**GÜNLÜK**

106 35 3
                                    

Telefonu aldığı gibi yatağına yatıp düşünmeye başladı yağızın zaten morali bozuktu onu arayıp ne diyecekti yağızın evine 2 sokak vardı kolayca görebiliyordum annem beni ondan uzaklastirmaya çalışiyordu bu dusuncelere dalarken yağızın mesaj sesiyle irkildim
Yağız:Canım moralim çok bozuk annem nasıl öldü o selma teyzenin parmağı var belkide annemi o öldürdü ama o kimdi tanimiyorum ve annemin bir tane daha mi oğlu var.
Pelin:Senin teyzen veya başka birileri bu olayı biliyordur onlarla konuşmamız gerek düşün Yagız kimler annen hakkında herşeyi biliyor.
Yağız:Buldum benim bir Aysel diye teyzem olucaktı ama nerede yaşadığını bilmiyorum babamdan öğreniriz simdi
Pelin:Canım bu boyle olmayacak cafede buluşalım mi
Yağız:tamam geliyorum bizim ordakine
Pelin yatağından kalktığı gibi üstüne salaş bir t-shirt ve dar paça pantolunu giyip annesinin yanına gider.
Pelin:Annecim dışarı çıkabilirmiyim hava almaya ihtiyacım var diyerek annesine yönelir
Şevval teyze:Tamam sakın geç kalma akşam 10 da burdasın ona göre
Tamam diyerek hemen kapıya koşar ve evden çıkar.
15 dakika yürüyerek cafenin camına bakar bakmaz yağızı görmüştü
Canım ben geldim diyerek oturur masaya
Yağız:Canım babamdan aldım numarasını arayıp onun yanına gitmemiz gerekecek zaten oda İzmirde oturuyormuş
Hazırmısın aramaya canım
Pelin:hadi ara canım
Yağız da bir soğuk olmuş elleri titremeye başlamıştı
Yağız:Alo teyze ben yağız nasılsın
Aysel teyzesi:Yağız canım nerelerdesin burnumda tütüyorsun annen nasıl
Yağız:Annem sizlere ömür bugün cenazesi var.
Aysel teyzesi: Nasıl yani kardeşim öldü mü
Nasıl olmuş bu böyle olmayacak adresi mesaj atıyım gelinde konuşalım.
Yağız:Benimde kafamı karıştıran sorular var geliyoruz hemen.
Yağız telefona gelen mesajı gördüğü gibi pelininde elinden tutar ve yola koyulurlar aradan iki saat geçer ve teyzesine giderler teyzesi kapıyı açar ve yağızla özlem giderir.
Aysel teyzsesi şaşırarak bu güzellik kim diyerek pelini öper ayakta kaldınız oturun diyerek
Yağız: Ah be teyzem başımıza neler geldi bu pelin benim lise son sınıftan kız arkadaşım tek gerçeğim annemi ben 3 senedir görmüyorum ve bana telefon geldi doktor tarafından anneniz vefat etti diye sonra yabancı bir kadın geldi annemi hastaneye getiren ve daha ilgincide  bir fotoğraf gösterdi annemin buna bakarken ağladığını oğlu olduğunu söylemiş evet ama o fotoğraftaki oğlu ben değilim ki noluyor teyzem anlat
Aysel teyzesi:Senin hiçbirşeyden haberin yokki evladım anneni 3 sene görmediğin için evet annenin bir oğlu daha var ama baban başka bir kadınla evlendi onun oğlu annen ayırt etmiyordu ama enes trafik kazasında hayatını kaybetti 2 ay oluyor annende yalnız kaldıysa onu hatırlamıştır.
Yağız:Canım annem yaa dayanamıyorum peki annemin o yakın arkadaşında bir oyun var ama ne acaba
Derken yağızın telefonu çalar
Yağız:Alo
Doktor:Yağız bey tüm işlemler tamam sonuclarda çıktı anneniz birileri tarafından öldürülmüş.
Yağız:Doktor bey neler söylüyorsunuz siz nasıl olurda annem öldürülür.

Pelin:Sakin ol yağız herşeyi anlayacağız.

Yağız:Aysel teyzecim bize çok yardımın oldu ama bizim gitmemiz gerek hastaneden aradılar.Annemin cenaze işlemlerini halledip bugün toğrağa defnedicez.Herşey için çok saol hakkını helal et.

diyerek yağız ve pelin evden ayrılırlar.Hemen bir taksiye atlayıp hastaneye giderler.Yağız o kadar bitkin ve soluk duruyordu ki pelin zor tutuyordu bu olaylar onu yormuştu.

Morgun kapısına yaklaşırken Yağız derin bir nefes aldıktan sonra kapıyı tıklar ve doktor karşısına çıkar.

Doktor:Yağız bey hoşgeldiniz dışarıda cenaze aracımız hazır.Gerekli imzaları attıktan sonra teslim alabilirsiniz.

Yağız:herşey için saolun doktor bey diyerek, 

cenazenin yanına giderler araca koyduktan sonra takip ederler.Annesi önde kendisi arkasında nasıl bir acıdır ki bu annesi artık yoktu.Onu koruyup kollayacak ona ışık tutacak kimsesi yoktu .Ama garip olanda şuydu ki cenaze arabasında olsa bile yine ona ışık tutarak onun önündeydi.

Uzun bir yolları vardı,ucsuz bucaksız sonlu ve tek dönüşlü bir yola gidiyorlardı annesini o sonlu yola defnetmek için yağız pelinin omzuna sırtına koyar ve annesiyle olan anısı anlatır.

Yağız:Annemle en güzel anım beni dört yaşlarımda lunaparka götürmüştü.Ve o gün benim doğum günümdü o kadar güzeldiki aslında olay şöyle olmuştu.Amcamgil pikniğe gidiyorlardı bizide çağırmışlardı.Kuzenlerim ile o kadar güzel oynamıştık ki yemekler yedik,oyunlar oynadık.Sonra annemgil tam pasta kesileceği zaman amcam beni salıncakların olduğu bölgeye götürdü.Piknik alanımızdan biraz uzaktı.Amcamın telefonu çaldığında tamam demişti bişeye hadi bakalım yağız efendi gitme vakti diyerek.Gittik ama kaybolmuştuk.O kadar güzeldi ki derken yağız tesebessümünü yarıda kesmişti çünkü mezarlığa gelmiştik.Kuru bir toprak,ağaç,mezar taşları ve sesler geliyordu ağlama sesleri...

  Annemi defnedeceğimiz yerde bir kız ve annesi duruyordu Tahmin edin bakalım kimdi bu deniz ve annemin en yakın arkadaşı
Yağız hemen hızla ilerledi denizin yanına
Yağız:Senin ne isin var burda hemen terk et burayi sana hala hala sinirliyim
Pelin:Sakin ol canim biliyorum cok zor bi durum ama lutfen annenin yaninda yapma
Deniz:Sizi bitiricem bak anneni nasil bitirdim seni de oyle bitiricem peline inanma sakin pelin iyi kiz rolunde oynuyor.



Has llegado al final de las partes publicadas.

⏰ Última actualización: Aug 31, 2016 ⏰

¡Añade esta historia a tu biblioteca para recibir notificaciones sobre nuevas partes!

Hayaller Gerçeklerde Saklı#Wattys2016Donde viven las historias. Descúbrelo ahora