15 TEMMUZ!

15 Temmuz gecesi

Seherde yakalayıp, şafakta asmak istediler...

Şehadete aç yürekler kavuşurken rabbine, bin bir yetimin ahı yankılandı minarelerde...

Sela sesleri bomba seslerine karışırken, Allah'ın yardımı yetişti millete...

Bir Millet ders verirken ite köpeğe, tekbir sesleri yankılandı vatanımın her yerinde...

15 Temmuz gecesi...

Evlere ateşler düştüğü, insanların canları hiçe sayılarak üzerlerine bombalar yağdırıldığı, minicik kundaktaki bebeklerin yetim öksüz kaldığı, vatan hainlerinin başlarından gelen emirle birer ölüm saçan topa dönüştükleri gece...

Kimisi boğaz içi köprüsünde alçakça üzerlerine yağdırılan kurşunlara siper ederken kendini, kimisi korkusuzca tankların önüne attı bedenini.

Metin abimiz tankın önüne yattığında, Şerife teyzemiz mahallesindekileri toplayıp şoför mahalline geçtiğinde, Paşalarımız kendi emrindeki yol arkadaşına yanlış yolduğunu söyleyip saldırıya maruz kaldığında, binbaşımız komutanına vatan haini olduğu için silahıyla vurduğunda, halkımız ellerinde bayraklarıyla sokağa döküldüğünde, kalplerindeki iman gücüyle savundular vatanımızı.

Türk milleti başkomutanlarının emriyle meydan okurken imansızlara, korkusuzluğuyla yiğitliğiyle bir kez daha hayran kaldılar cumhurbaşkanlarına.

Normal bir iniş yapmadı başkomutan havalimanına, şehadete "Merhaba" diyerek halkının yanına geldi.

Allah'ın inayetiyle püskürtülürken darbe girişimi, tankların ezdiği insanları toplamak, halka verilen en kutsal görevdi.

"Allah'u teala inanları ortaya çıkarmak için sizden şehitler istiyor" diye buyruluyor kuran-ı kerimde.

Müminlere düşen sabretmekken, bizim acımız yere göğe sığamıyor, göğüs kafeslerimizden çıkacak gibi atıyor kalbimiz. Her an şehadete kucak açar gibi, her an bir kurşuna kendini siper edecek gibi...

Şehitlerimizin kanı ebediyen kurumuyor kalplerimizde, kurumayacak. Gözlerimizin önünden gitmeyen onlarca görüntü bizim dua olarak dökülürken dillerimizden, bir bir hesap verecek olduklarını hatırlamaya çalışıyoruz kendimizce.

Ama o vatansız, namussuz, şerefsizler bilmiyorlar ki, hesap soranların en büyüğü ve yücesi Allah'tır!

Bir şehit kızına sarıldığımızda titreyen ellerimiz, dolan gözlerimiz, acılarımızı tarif etmeye yetmez ki.

Ey bu darbe girişimini, bu kanlı acı dolu, ihanet dolu olayı destekleyen adiler! Kadın, Erkek, yaşlı, genç, çocuk, yetişkin, yazar, polis, hacı hoca, fark etmez!

Allahsızlar, "Bu sefer olmadı, artık bir dahaki sefere." Ne demek ulan?

Darbe gerçekleştiğinde senin namusuna leke gelmeyecek mi?

Türkiye elli yıl öncesine gittiğinde, senin musluğundan toprak yerine bal mı akacak? Ellerin arkadan kelepçelenip götürüldüğünde de, "Helal size ne güzel darbeydi be!" mi diyeceksiniz?

Soruyorum size, bu vatan elimizden kayıp gidince sen darbeyi destekliyordun biz seni o gece sokakta görmedik, sende vatan hainiydin tamam, diyerek beyaz saraylara konuk edileceğinizi mi zannediyorsunuz?

Pennsylvania dan gelecek olan sözde hoca olan, ama normalde bi ... bilmeyen rezile mi güveniyorsunuz?

Nene hatunu, Ulubatlı Hasanı, Sarıkamış'ı, Çanakkale'yi, en yakına bakın o gün tependen geçen, ölüm kokan F16'larıdamı unuttunuz?

Evde oturunca sosyal medya üzerinden, "Diktatörünüzü korumak için çıktınız sokağa." içerikli durumlar paylaşınca, sahip olduğunuz "Vatan haini" lakabını da sevdiniz mi Feto köpekleri?

Biz tek bir vatansever kalana kadar direniriz, ölürsek adımız şehit olur al bayrağa sarılır bedenimiz.

Siz direnmek gibi şerefli bir eylemden mahrum kalarak, cenaze namazınız kılınmadan it gibi gömülürsünüz bir avuç şerefsiz eşliğinde.

Bu vatan bizimdir bizim kalacak, bu vatan namustur bizimdir ancak...

"Wattpad'en asla silmeyeceğim bu yazımı, rahatsız olan varsa gidip kendi çöplüğünde havlasın. Amaç kitle yapmak, veya okurlarıma mesaj vermek değil, duydu ve düşüncelerimi yazarak bir nevi yansıtmaktır.. Benim gözümdeki yaş, kalbimdeki sonsuz olan iman bende baki kaldıkça, ben bu sözlerimin tek bir satırını dahi kaldırmayacağım..."

Bir gün şehadet şerbetini içebilmek temennisiyle...