ZAMANSIZ AŞK

5.Bölüm

h

Eve gelip çantamı rastgele bir yere savurdum ve hızlıca ayakkabılarımı çıkarttım. Direk odama girip kendimi yatağa attım. Bugün çok yorulmuştum. Patronumun bana yaptığı tatlı(!) şakadan sonra daha bir yorulmuştum. Hem zihnen hem de bedenen.

Ama ben de ona çok güzel bir ders vercektim. Karşısında onun yaptığı şeyleri sineye çekecek birinin olmadığını anlamalıydı. Aklımda bir sürü senaryo vardı. Ama hem onun söylediklerinden çıkmayacak hem de birazcık ekleme yapıp önüne sunacaktım. Ona söz hakkı bırakmayacaktım. Böylece bana kızma hakkı olmayacaktı.

Ahhh!! Şimdiden heyecanlandımmm...

Daha fazla açık kalmaya dayanamayan göz kapaklarım kapanmaya başladı.

Şiddetle kapının açılıp Aysu'nun o cırtlak sesiyle uyandım.

''Arya artık kalk sabah oldu. İşe geç kalcaz.''

Pikeyi daha çok üzerime çekip sağ tarafa döndüm. Tabi Aysu durur mu? DURMAZ...

Pikeyi üzerimden çekip

''Kalk artık ne zamandır uyuyosun. Kalk hazırlan yarım saatimiz kaldı.''

Yarım saat mi? Ohaa!! Hemen yataktan çıkıp banyoya koştum. Günlük ihtiyaçlarımı karşılayıp hızlıca elime ne gelirse giyinmeye başladım. Hala odada bana gülerek bakan Aysu'ya dönüp

''Hadi ne bekliyo-''

Konuşmamı telefonumun alarm sesi böldü. Bu alarm neden geç çalıyo ki? Telefonumun yanına gidip saate baktım. Daha işe gitmemize bir buçuk saat vardı.

Hemen Aysu'ya baktım. Ona bakınca daha bir anırarak gülmeye başladı. Ona doğru ilerlemeye başlayınca

''Aaaaa!!'' diye bağırıp odadan koşarak çıktı.

''Aysuuu! Gel burayaaa!''

Ben de peşinden koşmaya başladım. Evi hepsini tavaf ettikten sonra mutfakta köşeye sıkıştı.

''Aysu komik miydi? Benim ne kadar dakik olduğumu bilmiyor musun? Yüreğime indi vicdansız!!''

''E sen de bana yapıyodun. Ben sana bir şey diyo muyum? Ama Arya var ya bir giyinme şeklin vardı ya hala gözümün önünde.''

Hala gülmeye devam ediyordu. Ben de daha fazla dayanamayıp gülmeye başladım. Eee bir cezayı hak ediyor ama değil mi?

''Aysu sana ceza kahvaltıyı sen hazırlıyosun. Öyle uyduruk bir yumurtayla kurtulamazsın şimdiden söylim. ''

Gülüşü suratında donmuştu. İşte şimdi gülme sırası bendeydi. Yüzünü buruşturup

''Uffff tamam bee! İyi ki bir şaka yaptık.''

Arkamı dönüp odama gittim. Hazırlanıp mutfağa gittim. Aysu önlük giyip krep yapmaya başlamıştı. Yanına yaklaşıp yanağından öptüm. Gülümseyip o da beni öptü.

----

Hızlıca evden çıkıp şirkete gittik. Masama çantamı bırakıp sandalyeme oturdum. Bugün ki programı kontrol ettim ve Egemen Bey'i beklemeye başladım.

Geçen 3 saatin ardından Egemen Beyimiz şirkete teşrif etmişlerdi. Ben de biraz bekleyip odaya girdim. Her zaman ki gibi masasında oturmuş bilgisayarla ilgileniyordu. Ne yaptığını merak ediyordum.

Bakışlarını bana çevirip alaycı bir gülüş takındı. Bu gülüşün anlamını biliyordum. Ama daha benim hamlemi bilmiyordu. Boşuna son gülen iyi güler dememişler..