Mehmet; lale
Mehmet; senin ne işin var burda
Lale; seni görmeye geldim.
Mehmet; iyi yapmışsın da bari haber verseydin
Lale; "yok canım süpriz olsun istedim." O az önce canım mı dedi şimdi ben senin sakin ol damla kendine gel.
Lale; sen beni gördüğüne sevinmedin mi?
Mehmet; "y-yok sevindim tabi" hayır mehmet ya niye öyle diyorsin ki şimdi bu sana sarılacak derken çoktan sarılmıştı.
Lale; artık ben burda yaşamak istiyorum.
Damla; "allah korusun" bunu sadece mehmet duymuştu. Mehmette hafif güldü.
Lale; damlacım birşey mi dedin.
Damla; yoo birşey demedim.
Lale; " iyi. Mehmet istersen bir yere gidip öyle konuşalım. Başbaşa" ay yok ben bunu yolacağım ya. mehmete baktım. Oda bana bakıyordu.
Mehmet; şimdi olmaz lale iş çıkışı olabilir.
Lale; "hım tamam ben o zaman aşağıdaki kafedeyim. Gelirsin" diyip yanağından öpüp odadan çıktı.
Damla; belli sevgiliniz olmadığı
Mehmet; damla
Damla; "ay şurdaki ne ya" diyip mehmet yana baktı. Bende hemen masanın üstündeki az su olan bardağı lalenin öptüğü yere döktüm.
Mehmet; ...
Damla; "ay ne yaptım ben tüh durun siz şimdi hemen peçeteyle sileyim" masadaki peçeteyi alarak mehmetin yanağını iyice sildim ki o lalenin öptüğü yer gitsin. Hala siliyordum.
Mehmet; damla ne yapıyorsun.
Damla; " ya durun su gitmedi daha" hala silerken mehmet elimi tuttu ve bana yaklaştı. Suan o kadar yakındık ki
Mehmet; sen beni laleden kıskanıyor musun?
Damla; "h-hayır" evet ya evet seni deli gibi kıskanıyorum.
Mehmet; emin misin?
Damla; "b-ben-" derken kapı çaldı. Bende hemen ayrıldım.
Mehmet; gir
Seda; "mehmet bey bu size gelmiş." Elindeki zarfı mehmete verdi.
Mehmet; "tamam" seda çıkınca mehmette zarfı açtı. İçinden belgeler çıktı.
Damla; ben gideyim artıkMehmet; "tamam" bende hemen kapıya doğru yürüdüm.
Mehmet; damla
Damla; efendim
Mehmet; "az kalsın unutuyordum" diyip yanındaki dolaptan bir paket çıkardı.
Mehmet; bunu yağmura verir misin?
Damla; veririm vermesine de yani sizden alsa daha mutlu olur.
Mehmet; peki o zaman birlikte çıkalım o ara yağmura veririm.
Damla; tamam başka birşey yoksa çıkabilir miyim?
Mehmet; "hayır yok" kafamı sallayıp odama girdim. Kendimi sandalyeme attım.
Damla; ay yerim gitmiş yağmura hediye almış.
Damla; " neyse ya şu yarın ki programı yazim."programı yazdıktan sonra mesainin bitmiş olduğunu gördüm. Hemen aşağı inip mehmetle arabaya bindik.