Yetişkin içerikli bir bölüm ama çok da abartı bir şey yok.
Okumak istemeyen okumayabilir, okumazsanız kaçıracağınız bir yer yok o yüzden keyfinize kalmış :)Bu bölüm ilk ve son smut.
Bu tür şeyleri pek yazamıyorum o yüzden kusura bakmayın :( Utana sıkıla yazdım kkk Lütfen oy verin, özellikle de yorum yapın~
Umarım yazabilmişimdir...
Jungkook, uygulamadan çıkıp telefonunun ekranını kilitledikten sonra üstünü değiştirip saçlarını biraz ıslatarak öne doğru yatırdı ve alnına döktüğü perçemlerin daha düzgün durmasını sağladı. Banyo aynasının önündeki göz kalemiyle gözlerini belirginleştirirken, bir yandan da nasıl daha güzel görünebileceğini düşünüyordu.
Üstüne giydiği siyah renk Lil Wayne tişörünün sağ tarafını yırtık kotunun içine soktuktan sonra kendine bir kez daha baktı. Kendince güzel görünüyordu ama Jimin'in onu beğenip beğenmeyeceğinden emin olamamıştı. Fakat Jimin onu sevdiğine göre elbette beğenirdi.
Aşık olunan kişiler, aşık olan kişi tarafından hep kusursuz görünmez miydi zaten?
Son olarak dişlerini fırçalayıp dudaklarına nemlendirici sürdükten sonra, akşam saati olduğu için havanın soğuk olabileceğini düşünerek beline siyah kapşonlusunu bağladı ve evden ayrıldı.
Hava tahmin ettiği gibi soğuktu. Gökyüzüne karanlık bulutlar hakimdi fakat yağmur yağıp yağmayacağını kestiremiyordu. Evin kapısından çıktığı anda kolundaki tüylerin diken diken olduğunu hissedebilmişti.
Beline bağladığı uzun kolluyu giymek yerine adımlarını hızlandırıp Jimin'in evine doğru ilerlemeye başladı. Ana caddeden gittiği için her yer araba doluydu ve bu saat iş çıkışı olduğu için trafik kaçınılmaz oluyordu.
Jungkook, fazlasıyla düşüncelerle dolu beynini biraz rahatlatmak adına parmaklarıyla şakaklarına masaj yapmaya başladı. Karşı kaldırıma geçecekken arabalar ona hepsi anlaşmış gibi aynı anda korna çalmıştı. Ama o, umursamadan karşı yola geçerek yürümeye devam etti.
Eve gittiğinde ne yapacağını bilemiyordu. Artık birlikte olmalarının zamanının geldiğini düşünüyordu fakat ikisinin de yaşı fazla büyük değildi. Sonradan pişman olabilecekleri sık sık aklına geliyordu fakat aslında pişman olacağı bir şey olmadığı da aklında hazır bir cevap olarak bekliyordu.
Bekaretlerinden başka kaybedecekleri bir şeyleri yoktu.
Çok uzun sürmeyen yürüyüş sonucunda Jungkook, Jimin'in evinin önüne gelmişti. Kapının önünde dikilirken biraz tereddütlü ve fazlasıyla heyecanlıydı fakat kapının hemen birkaç santim arkasında hazırda bekleyen Jimin, kesinlikle ondan daha da heyecanlıydı.
İkisi de kendini yiyip bitiriyordu ve ne yapacaklarını şaşırmışlardı.
Jungkook, derin bir nefes aldıktan sonra kapının ziline basmayı düşünemeyip tek elini yumruk yaparak iki kere çelik kapıya tıklattı. Aklı sonradan başına gelmişti. Jimin'in koskoca evde bu sesi nasıl duyabileceğini düşünüp elini bu sefer zile doğru götürürken Jimin aniden kapıyı açmıştı. Zaten kapının arkasında bekliyordu, duymamasının imkanı yoktu.
İkisi de bir süre birbirine baktıktan sonra Jimin, Jungkook'a göre daha kısa kalan gövdesini kapının önünden çekerek çocuğun içeri girmesini sağladı. O içeri girdikten sonra ise kapıyı beklemeden kapatmıştı.
Jungkook, sessiz adımlarla salona doğru ilerlerken ne yapacağını bilemiyordu. Jimin'e attığı onca arsız mesajdan sonra şimdi nasıl utanır duruma gelmişti, kendisi bile anlayamıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nameless Feelings • JiKook
Storie breviOnun için diğer insanlar cehennemse, Jimin cennetti. [ Kısa Hikaye #1 ] --24.09.16 [ #1 in Short Story ] Begin 08.05.16 - End 23.10.16 @liameri / © Tüm hakları saklıdır