1 BÖLÜM

191 17 30
                                    

Barın loş ışığı altında sigara dumanlarının sardığı dans pistinde kalçalarını demire yaslamış dans ediyordu.
Kayla bu işe o kadar alışmıştı ki işini profesyonelce yapıyordu.her gece onu izlemeye gelen adamların kucağında dans edip vücudunu onlara sürtüyordu buna alışmıştı.
İlk önceleri korkardı tiksinirdi hatta midesi bulanırdı ama şimdi hiç aldırış etmezdi.hatta onlara güler onlara öpücükler yollardı alışmıştı bu pis işi yapmaya ama artık dokunmuyordu ona.

İlk doğduğu gün kader yüzüne gülmemiş annesini ondan almıştı zaten en büyük darbeyi doğduğu gün yemişti. Kayla düşüncelere dalarken kalçasında hissettiği elle irkildi arkasını dönüp baktığında arkadaşı meyra 'yı karşısında görünce ona gülümsemesini gönderip. "Çatlak kız"deyip. Arkasını dönmüştü yüzünü çevirmesiyle birlikte karşısında ona sırıtan uzun boylu kara kaşlı esmer bir adam görünce önce yutkundu sonra dans pistine tekrar yürümeye devam ederken birden birinin bileğini tuttuğunu hissetti.

Tam arkasını dönerken adam onu sert bir şekilde çevirince anlını adamın sert göğsüne vurmuştu. Kafasını kaldırmadan diğer eliyle anlını ovuştururken " of hayvan oğlu hayvan dikkat etsene"derken kafasını kaldırıp adama baktı az önce karşısında ona sırıtan adamdı.adamın yüzünü incelerken bir yandanda anlını ovuyordu.
"Çok mu beyendin yüzümü" deyince adam kendine gelebilmişti Kayla, adama bakıp kafasını indirdiğinde utanmıştı yüzü kızarmıştı bunu hissedebiliyordu sanki yüzü yanıyormuş gibi hissediyordu adamın ona baktığın anlayınca gülmeye başladı.

"Hahaha çok beyendim palyaço ya benziyorsun" diyince adam bileyini bırakmış sinirle kıza bakıyordu" peki ya sen neye benziyorsun striptiz yapan bir kadına mı yoksa bi orus"demeye kalmadan suratına inen tokatla adamın yüzü yana kaydı.
Kayla bileğini bıraktığını anlayınca adama bakmadan arkasını dönüp hemen dans pistine gidip dansına devam etti ama avuç içi terlemiş nefesi kesilmisti ne yaptığının bilincindeydi evet güzel bir iş yapmıyor olabilirdi ama asla ona oruspu diyemezlerdi.

Dansını bitirdikten sonra soyunma odasına giderek kafasındaki en az yarım kilo olan takma saçı çıkartıp üstünü değiştirdikten sonra barın arka kapısından çıkıp evine gitmek için otobüs durağına doğru yürümeye başladı. Ama o gerizekalı'yı unutamıyordu düşündükçe sinirleniyordu "salak sen kimsin ki bana oruspu diyorsun" diye içinden geçirirken kendini otobüs durağının önünde buldu o kadar dalmıştı ki ne ara geldiğini bile fark etmemişti.

Hemen otobüse binip evine gittiğinde rahatlamıştı. Hemen banyoya girip duşunu alıp kendini yatağa bırakmış hemen uyumak istemişti ama uyuyamayınca gözlerini kapatıp dinlendirirken uykuya dalmıştı.

İşte hayatı böyle geçiyordu Kayla'nın her gece bara gidip ağızları leş gibi içki kokan adamların kucağında dans edip vücudunu sergiliyordu. kendine çok kızıyor hatta arada kendisine ana avrat saydırıyordu yaşadığı hayata lanet edip küfrediyordu.eve her gece gelip duş almadan uyumazdı, uyuyamazdı vücudunu kirlenmiş hissederdi rahatsız olurdu bundan.

Gözlerini çalan alarm sesiyle açmıştı açtığında ağzına gelen bütün küfürleri saydırmış eline aldığı saati tuttuğu gibi duvara fırlatmıştı .

Allah deprem varrr.diye odasına giren meyra "kayla" diye kendini kayla'nın üzerine atmıştı. "Kalk be üstümden allahın cezası pestilimi çıkarttın" diyen kayla'ya bakıp sonra yerde ki hala çalan saate baktığında anlamıştı saati duvara attığını."ne be"diyip kayla'nın üstünden kalkıp. doğrulurken "kızım bir daha o saati benim odamın duvarına fırlatırsan o saati alır senin müsait bi yerine sokarım" anladınmı diye bağırıp çıktı odadan .

Aslında meyra haklıydı bunu bir iki kez daha yapmıştı kızın panikatak olduğunu unutuyordu her seferinde tamam diyip yine o lanet saati duvara fırlatıyordu yediği azar dan sonra yatağından kalkıp banyoya gidip rutin işlerini hallettikten sonra mutfağa gidip ekmeğinin arasına bir şeyler koyup ekmeğini yemeye başladı. Arkasından meyra gelip "zıkkımın kökünü yeme hemi yinemi ekmek arası yiyiyorsun "demis ekmeği elinden alıp tezgahın üstüne bırakmıştı. "Dur sana omlet yapıcam"deyip tavayı çıkartırken kayla'nın kaçtığını görünce "Kız gebercen açlıktan bi deri bi kemik kaldın kız gel buraya"
Demeye kalmadan kayla çoktan kapıdan çıkmıştı. Hemen otobüse binip klup'ün yolunu tuttu. Otobüsten inince en az bi on beş dakika kadar yürümesi gerekiyordu. Köşe başında ki pastaneden her zaman aldığı ay çöreğinden alıp yiyerek yürümeye başladı.

Acaba o da bir gün sevilecekmiydi aşık olucakmıydı onu seven biri onu herseyi ile kabul edecekmiydi...

NEFRETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin