"Elisa hadir misin ? "
"O lanet deli doktoruna gitmek zorunda mıyım? "
Kapıyı ani bir şekilde açtı ve sinirli bir şekilde
"O kadar parayı kıçının rahatlığına vermiyorum"
Ardından derin bir nefes alarak yanıma oturdu ve sakin bir şekilde konuşmaya başladı.
"Bu son olanlar seni fazlasıyla yordu ne kadar atlattığını söylesende uykundan nasıl bağırarak uyandığına ben şahit oluyorum.
Başıma ufak bir öpücük dondurarak
" Senin iyiliğini düşünüyorum lütfen"Dedi ardından ayağa kalkarak dışarıya çıktı. Ablama ve çevreme elimden geldiğince kötü hissettiğimi belli etmemeye çalışıyorum.Kendimce başarılıydım ama kabuslarım beni ele veriyordu.
Dolabımı açarak göz gezdirdim.
Kot şort ve beyaz bir tişört giyerek deli doktoruna gitmek üzere yola koyuldum....
Tam tamına yarım saattir doktorda bekliyorduk.Burası özel bir klinik olduğu için fazla sessizdi. Her yer beyazdı. Kalbimin aksine.
Sık görünümlü ve seksi diye adlandırabileceğimiz bir kadın geldi ve ince sesiyle"Asrın bey sizi bekliyor" dedin
Kafamı sallayıp kadını takip etmek için ayağı kalktığımda ablam kolumdan tuttu ve kulağıma eğilerek
"Ne yaşadığını ve ne hissediyorsan korkmadan ve utanmadan söyle"
Başımı sallayarak sekreteri takip etmeye başladım.
Siyah kapının önünde durduğumuzda kapıyı açarak beni içeriye yönlendirdi. Kafam yerde birkaç adım attım ve başımı kaldırdım. Bana bakan bir çift yeşil göz. Uzun zamandır rekli göz görmemiştim. Içimden güldüm aylardır dışarıya çıkıyorsun sanki.
Gözlerini üzerimden ayırmadan eliyle işaret etti.''Lütfen oturun"
Sesi bir fısıltı kadar sessiz ama bir okadar da yüksekti.
Insanın saatlerce oturup dinleyeceği bir ses.Biraz çekinsem de dakikalar geçtikçe ısınıyordum.
Kağıda oldukça dikkatli birşeyler karalıyodu. Birkaç saniye sonra aniden durdu ve konuşmaya başladı."Ablanız sizin hakkınızda ufak bilgiler verdi o yüzden bana olayları anlatmak yerine hislerinizi söyleyin"
Derin bir nefes alarak söze başladım.
"Borayla aramızdaki bağ beni çok etkiliyordu.O yokken kendimi hep yalnız hissederdim. Bu O 'nunla çıkmadan önceden de böyleydi. Herşey böylesine sıradanken ona veda edememek beni çıldırtıyor. Her akşam uykuya daldığımda onu görüyorum. Tam bir uçurumun kenarında düşmesine çok az bir mesafe var.Sessizce bana
"Son olarak ne söylemek istersin gidiyorum." Diyor."Derin nefes aldım ve devam ettim.
"Tam ben birşey söyliyecekken uçurumdan aşağıya atlıyor. "
Yavaş yavaş göz yaşlarım gözlerimden dökülürken soruyu yöneltti.
"Veda derken bu sözcüklerle mi yoksa cinsel anlamda bir veda mi"
Nefesimi tuttum ve birkaç saniye öylece kaldım. Biz hic birlikte olmamıştık .
"Biz hic birlikte olmadık" dedim başım eğik bir şekilde. Birkaç dakikadır hiç ses gelmiyordu.Kafamı kaldırıp ona baktığımda gözleri benim üstümdeydi. Bir şeye odaklanmışcasına bana bakıyordu.
"Bakire misin? "
Diye aniden sordu. Resmiyet sınırlarını kaldırarak.
Ben anlamaz bakışlarla ona bakarken sorusunu tekrarladı.
"Bakire misin? Utanma söyle evet veya hayır"
Ben cevap vermektense başımı olumlu anlamda salladım.
Sessiz bir inilti çıktı ağzından
" Ah Tanrım"
Ben utançtan başım yerden kaldıramadım.Neden sordun ki be adam bu soruyu sanane.
Sessiz ortamı dolduran kalem sesiyle başımı kaldırdım. Elinde bir kurşun kalem ve not kağıdına şiddetli bir şekilde birşeyle karalıyodu. Sessiz bir şekilde
"Asrın Bey" dedim ama ne o çatılmış kaşların da bir oynama oldu ne de sert mizacında. Korkmuyor değildim o yüzden birazcık daha yüksek bir sesle"Asrın Bey iyimisiniz? "Diye sordum ama yine bir kıpırdama olmadı aksine elindeki kalemi kağıda daha çok bastırdı ve oda daha şiddetli bir kalem sesiyle dolmaya başladı. Ben olayları nefesimi tutmuş bir şekilde izlerken aniden kalın dosya kapağını kapattı. O sesle geriye doğru irkildim ve sertçe yutkundum. Sakin bir tonda
"Artık çıkabilirsiniz yarın yine aynı saatte burda sizi bekliyor olucam."
Ayağı kalktı ve elini bana uzattı bende elimi uzattım ve el sıkıştık bu kabul ediyorum yarın burdayım mı demekti. Elimi yok olmuş elinin içinden çektim ve Hızlıca dışarıya çıktım.
¤¤¤¤¤¤Önemli¤¤¤¤¤¤
Selam!
Öncelikle bu kadar sürede bu kadar okumayı beklemiyordum o yüzden teşekkürler.
Bazılarınız al işte Grinin Elli Tonuna benziyor diyebilir. Ama öyle birşey yok bazı benzerlikler olabilir. Ama gerçekten farklı bir hikaye Bunu okursanız ilerideki bölümlerde göreceksiniz.
Beğeni ve yorumlarınızı bekliyorum.