2

56 14 22
                                    

Beren

Elimdeki yastıkla sese doğru yöneldim ve karşıma çıkan kişiye bakmadan kafasına yastığı geçirdim. Karşımdaki kişiye baktığımda onun da bana baktığını fark ettim. . Bu oydu , kapıda karşılaştığım çocuk.
-Afedersiniz ama burda ne işiniz var?
- Asıl senin ne işin var benim evim burası.
-Nerden senin evin oluyormuş. Galiba kapı numarasını karıştırdınız. Burası 9 numara.
- Hayır karıştırmadım. Bakın hanımefendi , internetten buranın sahibi ile görüştüm. Bana 9 numaralı daireyi kullanabileceğimi söyledi. Bir karışıklık olmuş galiba.
Dedi ve eşyalarını alıp diğer odaya geçti. Bu ne rahatlıktı böyle. Benim evimde bu şekilde rahat davranamazdı. Acaba bir tür sapık mıydı? Bende peşinden odaya gittim. Odaya girdiğimde valizinin içinde birşey arıyor gibiydi.
-Afedersiniz ama ne yapıyorsunuz?
- Eşyalarımı yerleştiriyorum.
-Bakın burayı hemen terk edin yoksa polis çağırmak zorunda kalacağım.
- Bakın dediğim gibi bir karışıklık olmuş. Bugün burda beraber kalmak zorundayız. Bende çok meraklı değilim merak etmeyin. Yarın yetkili biriyle konuşup hallederiz.
-Sana 3 saniye veriyorum. Hemen bu evden çık.
-Niye ben çıkıyorum burası benim de evim. Rahatsız oluyosan sen git.
-Ne manyak adamsın ya çık işte.
-Tamam ev senin olsun yeterki sus. Ben dışarıda kalırım.
Kapıyı kapattığım anda kendimi garip hissettim. Doğru muydu yaptığım? Burası bizim evimiz miydi? O an kafamda dönüp duran düşüncelerle kapıyı açtım.
-Dur gitme...

*************
Kayra

Kapı kapandıktan sonra ne yapacağımı düşünmeye başladım. Daha ilk günden evsiz kalmıştım. Merdivenleri yarılamıştım ki o sırada kapı açıldı.
- Dur gitme...
Arkamı döndüm ve merdivenlerden çıkmaya başladım. Beni görebileceği bir mesafeye gelince durdum. Bana bakan gözlerine baktım. Gerçekten çaresizlik ve masumiyet vardı gözlerinde. Garip bir şekilde bu anın sonsuz olmasını istedim.
- Ne o gelmiyor musun? Bak kapatıyorum kapıyı ona göre.
Kızın bana seslenişleri düşüncelerimin saçmalığını fark etmeme yetti. O ev benimdi istediğim zaman girip çıkabilirdim. Merdivenleri çıkıp eve girdim. Eşyalarımın olduğu odaya gittim. Bu ev önceden kaldıklarımın en kötüsüydü. İki tane odası vardı ama oda demeye bin şahit isterdi. Duvardaki lekeler yüzünden boyanın rengi gözükmüyordu bile. Mutfak dolaplarının , eski olmasından çok kırılmış olması dikkat çekiyordu. Bir de salon gibi bir yer vardı orası da mutfakla birleşiyordu. Zemin döşemesi eski model bir parkeydi. Gerçekten burada ne kadar uzun süre hayatta kalabileceğimi çok merak ediyordum. Valizi açtım ve içinden üzerime giyebileceğim birşeyler buldum. Kapıyı kapattım ve üzerimi değiştirdim. Eşyalarımı yerleştirmek için birşeyim yoktu. Belki adını bile bilmediğim ev arkadaşım da vardır diye onun olduğu odaya doğru ilerledim. Kapıya tıklattım.
- Girebilir miyim ? Müsait misin?
-Gel. Müsaitim.
Kapıyı açtım ve içeriye girdim. Bu odanın evin diğer kısımlarına göre daha güzel koktuğu kesindi.
-Birşey mi oldu? Yoksa öyle içeriye bakmak için mi geldin?
- Yok şey diyecektim. Benim eşyalarım var da onları nereye koyacağım. Benim olduğum odada hiçbirşey yok da belki burada vardır diye sormaya geldim.
-Var ama çok kirli bende koymadım eşyalarımı henüz. Ayrıca evi çok sahiplenme yarın gidiyorsun.
- Yine mi aynı mevzu. Bu arada bir şey daha var. Acaba evde kaldığımız süre içerisinde sana hitap edebilmem için ismini sorabilir miyim?
- Sordun zaten ama neyse. Adım Beren.
- Bende Kayra. Tanıştığıma memnun oldum.
- Bende. Diyeceğin başka birşey yoksa benim uyumam lazım iyi geceler. Kapıyı ve ışığı kapatırsanız sevinirim.
-İyi geceler Beren hanım.
Genelde erkeklere öküz derlerdi ama bu kız kesinlikle öküzün önde gideniydi. Ben ne kadar iyi davranmaya çalışırsam o da o kadar kötü davranıyordu. Gözlerinde gördüğüm o masumiyetten eser kalmamıştı. Ama suç ona iyi davranandaydı. Bende ışığı kapadım ve yatmam gerektiğine karar verdim. Yatağa girdim ama bir türlü uyuyamıyorum. Çünkü midem açlıktan ağrıyordu. Kendimi uyumaya zorladım ve zar zor uyudum. Sabah uyandığımda her yerim ağrıyordu. Yataktan kalkarken bu lanet yere içimden demedik laf bırakmadım. Bugün iş bulmam gerekti. Nerden başlasam diye düşünmeye başladım. Ne olarak çalışacaktım ki? Beni kim işe alırdı? Kalan parayı nasıl harcanan gerekti? Düşünceleri kafamdan atmak için ayağa kalktım. Karnım feci derecede açtı. Artık gerçekten bir şeyler yemem gerekti. Kapıyı açtım ve mutfağa gittim. Mutfakta tahmin ettiğim üzere hiç birşey yoktu. Yiyecek alınması gerekti. Berenin uyanık olup olmadığına bakmak için odasının kapısını çaldım.
- Beren uyandın mı? Uyan artık hadi.
Ses gelmeyince içeri girdim. Ben içeri girince gözlerini aniden açtı ve bana sinirli bir şekilde bakmaya başladı. O an bir şeyin beni o durumdan kurtarması için dua etmeye başladım. Karşımda az sonra bana bağıracak olan bir kız vardı. Hemde öküzün önde gideni bir kız.

DOKUZ NUMARAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin