HAK ETTİM

Lütfen

Üstümde ki kot gömlekli elbiseye bakıyordum. Ecemle 10 dakikadır bizim erkekleri bekliyorduk. Birde kızlar hep bekletir diye atar yaparlar.

"Ecem ara şunları ne zaman gelecekler öğren yoksa gidiyorum" dedigimde ecem panik yaparak.

"Otur ya şuraya gelirler şimdi hem evde oturup ne yapıcaksın baksana şuraya bi ya etrafına ne kadar taş var" diyip iç çekti.

Allah biliyor ya ecemin erkeklere düşkünğünü kimse anlatamaz. Bende etrafıma bakmaya başladım göz göze geldiğimiz bir çocuk bana göz kırptı

Ona ciddi olamazsın bakışları yollarken kulağımın dibinde birisinin bağırmasıyla yerimden sıçradım. Bağırana baktığımda barandı.

Baranın koluna vurup "ne bağırıyorsun ya kulağımın dibinde hayvan" dediğimde bana ayıplarmış gibi baktı "cık cık hazal çok ayıp" derken baş parmağını sağa ve sola sallıyordu.

Parmağını tutup indirdim. "Nerdesin sen kaç dakikadır sizi bekliyoruz " dedim sinirli çıkan sesimle. Yanağımdan makas alıp "geldik ya kızım hem bana niye kızıyosun daha sinanla Burak gelmedi " dedi.

Haklıydı sinirimi onlardan çıkarıcaktım. Eceme baktığımda bir çocuğa hayran hayran bakıyordu.
Eceme gülüp önüme bakmaya başladım.

Baran önüme geçip. "Seninki gelmiyormuş" dedi. Ona bakıp "benim ki?" Diye sordum. Ağzındaki sakızı gevşekçe çiğnenerek cevap verdi.

"Rüzgar" dedi. Onlarda gelicekmiydi ki? Benim bundan niye haberim yoktu. "Ecem rüzgarların geleceğini bana söylemeliydin" dedim
Bana bakmayarak cevap verdi.

"Sormadınki." Dediğinde ecemi bogmamak için kendimi zor tuttum. "Ecem sormam mı lazım senin bana birşeyleri söylemen için" dedigimde bana baktı bu sefer.

"Tamam bir dahakine derim" diyip baktığı yere tekrardan bakmaya devam etti .

Barana dönüp şirince sırıttım 'ne var' dedi kaslarını kaldırarak. "Rüzgar neden gelmiyo" diye sordum. Bir anda ağzımdan çıkıverdi. Oysaki ben bunu demicektim.

Elimi başıma vurup ,yüzümü kapattım. Baran elimi çekerek "ne o hazal bir durum varsa bizde bilelim" dediğinde omuzlarımı dikleştirdim ve düzgün oturdum.

"Ne olucak ya yok bir şey işte nereden uyduruyosun bunları anlamış değilim tamam yakışıklı olabi..." Dediğimin farkına varınca sustum ve kendime o an lanet okudum. Ben hangi ara bu kadar herşey i direk söyleyen biri olmuştum.

Baran bu halime gülmeye başladı. O sırada yanımıza o bana göz kırpma çocuk geldi. "Merhaba ben cenk" dedi. Çocuğa uzaylı görmüş gibi bakmayı kesip "bunun bizi ilgilendireceğini zannetmiyorum " dedim.

Çocuk kafa salladı. Ya aklında bir sorun vardı ya da bir kızın yanında nasıl davranacağını bilmiyor. Barana baktığımda elleri yumruk haldeydi. Bu kadar sessiz kalmasından anlamalıydım. Ecem ise çocuğa hayırdır bakışları atmakla uğraşıyordu.

"Ya diyorum ki senin gibi güzel bir kızla konuşmak çok güzel ama sen böyle sinirli davraninca daha bi çekici oluyorsun" dediğinde elleri saçlarımda geziyordu. Elini sinirle ittim. O sırada baran kalktip çocuğa yumruk atmasıyla yere düşmesi bir oldu çocuğun.

Baranın sinirden gözü dönmüş gibi çocuğa tekme atıyordu. Ben olayın şokundan bir şey yapamazken herkes başımıza toplanmıştı. Ecemde baranı tutmaya çalışıyordu .

Bir kaç görevli gelip bizi dışarıya çıkarttı. "Aferim ya sana şu dudağının haline bak kavga etmek zorunda mıydın? Ben zaten ağzının pay..." Cumlemi tamamlama izin vermemişti baran kendisi konuştu.