gözleri doldu."Özür dilerim Esram sana inanmalıydım.Bunların cezasını vereceğiz yarına kadar bir plan yapmamız gereki-".Daha lafını tamamlatmadan"Hayır Elif şu an okula gidemem bir hafta sonra gideceğim ama sen gitmemezlik yapmicaksın.Dersleri dinliceksin ve geldiğinde bana anlatacaksın tamam mı aşkım.Ben anca toparlanırım çünkü onlardan iyi bir intikam alabilmem için sağlıklı ve korkusuz olmam gerekiyor"demi diyerek göz kırptım.Elif de kafasını anlamışçasına salladı ve yanağımdan öpücük alıp okula gitti.Elif benim kaybetiğim kız kardeşim gibiydi.Daha bir ay tanışmamıza rağmen çok iyi bit dostluk kurmuştuk.Yada acılarımız birleştirmişti bizi.Her ne olursa olsun yaşadığım sürece Elif'in yanımda olmasını diledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENİ SEN İNANDIR
ChickLitÇizdim kendi aklımca hayatın resmini Birşey bilmezdim aslında Karıştırdım tüm renkleri Hatta yaptım tabi Herkes başka bir şeyden Kaçırmış kendini Bazen yaşlı gözlerle Kabullenmiş gerçekleri Bazen memnun gibi Artık çok uzaklaştım En çokta kendimden...