Uzay'dan;
''O şiirin sahibini bulacağım!''
-Oğlum delirdin mi sen? Yerde ki ni kağıt parçası için ne uğraşıyorsun. Ne şiirmiş arkadaş!
-Mert bu şiir çok farklı. Özel biri yazmış olmalı. Kimse bu kadar duygu dolu,içtenlikle yazamaz.
-Tamam tamam sustum. Ee nasıl bulacaksın acaba? Tek tek evleri mi dolaşacaksın. Ülke falan mı değiştireceksin?
-Belki de bulmak üzereyim. Ben çoktan ayarladım o işi.
-Naptın naptın?
-Ayarladım diyorum. O iş bende bulacağım.
-Nasıl ayarladın Uzay?
-Şiir yarışması.
-Ne yarışması ne yarışması?
-Oğlum şiir yarışması işte.
Bir yarışma düzenledim. Heryere astırdım. Her avm'ye,kafeye,restoranta,okullara..
Mert şaşkınlıkla bana bakmaya devam ederken ben hala o şiiri düşünüyordum. Özel çok özel. Farklı,masum bir sevgiyle yazılmıştı o şiir. İlk okuduğumda anlamıştım. Şiir sevmeyen bir insana şiiri sevdirebilecek kadar güzeldi.
İyice düşüncelere dalmadan kendimi kurtarıp yatağa uzandım. Çekmeceyi açıp şiir'i içine koyduğum kitabı çıkardım. Şiir'i tekrar okudum. Tekrar,tekrar ve tekrar...
''Günaydın Uzay bey.''
Evde çalışan Merve hanımın sesiyle yataktan kalktım.
''Günaydın'' diyerek kalkıp banyoya doğru ilerliyordum ki hizmetlinin sesiyle durdum.
''Uzay bey babanız sizi kahvaltıya bekliyor.''
Yine yeniden... O kahvaltıya inmek istemiyordum. Günlük rutin devam edecekti. Babamla kavga edecektim. Annem yine beni uyaracaktı. Elimden arabamı almakla tehdit edeceklerdi. Artık çok sıkılmıştım. Hergün aynı olaylar üzerine kurulu hayatımdan nefret eder olmuştum.
''Tamam geliyorum birazdan.'' diyerek kestirip attım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şiir'inden Kalanlar
Roman d'amourBir ''şiir'' iki insana ne yapabilir ki? Aşk... Acı... Tutku... İki insan arasında ki en kısa mesafe'dir şiir. Mizgin Ve Uzay' ın şiirle başlayıp sonsuzluğa uzanan hikayesi.