35.Bölüm'Sasha ve Luna'

9.7K 487 328
                                    


-DENİZ

Oha lan bu bildiğimiz bizim mal Emir götümü kemir'in arabasıydı. Tamam geçen sene ki Alaracığım bebişimle olan yemektede Q7 ile gelmişti ama bu ne lan, bunun babası vekil mi yoksa galerici mi?

Hemen yanımdaki Egoşuma bakıyorum. Bizde yakışıklıyız, bizde zekiyiz-gerçi egoş birazcııık çok azcık daha zeki olabilir- Allahım bizim neden x6 larımız, Q7 lerimiz yok ya rab, bu hayırlı ayda sende bu kullarına- napıyorum lan ben Deniz Hatipoğlu oldum şimdide.

Ege bana dönüp o tatlı şeytan bakışını atıyor.

"Benim düşündüğümü mü düşüyorsun?"

Egoşun omzuna kolumu atıyorım.

"Kesinlikle vahşi civcivim, mükemmel bir hoşgeldin kutlaması yapmalıyız"

***

~Irmak

Apar topar apartmandan aşığı iniyorum. Üstüme saçma sapan bir kot ve kırmızı askılı atlet giymiştim. Altımdada apartmanda daireler arası seyahatlerimde giydiğim-tabak getirip götürme bilirsiniz- sandaletimi giydim ve apartmanın kapısını açmamla Emir'i ve TANKINI görmem bir oldu.

Elimle saçlarımı düzelttim. En içten gülümsememi takınıp Emir'e doğru hızlıca yürümeye başladım.

Emir kapısına yaslandığı arabasından uzaklaşıp bana doğru bir kaç adım attı.

"Hey güzellik hala bıraktığım gibisin"

Utangaç bakışlarla Emir'e baktım.

'Sende pek değiişmemişsin, oysa seni floridada bronzlaşmışsındır diye düşünmüştüm'

Aa tabi siz bilmiyorsunuz. Emir ve Alara Amerikada doğmuşlar yanii bilirsiniz işte aynı zamanda Amerikan vatandaşılar ve onlar bu sınav senesinde Şu Amerikanın meşhur dizilerden duyduğumuz SAT sınavına hazırlandılar.

Hazırlandılar dediğime bakmayın her gün sahilde snap atmaktan başka bir şey yapmadılar gibi görünüyordu açıkçası.

Emir gülümsedi ve beni arabanın diğer tarafına yani yan kapıya doğru çekti.

'Sana göstermem gereken bir yer var, benimle gel'

1 yıl aradan sonra yine yeniden Emir ile yakınlaşıcaktık ve bütün bunlar Deniz pencereden bize bakarken olcaktı eğer öyleyse Dünya'nın sonu geldi demektir.

Kafamı kaldırıp bizim daireye
bakıyorum, tek aradığım pencereye yapışmış iki sarı kafa.

Gözümü ovuşturup tekrar bakıyorm kiDeniz ve Ege...nasıl? Nerdeler yani?!

O sırada apartmanın kapısı açılıyor ve Deniz kendini yere atıp yuvarlanarak-saçına bir sakız yapıştı galiba- yanımıza geliyor.

Yerden kalktı ve Emir'e gözlerini dikip.

"007 Çökelek, Deniz Çökelek... Saldır EGOOOŞ"

Demesiyle arabanın üstüne ve kenarına yumurtalar yağmaya başlıyor. Emir ise hemen beni arabaya bindirip, kendisinide bi şekilde arabaya atıyor ve gaza basıyor.

Aptal Deniz. Arabanın her tarafı yumurta olmuştu, kocaman bir omlet gibi geziyorduk yolda. Emirse bir kaç dakika sonra kahkayı bastı.

"Abin hiç değişmemiş ya, Alara ne buluyor o kıroda hiç anlamış değilim'

Şimdi abim kıro değil sen ne diyorsun be çocuk diyip arabayı kenara çek diye bağırmam lazımdı ama çocuk haklıydı. Deniz tam bir kıroydu. Lahmacun, pide, çiğköfte,kavurma,şalgam,kokoreç ve nice sakatatların hepsi Deniz'i çağrıştırıyordu.

B.A.LHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin