Telefondan yazdığım icin yazım yanlışları olabilir. Şimdiden çok ozür diliyorum.
Media:LaraBağırış sesleriyle gözlerimi açtım. Belkide abimden dolayı bu duruma alışıktım ama bu çok farklıydı. Birisi aşağıda kükrüyordu. Gündüz gözüyle kaldığım odaya bir bakış attım. Evdeki odam gibi değildi. Zaten öyle bir beklentim de yoktu. Bir ranza,tek gözlü bir dolap ve bir komodin bulunuyordu. Küçük bir pencere vardı ama pencerenin camları sıyaha boyanmıştı. Az ilerde bir kapı olduğunu fark ettim. Kapıyı açtığımda şok oldum banyo vardı. Iste bunu tahmin etmiyordum. Akşam Emre'nin çıkarken bıraktığı iş kıyafetlerini alıp banyoya girdim.
Yarım saatlik banyo serüveninden sonra ustumde vampir köstümü olan kıyafetlerimle aşağı işimin başına geçtim. Yani tam olarak işimin ne olduğunu bilmiyordum ama yapardım birşeyler. Uyandığımda duyduğum bağırışlar kesilmişti. Emre'yi bulup ne iş yapacağımı öğrenmem gerekiyordu. Aslında biraz mantıklı düşünürsek burası bir bardı ve barlar geceleri iş yapardı. Büyük bir ihtimal temizlik yapacaktık. Bar bölümünde Emre'yi görüp yanına doğru yol aldım.
"Günaydın Emre, nasılsın ?""Iyiyim fıstık. Sen ?"
"Idare eder... Şey Emre ben ne iş yapacağım?"
Oturmaya gelmedik buraya değil mi yani.
"Yağmur!" Diye bir kıza seslendi. Adının yağmur olduğunu düşündüğüm sarı saçlı kız bize döndü ve koşarak yanımıza geldi.
"Aa Merhaba sen Lara olmalısın. Ben Yağmur."
"Memnun oldum."
Fazla sıcak kanlıydı. Benim aksime...
Elimi tutup peşinden sürüklemeye başladı."Gel bakalım Laracık birlikte şu dans pistini halledelim." Sevdim ben bu kızı galiba.
"Bak şimdi Laracık sabah Kurtuluş beyin bağırışlarını duymuşsundur. Kendisi işine çok ama çok önem verir. Asla bir hatayı kabul etmez. Affetmez. Biraz tehlikeli bir adamdır ve kimse ona bir laf bile söyleyemez. Emre hariç. Sabahları temizlik yaparız, öğlenlerı dekorları ve akşamları servis. Aman diyim işten kaytarma kurtuluş Bey herseyi kameradan izler. Eğer kaytardığını görürse vay haline. Bunlar temel kurallar 18 yaşından küçükmüşsün. Kurtuluş Bey geldiğinde çok ortalıkta olma zaten bizimle pek diyalog içinde olmaz. Soracağın birsey yoksa işimize dönelim?"
"Hayır yok teşekkürler." diyebildim sadece.
Kurtuluş bey neydi böyle herkes ondan korkuyor. Cidden bir merak saldı ve korku...
○○●○○●○○●○○●○○●○○●○○●○○●○
Temizlik işi bittiğinde resmen ölmüştüm. Ne zor işmiş bu temizlik ah çok fena oldum.
"Çok yoruldum ya" diye bir isyan ettim.
Herkes dönüp bana baktı ne ama kötü birsey demedimki."Demek öyle hanımefendi. Sizi yormayalım. Aytaç oğlum getir bir sandalye hanımefendi yorulmuş" diye bir ses geldi.
Ay hayır ama ilk günden kovulmak istemiyorum. Arkamı döndüğümde heybetli bir vücutla karşılaştım. Siyah dağınık saçları, keskin yüz hatları, dar gömleğinden belli olan vücut hataları... çok ama çok yakışıklıydı. Artık konuşmam lazımdı.
"Şey efendim ben öyle demek istemedim. Kusura bakmayın"
Sert sert yüzüme baktı.
"Sen kimsin daha önce seni burada görmedim?"
Ay şimdi kötü oldu işte ya allahım ben neden şanssız bir insanım diye düşünmeden edemedim.
Neden bazı insanlar inanılmaz derecede şanslı iken, diğerleri hak ettikleri olanaklara asla sahip olamazlar? Bir süre sonra kendime gelip ağzımi açıp
"Evet efendim ben yeni çalışanınızım. Adım Lara" dedim."Demek şu reşit olmayan kaçak sensin? Fark etmeyeceğim mi sandın?"
Sanş konuşmamı yapmıştım değilmi? Sessizlik kuralımı uygulayıp sustum."Bana bak Lara Saygın! Tek bir küçük hatanda seni buradan kovarım. Sadece 1 şans veriyorum. Bunu iyi kullan "
Ben hızlıca başımı aşağı yukari salladım. Dilim tutulmuştur herkes bize hayretle bakıyordu. Kurtuluş bey sonra bir havayla arkasını dönüp gitti.
Sonra tekrar sesi duyuldu."HERKES İŞİNİN BAŞINA DÖNSÜN.HEMEN !"
Birden herkes kargaşa yerine döndü. Dekorları yapmaya başladık.
♢♢♢♢♢♢♢♢♢♢♢♢♢♢♢
Yavaş yavaş insanlar doluşmaya başlamıstı. Yani ben böyle tahmin etmemiştim. Hangi masaya servise gitsem şarkıntılık yaptılar. Bu durumu yağmura bahsettiğimde alışkın olduğunu pek kafaya takmamamı çünkü ileri gidemeyeceklerini giderlerse Kurtuluş beyin onları yasatmayacağını söyleyince içime bir huzur doğdu.
Saat şu an yaklaşık 01.27 ydi. Ve hala insan kaynıyordu. Bir masaya doğru yaklaşırken gözlerimin bana yaptığı bir oyun sandım. Onun burada olması imkansızdı. Gözlerimiz birleşti. Resmen ateş çıkıyordu. Gözleri dile gelse seni gebertecegim derdi. Lütfen bu bir rüya olsun Allahım lütfen...Evet bir bölümünde sonuna geldik. Inşallah beğenmişsinizdir. Oy vermeyi ve yorum bırakmayı unutmayın.Şimdiden teşekkürler...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURTULUŞ
General FictionBir insan sevdiğinden gülmüyorsa ailesinden güler derler. Bu genç kız ailesi tarafından gülmüyordu. Peki sevdiği tarafından gülecek miydi?