2.9

1.7K 133 53
                                    

Parti hızla akıyordu. Zaman öyle çabuk geçiyordu ki ağlatabilirdi bütün sahiplerini. Kyungsoo Jongin'in bilmeyeceğini, bilemeyeceğini sanarak onu davet etmesinin sebebinin minnet borcu olduğunu söylemişti. Belki normalde olsa kırılırdı Jongin bu laflara. Ancak ağzından tek bir kelime çıkmamıştı. İyi bir dongsaeng olmalıydı, en kötüsü olsa bile.

İçkiler hakkında konuşmaya başladılar ardından. Tabi ki sohbeti açılmışsa denememek de olmazdı. Esmer olan dayanıklıydı böyle şeylere. Barmenlik yaptığından –ve tabi ki göz alıcı bir güzelliği olduğundan- birçok kişi içki ısmarlıyordu ona. O da kabul etmek zorunda kalıyordu. Katı kurallarından biriydi çalıştığı yerin.

Bazıları bunu davetin kabulü sanıp devamını bekliyorlardı. Fakat Jongin hiçbirine yüz vermiyordu. Barın öbür tarafında olan öbür tarafında kalırdı. O minik duvarı terk ettiği anda Jongin artık kimseye sıcak davranması gereken bir barmen değil, bütün sarhoşlardan tiksinen kişi oluveriyordu.

Yine de içiyordu işte onunla. Kyungsoo'ya ayak uydurmak kolaydı. Arkadaş canlısıydı korkutucu kişiliğinin yanında. Sarhoşken sersemce gülümsemesi tatlıydı. Ettiği saçma laflar kalbinde yankılanıyordu. Gittikçe daha da hayran oluyordu ona. İyi değildi bu. Uzak kalmalıydı. Aşkın tadı ağzında kötü bir etki bırakmadan kesmeliydi bu uyuşturucuyu kullanmayı.

Ama öyle güzel gülüyordu ki...

Bıraksanız bile daha da kötü bir halde geri dönüyordunuz.

"Beni kendime ördüğüm kozanın dışına çıkarmaya çalışıyordun, farkındaydım. Senin çabanın işe yaradığı kuşkusuz da benimkinden o kadar emin değilim. Belki bazı kişilikler, kozadan çıkmak istemiyorlardır; o, ölüm kozası bile olsa. Kimin hakkı vardı kişiyi kozasından çıkartmaya?"

Ona söylendiğini sandı Jongin bu sözlerin. Kyungsoo kapanmak üzere olan gözleriyle kendine bakıyordu. Uyku, yorgunluk, sarhoşluk bir kenara atılmış gibiydi. Onun yerine içine düştüğü bir yoğunluk vardı içinde Jongin'in. Yalpalıyordu aptal bir çocuk gibi. Bütün o boyu yerle bir ediliyordu, dünyanın en küçük insanı oluyordu Do Kyungsoo'nun karşısında.

"Der çok sevdiğim bir yazar. Bilirsin ben kadınlardan hoşlanmam Jongin. Medya söylemiştir sana. İbneyim ben. Yine de bazen hiçbir şey olmadığımı düşünmüyor değilim. Bir homoysam erkeklerden hoşlanmam gerekir. Ama onlardan da uzak duruyorum. Şu ana kadar sevdiğim bir kişi oldu. Onu düşünerek inlediğim, onu düşünerek ağladığım, onu düşünerek kalbimin deli gibi çarpmasını sağladığım... Adı ise-"

O gece Do Kyungsoo çok fazla içkiden dolayı Kim Jongin'in kucağına doğru bayıldı. Ve devamının ne olduğunu bilse de Kim Jongin o ismi diğerinin ağzından duyamadı o gece.

-Azra

Evet artık textinge dönek de mi?? Ayrıca diğer bölümün oyları baya düşük... Bu gece normal bir bölüm yazmayı düşünüyordum ama sanırım okumazsınız.

My Love From The Actorhood // KaiSooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin