Kıskançlık

179 7 0
                                    

Tatilin son gününe gelmiştik. Herkes eşyalarını toplarken Ceren bizim odaya geldi.
S:Aa Ceren hoşgeldin
C:hoşbulduk, konuşabilir miyiz?
S:tabi tabi. Gel balkona çıkalım.
Birlikte balkona çıktık.
S:seni dinliyorum Canım
C: Selin, sabah Ali okuduğu kitabı kaldırırken içinden birşey düştü. Bu sizin Ali'yle çekilmiş bir fotoğrafınızdı. Samimi görünüyordunuz. Ama ben sana da sormak istedim. Selin Ali'yle Aran'da birşey var mı?
S: N-ne alaka? Ali ve ben!! Biz birbirimizle didişmekten sevmeye Zaman bulamayız ki. Zaten istemeyizde. Biz birbirimizi arkadaş olarak seviyoruz. Ali'ye de sor. Aynısını söyler. Adım gibi eminim. Sen bana güven. O seni seviyor.
C: rahatladım valla. Bir an olsun aklıma sizin sevgili olduğunuz geldi. İçime kurt düştü.
S: merak etme canım.
Ceren kalkıp gitti. Nazlı yanıma gelip
N:Selin bu büyük bir fırsattı. Nasıl Ali'yle aranızda birşey olmadığını söylersin?
S: Nazlı bak ben Ali'den uzak durmaya çalışıyorum. O benim kardeşim sayılır.
N: Selin sana inanamıyorum. Kardeşim sayılır derken? Annemle Haluk abi artık evli değil!!! Bizim annemiz öldü. Haluk abi yüzünden.
S: Bağırma bana. Bende annemin Haluk abi yüzünden öldüğünü biliyorum.
Ağlayarak odadan çıktım. Karşımda Murat'ı gördüm. Şaşkın gözlerle bana baktı.
S: Murat ben iyi değilim.
M: Tamam gel.
Beni kollarının içine aldı.
O sırada kolidorun başında Ali gözüktü.
A: BIRAK LAN KIZI!!
M:SANANE BE!!
O sırada Ceren Ali'nin yanına geldi.
C: Aşkım sakin ol.
Ceren'in Ali'ye sarılması ve aşkım demesi kalbime iğneler batırıyor. Acı çekiyorum. Ama neden? Niye Ali'yi Ceren'den kıskanıyorum. Aşk denen üç harfli şey bu mu?
S:Ali yeter!! Özel hayatıma girme! Sen benim neyim oluyorsun ki? Annem mi, babam mı yoksa Sevgilim mi?
Ali bu çıkışı beklemiyordu.
A: S-SENİN ÜVEY ABİN OLUYORUM!!!
S: Benim ne üvey abim var, ne babam var, ne de annem var. Benim sadece ikizim ve arkadaşlarım var.
M: Selin gel. Uzaklaşalım burdan.
Murat'la birlikte sahile gittik.
M:Selin üzülmezsen Annenle Babana ne olduğunu sorucam.
S: sırası değil.
M: Ali'yle aranızda birşey mi var?
S: Ne gibi?
M:Sevgili gibi, aşk gibi.
S:N-Ne alaka?
M: Hiiiç
🌙
Akşam diskoya gitmek için hazırlanıyorduk. Ben kısa kırmızı bir elbise, Şebnem şort ve göbeği açık T-şört, Nazlı uçuş uçuş pembe ve mavi renklerinde benim elbisemi Tuğçe ise tulum giymişti.
Partide dans ederken Murat beni yanına çağırdı.
M: Selin gelebilir misin dışarı? Çok kısa birşey söylicem.
S:Geliyorum.

Ali'nin ağızdan
Murat Selin'i alıp dışarı çıkardı. Merakıma yenik düşerek peşlerinden gittim. Bankın birine oturup konuşmaya başladılar.
M: Selin benim üç saat sonra uçağım var. Sana veda etmek istedim.
S:İstanbul'a mı gidiyorsun?
M: Hayır İzmir'e.
S:İzmir mi. Biz Nazlıyla İzmirliyiz.
M:Gerçekten mı? E o Zaman en kısa zamanda beklerim. Telefonum zaten sende var. Sana birşey söyliyim mi?
S:hı hı
M:Gözlerin çok güzel. Kocaman ve narin. Bakmaya doyamıyorum.
Selin'in elmacık kemikleri kızardı.
M:Elmacık kemiklerin kızardı. Sen utandın mı?
Selin gözlerini yere indirdi. Murat Selin'e yavşıyordu.
S:Seni özleyeceğiz.
Kendi adına konuş dedim içimden.
Selinin telefonu çaldı. Telefonunu almak için arkasına döndü ve beni gördü. Aslında tam olarak gördü mü bilemem ama o arkasına döndüğü an ağacın arkasına saklandım.

Selinin ağzından
Arkamı döndüğümde Ali'yi gördüm. Ağacın Arkasına saklanmasına karşın onu görmüştüm. O Okyanus rengi gözler unutulur mu hiç.
S:efendim Nazlı
N: Ali'yi gördün mü?
O an gülmemek için kendimi çooook zor tuttum.
S: Hayır, görmedim. Cerenledir.
N: Ceren burda ama Ali yok. Ee sende yoksun.
S:Ben Muratlayım. Murat'ın uçağı varmış üç saat sonra vedalaşıyoruz. İzmir'e gidiyormuş.
N:Ne Nasıl İzmir'e mi?
S:evet. Neyse ben kapatıyorum. Gelicez birazdan içeri.
Telefonu kapatıp çantama geri koydum. Ali hala ordaydı.
Vedalaşmanın sonuna geldiğimizde Murat'a sıkıca sarıldım. O da karşılık verdi. En son da yanağıma bir öpücük bırakıp içeri girmek için ayaklandı. Beni öpmesi iyi olmuştu. Muhtemelen Ali bunu görmüş ve kıskanmıştır.
Murat'ın sesiyle düşüncelerimden kurtuldum.
M:Hadi içeri girelim.
Kolumu omzuna kanka manasında koydum ve içeri girdik. Tabi bu kanka manasında koyduğum kolu birileri yanlış anlayabilirdi.

Ali'nin ağızından
Selin Murat'a sarıldığı ve öptüğü an kalbim sıkıştı. İğneler kalbime girdi çıktı. Acı çekiyordum. Ama bunun nedenini de anlamıyordum.
Murat ve Selin içeri girdikten beş dk sonra bende girdim.
Soyadım sağ olsun DJ bana gitar verdi ve sahneye yolladı. Işıklar ve gözler bana dönmüştü. Selinin arkası dönüktü. Gitarıma akort yapıp şarkıya başladım.
###MUTLU SONSUZ###
Uyu aşkım koynumda,
kaygısız mışıl mışıl,
Bana emanet Gül yüzünde,
Gülümseyen huzur,
Hani gitmiştik ya ikimiz birden,
Ama bitmiştik harbiden,
Yine bastırırsa kapkara bulutlar aniden,
Nolur bu evden kimse gitmesin,
Bu hikayede hiç kimse, kimseyi terk etmesin,
Mutlu son olmasın,
Mutlu sonsuz olsun,
Dualarım örtsün bizi,
Hasret üşütmesin,
Ah ölüm yalan,
Ayrılık aman,
Eğer incitirse bedenini,
Ödesin bu Adam,

Şarkı bitince Selinin ilgisini çekmeyi başarmıştım. DJ'ye teşekkür edip masaya alkışlar eşliğinde yöneldim.
N:Sesin çok güzelmiş Ali
Se:Harbi kanka o Nasıl bi ses.
E:Bütün kızların gözü üstünde.
Bütün kızları bilemem ama Selin gözlerime bakıyordu sevgiyle.

Selinden
Tam ağzımı açıcaktım ki Ceren Ali'nin boynuna dolandı.

Umutsuz AşkımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin