§.1.§

51 9 2
                                    

Multimedya: Pera-Ya da yok

Yanımda olduğu andan beri hayatın serin sularında yüzüyorum,boğulmuyorum.

Demir'den

"Ah sonunda uyandı." annemin sesi kulağıma dolduğunda hastanede olduğuma iyice emin oldum.

"Oğlum iyi misin?"

"İyiyim anne." lanet olsun yine yaşıyordum.Kesin iyiyimdir.

"Yeter oğlum.Sen benim kalbime mi indireceksin?! Bu kaçıncı intihar teşebbüsü ! Sayamıyorum bile."

"Anlasana ben yaşamak istemiyorum !"

"Ne yani istemiyorsan ben sana öldür kendini mi diyeceğim? bunu mu bekliyorsun." haklıydı.O benim annemdi.

"Haklısın." dedim derin bir iç çekerek.

"Neyse Demir biz çıkalım oğlum.Sen de dinlen.Tekrar disiplinli bir şekilde okuluna gideceksin ve şirkete devam edeceksin." babam beni hiç anlamıyordu,sürekli disiplin peşinde koşuyordu.Oysaki ben papatya kokulu saçlara,eşsiz kahverengi gözlere,gülümsediğinde kızaran yanaklara aşıktım.

"Tamam." odadan çıktılar.İntihar etmeden önce hiç uyumuyordum.Biraz dinlenip sonra intihar ederim diye düşünüp -her ne kadar çok saçma olsa da- sonra annemler eğer şimdi intihar edip ölmezsem başımdan ayrılmazlardı.O yüzden biraz dinleneceğim diye gözlerimi kapattığımda gözümün önüne yine o geldi.O ve eşsiz saçları... Uyanıp hemen serumumu koparıp üzerime birşeyler alıp hastaneden kaçtım.Kendimi bir ara sokakta buldum.Fazla insan yoktu.İlerlemeye devam ettim.Telefonum çalıyordu,annem arıyordu.Açmadım.Şuanda kafamı dinlemem ve geçmişimin tozlu raflarına gitmem gerekiyordu.Onu kaybettiğimden beri kalbim soğuk zincirlerle kaplıydı.Bu hayata kendimi savunma tarzıydı bir nevi.Kulağıma ağlama sesleri geliyordu.Ve ses sağ taraftan geliyordu.Hemen sağ tarafa saptım.Bir kız dizlerinin üstüne çökmüş ve yüzünü kapatarak ağlıyordu.Kahverengi saçları rüzgar geldikçe uçuşup yüzünü az biraz belli ediyordu.Yanına doğru yaklaştım ve omzuna hafifçe dokundum.Anlık bir refleksle yüzünü hızlıca kaldırdı.Yüzüme şaşkın şaşkın bakıyordu.

Yaprak'tan

Demir'di.Karşımdaki çocuk Demir'di.Bu kadar tesadüf olamazdı.Her zerresine ömrümü verebileceğim çocuk.Anlık şoku atlattıktan sonra ne diyeceğimi düşündüm.

"Hey üzgün kız konuşacak mısın ? neden suratıma hayalet görmüş gibi bakıyorsun.?" sonunda bakışmayı kesip konuşmuştu.

"Se-sen Demir Alkan değil misin ?"

"Evet.De sen beni nereden tanıyorsun ben seni daha önce hiç görmedim."

"Aynı lisedeyiz seninle."

"Daha önce görmemiştim seni." elini ensesine atıp devam etti. "Her neyse neden bu haldesin ve gecenin bu saatinde dışarıdasın.? ailen seni merak etmez mi ?" Demir bana aile dediği an ağlamam daha çok şiddetlendi.

"Yoksa ailenle mi kavga ettin.? Eğer öyleyse boşver takma.Bu hayat bazılarını takacak kadar önemli değil."

Keşke takacak ailem olsaydı.

Ağlamaya devam edince kolumdan tutup beni kaldırdı.

"Bak bu böyle olmaz.Hadi bana anlatacaksın."

"Nereye gidiyoruz."

"Görürsün."

*

"Kahvelerimizde geldi.Anlat bakalım yaşadıklarını." nezih bir kafede oturuyorduk.

DUMANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin