16.Bölüm

12.4K 897 19
                                    

Otel odamıza güzelce yerleşmiş , hangi yatakta hangimizin yatacağına karar vermiş ve duşlarımızı da alıp yolun üzerimizde yarattığı yorgunluğu atmıştık .

Bir an önce kendimi Roma sokaklarına atmak istiyordum . Alize ' ye de gezme şevkimden bulaştırarak zamanımızı daha ergonomik kullanmak istiyordum . Otel odasında pinekleyerek elimize geçen bu fırsatı kaçırırsak kendimi asla affetmezdim . Allah ' tan Alize de benimle aynı düşünceye sahipti de fazla zaman kaybı yaşamadan kendimizi sokaklarda bulduk .

Roma ' ya geldiğimizde saat 15 : 30 gibiydi . Otele gelme , yerleşme derken vakit akşam 18 ' i bulmuştu . Mevsim yaz olduğu için güneşte haliyle daha geç batıyordu . Günlerin uzun sürmesinin faydasını biz şimdi gezerek görecektik .

Omzumuza atığımız sırt çantalarımıza gerekli olan bütün eşyalarımızı doldurduk .

Bir belgeselde seyretmiştim Roma ' nın yerli halkı yaz geldiği zaman mümkün olduğunca sayfiye yerlerine gitmeyi tercih ediyorlarmış . Sebebi de çok turistik olan şehirlerinde sıcak ve kalabalığa tahammül edememeleriymiş . Şimdi sokaklarda dolanırken belgeselden edindiğim bilginin doğru olduğuna karar verdim . Dar ve tarihi binalarla çevrili caddelerin değişik , değişik milletlerden oluşan turist kafileleriyle dolu olması yerli halktan çok fazla insanla karşılaşmıyor olmamız belgesel bilgisini destekliyordu . Yerli halkın ortalıkta görünmüyor olduğunu nasıl anladın derseniz , kulağıma çalınan İtalyanca dışında konuşulan dillerden . Tabii en çok Japonca duyuyordum ama bu zaten kolaylıkla tahmin edilebilen bir gerçek . Japon deyince turist , turist deyince Japon gelmiyor mu aklımıza !!!!!

Ilık havayı karşımıza alıp yavaş adımlarla sokakları arşınlarken , etrafımızdaki güzellikleride incelemeyi ihmal etmiyorduk . Zamanın nasıl geçtiğini anlamazken acıktığımı hissetmeye başladım .

" Alize ! "

" Efendim "

" Ben acıktım ya sen ? "

" Ayyy bende çok acıktım . Sen söylemesen ben söyleyecektim bir şeyler yiyelim mi diye "

" İyi o zaman isabet olmuş söylemem "

" Evet . Ne yiyelim ve nerede yiyelim ? "

Biz bu konuşmaları yaparken etrafı küçük , küçük kafe ve  restorantlarla çevrelenmiş eski bir meydana gelmiştik . Bakışlarımı çevremde gezdirip küçük işletmeleri gözlerimle taradım .

" Bence ilk günün ilk yemeği bir İtalyan klasiği olmalı " dedim

" Yani "

Sonrasında ikimizde aynı anda konuştuk ve ben

" Spagetti " derken Alize ise

" Pizza " dedi

İkimizde birbirimizin verdiği cevaba gülümserken bu sefer yine aynı anda ben

" Tamam Pizza olsun " derken Alize de

" Oldu o zaman spagetti olsun " dedi

Gümüş Kaşık (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin