•2• KURTLAR vs. VAMPİRLER ★ K-POP

47. Bölüm: HANGİMİZ ANGEL ?

- Ben de Angel'ı almaya geldiğimde eğlenemeyeceğim diye üzülüyordum. Yanılacak mıyım acaba ?

Bir adım ondan uzaklaştım.

- Korkma Angel. Şimdi alıp götürmeyeceğim. Dediğim gibi üçüncüde seninle gideceğim. Bu sadece ikinci uyarı !

Birden yok oldu ve herkes birbirine bakmaya başladı.

Çok korkusuz ve çok kendine güvenliydi.

- Şimdi anladınız mı korkumun sebebini ?

Kimse bir şey söylemiyordu.

Minwoo ayaklandı ve son saniyeler yaşanmamış gibi yanıma geldi.

- Sıra bende.

- Peki. Devam edelim. Ne yapmam gerekiyor ?

- Sadece hayal edeceksin. Benim gücüm diğerlerine göre daha etkili ama imkansızı istemediğine de dikkat etmelisin !

- Örnekle anlat Minwoo.

- Mesela : hemen arkamda kim oturuyor ?

Dönüp bakmamıştı sadece bana sorduğu için kafamı biraz yana yatırıp cevabını öğrendim.

- Jeongmin oturuyor. Ne olmuş ?

Gözlerini kapattı ve bu sırada Luhan Jeongmin'i havaya kaldırıp yerine V'yi koydu.

- İstediğimi başarabildiysem Luhan sayesinde V oturuyor şu anda.

Arkasını dönüp baktı. Gerçekten de öyleydi.

- Bunu nasıl yaptın ?

- Dediğim gibi. İmkansızı isteme yeter. Gözlerini kapat ve sadece hayal et. "Keşke şu olsa" der gibi bir şey.

Hemen denemek için gözlerimi kapattım ve Daehyun'un Youngjae'ye su atarak ıslatmasını istedim.

Gözlerimi açtığımda herkesin kıkırdadığını gördüm. Youngjae hariç herkes gülüyordu , Daehyun ise kahkaha atıyordu.

- Teşekkürler Angel. Ne zamandır yapmak istiyordum.

Dedi ve gülmeye devam etti.

Minwoo'ya döndüm :

- Teşekkürler. Bu işime yarayabilir.

Gülümsedi ve yerine geçti.

Sırada Sehun vardı. Yanıma geldi.

- Sen güneş gücüne sahiptin değil mi Angel ?

- Evet. Jimin öğretmişti daha önce.

- Ona benzer aslında. Ellerini güneş topu yapar gibi birleştir.

Dediğini yaptım ve avuçlarımın birbirine bakan yüzlerini hafifçe araladım. Şu ana kadar güneş yapımı gibiydi ki arada parıldayan sarı topu da görebiliyordum.

- Şimdi ne yapmalıyım ?

- Gözlerini kapat ve çölde çıkan kum fırtınalarını hayal et. Sonra da topu tuttuğun ellerinin arasına üfle.

Her ne kadar saçma gelse de yapmıştım.

İşe yaramıştı.

Sakin , otların bile hareket etmediği hava birden soğudu. Fırtına çıkmak üzereymiş gibiydi artık.

Jimin :

- Aferin Sehun. Gecenin bir yarısı nasıl düzelteyim ben bu havayı ? Enerji alamam şu anda.

- Zaten terlemiştik Jimin. Sakin ol !

Sehun söylene söylene yerine geçti ve oturdu. Sıra tahminimce Baekhyun'daydı.