Apartman

Gelişmeyen Rüya

Yerdeki atomları teker teker toparlayarak kedinin taşıma kabına dolduruyorum. Veteriner yanıma gelip "Merhaba" diyor. Elini sıkıp, tüm ciddiyetimle atom toplama işine devam ediyorum. Bir anda onca atomun arasında kedimi görüyorum. Farkediyorum ki kedi kabında değil. Müthiş bir panikle onu yakalamak için adını bağırıyorum: İnek! İneekk!.. Bir türlü gelmiyor. Keşke adını öğrenmiş olsa... Sonra hatırlıyorum ki asıl kaçan Speedy ama Sasha yakalamama çoktan yardım etmiş: O konu hallolmuş. Bir de, evdeydim ki ben? Elimdeki de bir valiz, değil bir kedi kutusu...

Tatile çıkıyorum ben (ya da bir tür gezi). "Baksana uçaktayız" diyorum yanımdaki koltuğa. Şansızlık o ki uçağın birşeyi bozuluyor, taklalar atarak düşmeye başlıyor. Camlar da kapalı anasını satayım, dışarıda olan hiçbir şeyi göremiyoruz. Perde üstüne perde açıyorum. Çarpma anına hazır olmak adına, mesafeyi bilmem çok önemli sanki yetişemeyeceğim!

Suya çarpma varsaydığım bir noktada uyanıyorum. Koltuktayım.

Uyuyormuşum derken tekrar uyanıyorum. Koltuktayım...

"Anne" diye bağırarak uyandım. Kelimenin sadece son iki harfi sesli çıkmış olsa da, azıcık sesimi duyduğuma, pek çok da kurtarıcı tercihime şaşırdım... Terden yapıştığım koltukta doğrulmak için cebelleşirken, şu başıma gelene karabasan karabasanı mı, kabus rüyası mı demenin doğru olduğunu yarım akıllıca tartmaya çalıştım. Hiçbir yere varamadan, gerçek zaman akışını kaybetmiş bir pozisyonda, muhtemelen ağzımdaki salyalarla, başıma geleni kimseyle paylaşmamaya karar verdim. İçimdeki küçük kız çocuğundan silkelenmek adına bir kadeh viski içmeyi kafaya koydum.

Zar zor koltuktan kalkıp, içimdeki ve dışımdaki engin düşüncelerin dalgalarıyla sallana yalpalana, atıştırmalık ve de içecek hazırlamaya mutfağa ilerledim. Gözlerimin çektiği filme ilgilerini tam o anda, ciddi bir şekilde, kaybettiklerinitiraf etmeliyim. Bilakis o yüzden salona geri döndüğümde, ıslak koltukta, bir başkasının işini izlemeye yersizce, yenilerek ve yeniden koyuldum.

Asıl merak ettiğim ise günlerden hangisi olduğuydu...