1.4

4.6K 330 97
                                    

HyunJae: Uhm.. YoonGi?

MinYoonGi: Efendim çiçeğim?

HyunJae: Biz.. neyiz şimdi?

MinYoonGi: Nasıl yani?

HyunJae: Yani sen beni seviyorsun. Bende seni. Bir isim koymalıyız bence.

MinYoonGi: Sen ne koymak istersin ㅋ ㅋ

HyunJae: Yah! Dalga geçme dangalak.

MinYoonGi: Sen her şeyi hatırladıktan sonra isim koysak çiçeğim?

HyunJae: Ben bir kaç şey hatırladım Yoongi.

MinYoonGi: Bu süper birşey Jae >.<

HyunJae: Öyle. Seninle ilk tanışmamızı.

MinYoonGi: Pek hoş bir anısı yok malesef -.-

HyunJae: O dayağı çok güzel yemişsin ama YoonGi ㅋ ㅋ

MinYoonGi: Poff... bu konuyu kapatalım.

-Iki yıl önce Eylül ayının yağmurlu bir günü-


Hyun Jae, elinde kırmızı şemsiyesiyle okuluna doğru yürüyordu. Bir taraftan da etrafta koşuşturan kişileri izliyordu. Mutlulukla gülümsedi. Yağmurlu günlerde yürümeyi çok severdi.

Yanındaki hareketlilikle kafasını oraya çevirdi. Gri saçlı bir çocuk ona masum masum bakıyordu. Üstü sırılsıklam olmuştu.

"Merhaba. Şemsiyenizi paylaşabilir miyiz?"

"Uhm.. tabi. " diyerek yanında yer açtı Hyun Jae. Gri saçlı çocuk hemen o boşluğa vücudunu yerleştirdi. Hyun Jae' nin elinin üstünden şemsiyeyi tuttu.

"Nereye gideceksiniz..bayım?"

" Ben ilerdeki okulun yakınlarında çalışıyorum. Ayrıca adım Yoon Gi. Min Yoon Gi..."

" Anladım Yoon Gi-shii.. "

"Sizin adınız nedir hanımefendi?" Diyerek gülümsedi karşısındaki gri saçlı çocuk.

"Kim Hyun Jae.. "

"Memnun oldum Hyun Jae ^.^ "

"Bende öyle ㅋ ㅋ" yavaş yavaş okulun oraya doğru gidiyorlardı.

"Sen nereye gideceksin Hyun Jae?"

"Okula gideceğim."

"Anladım ~" sessiz bir yürüyüş sonrası okulun önüne geldiler.

"Teşekkür ederim Hyun Jae hanım. "

" Gerek yok teşekküre. Size şemsiyemi veriyorum Yoongi-shii ^.^"

see and remember || myg [texting]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin