''Ya hataysa?''-Bölüm:7

546 52 26
                                    

Elim sertliğe çarpınca hızla geri çekildim durdu ve çapkınca gülümsedi eğildiğim gibi duruyordum temizlermiş gibi yaparken Julia'ya çaktırmadan kulağıma eğildi

''Bob seni korkuttu mu? Ah bebeğim ona böyle bir manzara sunarsan... Korkmakta haklısın.'' tişörtümün içinden göğüslerimin gözüktüğünü görünce elimle orayı kapatıp yüzüne baktım, Harry tam anlamıyla bir manyaktı penisine ''Bob'' ismini koymuş arsızca sırıtıyordu birkaç adım daha atıp yaklaştı

''Kabul et Keila, kötü yakalandın.'' diyip önce gülümsedi ardından da göz kırptı.

Hah! Bayn Styles şimdide sözümümü çalmıştı? Yada işte benim sözümü bana mı kullanmıştı o geri çekilirken yüzümde ki soğukluk etraf tarafından dikkat çekiyordu.

 ***

Arabasına binmeyi reddedip gün boyunca eve doğru yürüyerek gitmiştim. Aslında birkaç yere uğramam dışında, denizin kokusunu içime çekip düşündüm. Oturduğum bankta ileri geri hareket edip ayağa kalktım bunu neden yaptığımı bilmiyordum. Hava kararmak üzereydi, caddeye çıkıp evin yolunu tuttuğum anda cebimden gelen saçma bir melodi ile huzursuzca kıpırdandım. Kim olduğuna bakmadan telefonu kulağıma götürdüm

''Alo?'' dedim sesim hayattan bezmiş gibi çıkıyordu

''Keila tanrı aşkına hangi cehennemdesin saatlerdir seni arıyorum!'' Harry'nin sesi telefonun diğer ucun da yankılanıyordu

''Sadece biraz temiz hava almak istedim.'' nasıl olmuştuda telefonun sesini duymamıştım oysa cadde bir telefonun sesi üzerine ayaklanmışken 

''Eve gelmen gerekiyor, çocuklar burada ve...'' duraksadı evden gelen kıkırdama seslerini duyabiliyordum birkaç kişinin ''Bizi bahane etme Harry! Onu özledin!'' dediğini duydum Harry'nin dişlerini sıktığını biliyordum. ''seninle vakit geçirmek istiyorlar.'' diye devam etti, sesi bıkkınca geliyordu omuz silktim belki bunu göremiyordu ama iyi hissettirmeye yaramıştı

''Şey.. uhm birazdan orada olurum.'' tuttuğum nefesi geri verdim 

''Çabuk olmalısın, yağmur yağacak ıslanmamaya bak.'' demesinin hemen ardından telefonu kapattı.

Bu çocuk neden bu kadar düşüncesizdi ki? Neden zahmet edip beni alma gereğinde bulunmuyordu? Dediği gibi yağmur başlamıştı telefonu cebime tıkıştırıp yürümeye devam ettim. Taksiler hep dolu geçiyordu bu saatte şansımın dönmesini beklemek saçmaydı, tentelerin altından yürürken bile yüzüme gelen ıslaklıkla ürpermiştim. Birkaç dakikaya kalmadan sırılsıklam olmuştum, ayaklarım normal hızda yürüyordu kollarım birbirine dolanmış başım yere eğikti. Eve yakın sokağa vardığımda yürümeye devam ettim caddenin kalabalıklığı buradada devam ediyordu. Birine sertçe çarpmamla geriye doğru sendelendim, bir çift kol düşmemi engelleyince tuttuğum nefesi hızlıca geri bıraktım. Yüzüme yapışan ıslak saçlar görüş alanımı zorlaştırıyordu parmaklarım saçlarımı bulunca onları yüzümden çekip çarptığım kişiye baktım.

''Harry?'' alt dudağını üst dişlerinin arasına almış beni tutuyordu kollarını yavaşca serbest bırakıp benim gibi ıslanan kıvırcıklarını gözünün önünden çekti. Kabul etmeliyim ki ıslakken çok seksi görünüyordu

''Julia'yı taksiye bindirmek için çıkmıştım tanrı aşkına nerelerdeydin?'' omuz silktim anlaşılan bunu bugün sıkça kullanacaktım

''Sadece dolaşıyordum, kahve içti mi peki? Yani starbucks onun sayesinde zengin oluyor.'' 

''Her neyse... Hadi içeri geçelim.'' belime destek verip beni, önden gitmem için yön verdi

İçeri girdiğimizde çocukların koltuğa yayılmış olduğunu gördüm üzerimde ki deri ceketi asıp salona doğru birkaç adım attım. Daha önce tanışmıştım hepsiyle yani Harry ile formalite evliliği yaptığım zaman, Zayn bana bakıp göz kırptı Liam gülümsüyordu, Louis elinde ki telefondan bakışlarını birkaç saniyeliğine ayırıp bana bakıp gülümsedikten sonra kaldığı yerden devam etti Niall ise arsızca Harry ile benim aramda gel gitli bakışlarla sırıtıyordu. 

YOLCUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin