0.3 Evden kaçış(part 2)

49 5 4
                                    

3

"Kızım kalksana! Kime diyorum." omuzumdan dürten mi desem yoksa omuzumu delmeye çalışan insan dışı varlık mı desem bilemedim ki şimdi.

"Mina ya saat 04.37 kal artık." Seda'nın söylediğiyle yavaşça, gözlerimi istemesem de açtım.
"Birşeyler hazırladım atıştır ve sonra git." dediğinde gözlerimi devirdim.

"Çok kibarsın ya," dedim ona takılarak

"Öyle derler. "tek eliyle saçlarını geriye attı. "Her neyse kaldır o koca kıçını daha nereye gidiceğini söylemedin. " dedi.

Yorganı üzerimden atıp kalktım. "Söylemeyi de düşünmüyorum. " dedim umursamaz davrandım. Çünkü umursamıyorum.

"En azından bana söyle." dedi ısrar ederek.

"Hayır dedim Seda, nokta, bitti." çünkü bende nereye gidiceğimi bilmiyorum. Anasını satayım ne biçim hayat.

"Ah! Gerizekalı umrumda değilsin." dedi zigon sehpasının üzerinde ki tepsiyi elime verdiği gibi yatağa yanıma oturdu. Bende yavaşça hazırladığı atıştırmalıkları yemeye başladım.

*
"Herşey için sağol. Belki bir daha hiç görüşemeyeceğiz. O yüzden kendine iyi bak aptal sarışın." dedim zoraki bir gülümseme sundum.

"Hey! İlk defa ciddi konuştun, kızıl kafa. Her neyse senden sadece birşey istiyeceğim beni ara olur mu? Ne olursa olsun aklına gelirsem ara. kendine dikkat et." diye sonlara doğru hayıflandı.

"Aklıma gelirsen ararım." dedim alaycı gülümsememle

"Gıcık."

*
Apartmandan çıkınca derin bir nefes aldım. Hızlı adımlarla yürümeye karar verdim. Otobüs durağına gelince ilk gelen otobüsün nereye gittiğine bakmadan bindim. Nereye gittiğimi bilmesem daha iyi olacak, boş bir yere oturdum, kafamı cama yasladım, kulaklığımı taktım.

Kader cesurlara gülermiş ya işte benim kaderimde ilk defa bana gülecek, hissediyorum. O kadar cesaretlenip evden kaçtım, bir zahmet gülsün. Bak beni iyi dinle; hayatın en zor anı birilerini seni sevmesini beklerken geçirirsin. Annenin kokusunu bilmemek saçma değil mi? Kızım dediğini hiç duymadın mesela. Baba, ona baba demek bile koyuyor be. Bazen kaza sonucu olmuşum gibi hissediyorum.

"Hanımefendi son durak."

"Ha tamam pardon dalmışım, iniyorum." dedim ve aceleyle çıktım. Hava hâlâ hafif karanlık gibi.

Etrafıma bakındım. "Başlangıç mahallesi" gülümsedim, yeni hikayeme başlangıç mahallesinden başlıyorum. Hey! Bu güzel bir duygu. Yavaş ve kendimden emin adımlarla yürümeye devam ettim. Bundan sonra böyle. "Duydun mu beni hayat bundan sonra böyle!" diye bağırdım ve kahkaha attım deliriyor muyum ne?

Biraz daha yürümeye devam ettim. Bir pansiyon bulsam iyi olacak.

Arkamda hırlar gibi bir ses duydum, inşallah tahmin ettiğim şey değildir. Amin. Yutkundum ve tüm cesaretimi toplayıp arkaya döndüm. "Ananı satayım! Tabanları yağlama zamanı Mina. Koş!" deyip önüme döndüm ve koşarak uzaklaşmaya başladım. Ben koştukça o yaratıkta peşimden geliyor. Yok bu böyle olmayacak. Önüme gelen ilk bahçeye daldım. Durdum biraz dinlendim. O canavarında kapının önünden gittiğini görünce rahatladım.

Sessiz bir şekilde bahçeyi gezmeye karar verdim. Burası bahçenin arka tarafı heralde. Vay anasını millet para sıçıyor. Çevreme bakındım kimse yoktu, çıkıp gitsem mi acaba. Yok be biraz daha kalıyım ne olacak ki. Değil mi yani- "hassiktir teyze napiyon ya ödümü kopardın" dedim baş parmağımı ön dişime götürdüm ve yukarı kaldırdım.

ÇİFTE BELA #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin