Sabah telefondan gelen zil sesiyle uyandım.hızlı bir şekilde kalkıp, doğruca mutfağa yöneldim çayı koyduktan sonra, hemen yüzümü yıkayıp, çocukları giydirdim.herkes hazırdı hep birlikte çıktık evden.herkes gitmesi gereken yere gitti.Tabii ki ben de diğer çocuklarıma.Doğru onları ben doğurmadım; ama onları seviyorum.Bazen diyorum ki çok soru soruyorlar.Bunaltıyorlar beni.Rahmetli annem anlatırdı:"sen kibrit çöplerini sıra sıra dizerdin.şeket kağıdıyla da süslü bir öğretmen yapardın."açın defteyinizi."derdin.Ben de seni uzaktan izler, bu kız öğretmen olacak galiba derdim.Ben o zamanlar öğretmen olmuşum ya.
Bunu yaparken daha altı yaşlarında burnunu bile silemeyen çocukmuşum.Bunu genelde bizim evdeki toplunun önünde yaparmışım(babam pencereye toplu derdi)
Önceden tek katlı evlerin önünde birkaç basamaktan olan merdiven olurdu.oraya mahallemizdeki arkadaşları dizer, önden arkaya doğru ben de öğretmen olurdum.O zaman gonca olan öğretmenliğim şimdi çiçek oldu.çünkü...çünkü siz hep suladınız.Yıllar geçtikçe size daha çok bağlanmaya başladım.Mehmetler Ahmet.Ayşeler Fatma olsa da sevgim hep aynı kaldı.Bir öğrencim " öğretmenim, dedi el sallayarak " sizi çok seviyorum."Diğeri:"beni hatırladınız mı ? (Mezun olmuş) " hiççç hatırlamaz olur muyum seni uslu, dürüst, billur gibi.sen süngerin suyu çektiği gibi çekerdin bilgileri dimağına bir bir bir.
Geçen hastaneye gittim.Merve öğrencim:"hocam" diye yanıma geldi."geçmiş olsun yardımcı olabilir miyim?"ben"teşekkür ederim, Merve nasılsın okul nasıl gidiyor? Dedim ." iyi hocam."öğrencim şimdi hemşirelikte okuyor.onları görünce iyi ki öğretmen olmuşum diyorum.Onları büyümüş, görmek çok hoşuma gidiyor.