Her zamanki gibi erkenden uyanmıştım. Sevdiğim kızı düşünerek okula gidiyordum. Karşıma yine o çıktı. Bana sarılmıştı ama kardeş olarak. En çokta canımı yakan buydu. Her şeyini bilirdim. Günlük bile tutmuştum, tüm konuşmalarımız,sarılmalarımız. Onu sevdiğimi kimse bilmezdi. Birgün yine sevgilisinden ayrıldı. Çok üzülmüştüm o kucağımda ağlarken. Sevgilisi için üzüldüğümü sanardı ama benim olamadığı için ağlardım. Her zaman bahaneyle okşardım saçlarını. Kokusunu içime çekerdim.Yine evime geldiğinde günlüğüme baktı. Açacaktıki durdurdum. Biraz kızdı ama sonra kendiside yazacağını söyledi. Zaman geçti, yaz tatiline bikaç ay kaldı. Artık mesaj atmıyordu yada buluşalım dediğimde olmaz diyordu. Kapısına gidip sebebini sormaya karar verdim. Israrımdan sonra sevgilisinin kızdığını söyledi. O kadar üzgündümki birdaha sarılamayacaktım bile. Gözlerim dolmuştu ama ağlamazdım ben. Birkaç ayım böyle bok geçti. Alışmak üzereyken yokluğuna mesaj attı. Ama cevap vermedim ne kadar istesemde. Yine hesabına bakıyordum anladığım kadarıyla tatildeydi. Yine yazdım hepsini günlüğüme. Sonra ise dayanamayıp mesaj attım. Aldığım cevap ise : "Ben Berfin. Dalga mı geçiyorsun sen !" Oldu. Sonraki yazışmalarda ise öldüğünü öğrendim. Ben onsuz nasıl yaşayabilirdim. Onu bu kadar severken. Evden uzun süre çıkmadım. Artık bırakmıştım yaşamayı. Yine içerken kapı çaldı. Gelen Berfin'di. "Uzun süredir ne yapacağımı bilemedim. Bunu bikaç ay önce buldum. Burçin'in günlüğü". Gittikten sonra biraz düşündüm. Belkide okumamalıydım. Ama ondan kalan son şeydi bu günlük. Sayfasını ağır ağır çevirdim. "Şuan yanımda yine Mete var. Hergün sevgilimden ayrıldım bahanesiyle ona sarılıyorum. Onu çok seviyorum ve o bana kardeşçe sarılıyor. Onu kaybetmekten çok korkuyorum."
Heyecanla bir sayfa daha çevirdim. "Eğer daha fazla onunla görüşürsem üzeceğim onu. Az zamanım kaldı ömrümde. Ona son bir kez seni seviyorum demeyi her şeyden çok istiyorum. Yada ölmeyip , en azından ona bakabilmeyi. " Gözlerimden akan yaşlar sayfaları sırılsıklam yapıyordu. Keşke ona söyleseydim onu ne kadar sevdiğimi. Yada o bana söyleseydi hastalığı olduğunu , en azından hiç bırakmazdım elini. Daha çok sarılırdım ona. Daha fazla bakardım güzel yüzüne. Ama artık o yoktu. Artık ben koca bir boşluktum.
