03 Ağustos Çarşamba

4 1 1
                                    

Mersinde, bir sokak kınasından yazıyorum. Yazın en çok sevilen ve tercih edilen rengi olan turkuaz yine bindallılarda tercih edilmiş. Çok da güzel edilmiş. İyi ki edilmiş. Ama içine giyilen pembe abiye için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Güzelim bindallıyı rezil etmiş adeta.

Sokak kınalarını severim. Ama mersinin Ağustos sıcağında çekilecek çile değil doğrusu. Yanlış zaman. Uzun zamandır mersinden uzak kalmanın verdiği hüzün ile canlı müziği eleştiremeyeceğim. Bir süre daha buranın şarkı ve çalgılarıyla özlem gidereceğim. Dicektim ki elektrik kesildi. Ne yazık ki. Herkes pistlerden can havliyle kaçıp çocuklarını aramaya başladılar. Oynarken aklınız neredeydi acaba? Çocuğunu bulamayan teyzeler bağıra bağıra çocuklarının yerlerini tespit edip, sandalye kapmaca oynar gibi boş buldukları yerlere damladılar. Son anda bir hamleyle sandalyesiz kalmaktan kurtuldum.

Birkaç fedakar gencin telefonundan açılan fenerlerle ortamı aydınlatmaya çalışırken her yürüdüklerinde disco havası oluşturması da cabası. Sanırım bu durumdan en çok sevinen her zamanki gibi küçüklerimiz oldu. Bu karanlık hava tam onlar için oyun alanı. Kutu kutu pense, elektrik gelmese, gelinimiz Sema şansına küsse...

Türk olmak her zor durumda her koşulda birşeyler üretip o durumdan kurtulmak demektir. Ve herzamanki gibi bundan gurur duydum. Bu zor durumda (sıcak hava ve elektrik kesintisinde) yine bunu ispatladık. Açık havada olmanın vermiş olduğu ayrıcalıkla arabaları etrafa toplayıp farlarıyla etrafı daha da disco havasına döndürdüler. O kutsal ve zor durumda yardımcı olan türk milletinin olmazsa olmazı davulcu da bize buranın disco değil bir kına gecesi olduğunu hatırlattı. Derken gelin arabası ortaya çekilip teybinden açılan müzikle gelin hanım herkesi coşturdu.

Elektrikler geldi. Kınalar yakıldı. Gelin ağlatıldı. Herkes evlere dağıldı. Ve ben de usul usul geldiğim yere geri döndüm. Evime...

~~

Şunu da belirtmek isterim ki, internet kıtlığı yaşadığımdan ve boş zamanım olmadığından yazım yanlışlarını düzeltemedim. O yüzden özür dilerim 😊

WisteriaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin