15. bölüm

479 27 2
                                    

Mehmet; lale

Mehmet; senin ne işin var burda

Lale; seni görmeye geldim.

Mehmet; iyi yapmışsın da bari haber verseydin

Lale; "yok canım süpriz olsun istedim." O az önce canım mı dedi şimdi ben senin sakin ol damla kendine gel.

Lale; sen beni gördüğüne sevinmedin mi?

Mehmet; "y-yok sevindim tabi" hayır mehmet ya niye öyle diyorsin ki şimdi bu sana sarılacak derken çoktan sarılmıştı.

Lale; artık ben burda yaşamak istiyorum.

Damla; "allah korusun" bunu sadece mehmet duymuştu. Mehmette hafif güldü.

Lale; damlacım birşey mi dedin.

Damla; yoo birşey demedim.

Lale; " iyi. Mehmet istersen bir yere gidip öyle konuşalım. Başbaşa" ay yok ben bunu yolacağım ya. mehmete baktım. Oda bana bakıyordu.

Mehmet; şimdi olmaz lale iş çıkışı olabilir.

Lale; "hım tamam ben o zaman aşağıdaki kafedeyim. Gelirsin" diyip yanağından öpüp odadan çıktı.

Damla; belli sevgiliniz olmadığı

Mehmet; damla

Damla; "ay şurdaki ne ya" diyip mehmet yana baktı. Bende hemen masanın üstündeki az su olan bardağı lalenin öptüğü yere döktüm.

Mehmet; ...

Damla; "ay ne yaptım ben tüh durun siz şimdi hemen peçeteyle sileyim" masadaki peçeteyi alarak mehmetin yanağını iyice sildim ki o lalenin öptüğü yer gitsin. Hala siliyordum.

Mehmet; damla ne yapıyorsun.

Damla; " ya durun su gitmedi daha" hala silerken mehmet elimi tuttu ve bana yaklaştı. Suan o kadar yakındık ki

Mehmet; sen beni laleden kıskanıyor musun?

Damla; "h-hayır" evet ya evet seni deli gibi kıskanıyorum.

Mehmet; emin misin?

Damla; "b-ben-" derken kapı çaldı. Bende hemen ayrıldım.

Mehmet; gir

Seda; "mehmet bey bu size gelmiş." Elindeki zarfı mehmete verdi.

Mehmet; "tamam" seda çıkınca mehmette zarfı açtı. İçinden belgeler çıktı.
Damla; ben gideyim artık

Mehmet; "tamam" bende hemen kapıya doğru yürüdüm.

Mehmet; damla

Damla; efendim

Mehmet; "az kalsın unutuyordum" diyip yanındaki dolaptan bir paket çıkardı.

Mehmet; bunu yağmura verir misin?

Damla; veririm vermesine de yani sizden alsa daha mutlu olur.

Mehmet; peki o zaman birlikte çıkalım o ara yağmura veririm.

Damla; tamam başka birşey yoksa çıkabilir miyim?

Mehmet; "hayır yok" kafamı sallayıp odama girdim. Kendimi sandalyeme attım.

Damla; ay yerim gitmiş yağmura hediye almış.

Damla; " neyse ya şu yarın ki programı yazim."programı yazdıktan sonra mesainin bitmiş olduğunu gördüm. Hemen aşağı inip mehmetle arabaya bindik.

Aşk Zamanı(mehdam-eyser)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin