BÖLÜM1

32 4 2
                                    

Hayat kimine göre acı kimine göre tatlıdır. Ama hayat bana hep acı tarafıyla bakmış. Dışarıdan ne kadar masum,saf ,temiz herşey. Oysaki gerçek o kadar masumane değil.

Adım Lara,17 yaşında üniversiteye hazırlanan biriyim. Dışarıdan herkes çok eğlenceli olduğumu söyler. Peki içimi kim bilir? En yakınım dediğim insan bile benim hakkımda pek birsey bilmez aslında. Buna ben karar veririm tabiki. Benim bilmesini istediğim kadar şeyler bilirler. Normal bir ailenin en küçük çocuğuyum. Bir tane abim var,annem ve babam doktorlar. Bence bu bir şans değil , evet iyi eğitim alıyoruz istediklerimiz oluyor ama biz sevgiye muhtacız. Abim bu olayı asabiliğine vurmuş bense sessizliğime. Ne yapılırsa yapılsın susarım. Iç savaş veririm ama kimseye birşey diyemem. Huyum kurusun!

~~~~~~~~~~~

Yine aynı olay abimin bana olan nefreti, üstüme yürümesi, bağırıp çağırması ve öldürücü vuruş boğaz sıkıp boğmak...
Peki ben ne mi yapıyorum ?
Sadece ağlamak!
10 yaşıma kadar bunların hiç birini yaşamazken 11 yaşımdan itibaren buna maruz kalıyorum.
"Senden nefret ediyorum. İnşallah ölürsün."
Neden abi? Neden ölmemi istiyorsun? Neden?
"Yeter artık sıkıldım abi. Bırak beni " diye bağırdım.
Ay inanmiyorum ben konuştum.
Birden abimi üstümden itip koşarak odama çıktım. Uzun zamandır hayalini kurduğum evden kaçma planını bugün uygulayacaktım. Biriktirdigim tüm paraları sırt çantama attım,telefon kıyafet vs. ve annemlere küçük bir not bıraktığım.

"İŞİNİZE VERDIGINIZ ÖNEMİ KESKE BIZEDE VERSEYDINIZ!
SEVGILERIMLE KIZINIZ!

Inşallah notumu görürler diye umut ederek ayakkabılarımı giydim ve evden çıktım. Babam mafya değil düşmanımız yok onun için içim rahat ölmem diye düşünerek yürüyordum. Cep telefonum ve kulaklığımı çıkararak bir müzik açtım.
O kadar dalmışımki nerede olduğumdan hiç haberim yok. Neredeyim ya ben ? Allahım eve geri mi gitsem acaba yani şu an çok pişman oldum diye düşünürken müzik seslerinin geldiği bir sokağa girdim. İlk başta kulaklıktan geliyor sandım ama yanılmışım. Barların olduğu bir yere geldim galiba. Birazdan silah sesleri falan yükselecek falan o klişe ani yaşamak istemiyordum. Panik önüme ilk gelen ilk yere girdim. "B-burası çok değişik " bu üç kelime ağzımdan kaçı vermişti. Cehenneme benziyordu. Iç dekarasyona mağaralar ve iblis dekorları verilmişti ve çalışanlar vampir kıyafetleri giyiyordu. Ay çok mükemmel. Acaba bana burada işverirler mi düşüncesine kapıldım. Kime sorsam diye düşünürken aklıma barmen geldi. Genelde kitaplarda barmenler patronun arkadaşı ya da sağ kolu falan olurlar. Şansımi denemem lazım.
"Pardon,merhaba! Ben burada çalışmak istiyorumda ne yapmam lazım acaba?"Ay çocuk eşşek görmüş gubi baktı suratıma.
" Ben seni patronun odasına götüreyim."dedi. Bir çocuğa seslenip yerine bakması için rica etti.
Dar koridorlardan geçerken aslında pek güzel bir yer olmadığını anladım. Hatta vazgeçmeyi bile düşündüm. Ama işe ihtiyacım vardı. Elden ne gelir?
Birden demir bir kapının önüne geldik üstünde kocaman harflerle"KURTULUŞ DOĞAN " yazıyordu. Görgüsüz galiba patron. Koca kapı bir parmakla açılmıştı. Aslında ben yaşlı bir patron beklerken karşıma genç bir adam çıktı. Siyah saçları kara kasları derken ic sesim başladı.
"Karadır kasların ferman yazdırır.."
Ya sus lütfen iç sesim nolur ya.
Ruhen olgun olabilirim. Ama ben 17 yaşındayım. Bunu unutmamak lazım.
"Patron, bu küçük hanim bizimle çalışmak istiyormuş"
"Tamam Emre bizi yalnız bırak."
Allah bu ses ne? Allahım küçük olmak zorunda mıyım? Aradığım erkek bu ya. Çok tatlısın sen.
"Adın soyadın yaşın falan başla anlat kendini"
Boğazımın kuruluğunu gidermek adına yutkundum. Konuşmaya başladım.
"Adım Lara,Lara Saygın. 17 yaşındayım. Aslında bakarsanız açık konuşmak istiyorum. Evden kaçtım. Abimin zulmunden bıktım. Bir süre beni merak etsinler istedim. Yani işe almazsanız anlarım."
Açık sözlü olmak lazım ki işe alınayım değil mi?
"Ha başınıza bela olmaya geldim diyorsun?"
"Aslında pek öyle demek istemedim Kurtuluş bey ama.."
"Tamam Lara sadece ihtiyacın var diye işe alacağım. Sana buradanda bir oda veririz. Ben Baran bu arada. "
"Aaa Kurtuluş yazıyordu ama"
"Abim yok bugün. Şanslı günündesin olsa seni hayatta işe almazdı. Onun gözüne görünmemeye çalış. Emre'ye söyle sana bir oda ayarlasın yarın başlarsın ise"
"Peki Baran bey ama maaş işi ne olacak?"
" 2.500 tl "
Oha okumadan zengin oldum.
"Aaa peki ben gidiyorum. Teşekkürler."
"Görüşürüz"
Odadan çıkıp dar koridorlardan geçip bar bölümüne geldim. Emreden odama goturmesini rica ettim. Bana bir oda ayarlayıp anahtarlarını verdi.
Yatağa uzanıp telefonuma baktım. 1 tane çağrı bile yoktu! Ahh lanet şey diyip fırlattım. Kapımı kitleyip. Uyudum.

KURTULUŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin