3. Bölüm

77 10 0
                                    

Benim adım da Nilaysa ben bu işin peşini bırakmam. Sabah kalkar kalkmaz kahvaltımı edip günlüğümün başına geçtim. Kotam 3 gündü üç gün aralıklarla günlük yazardım ama malesef ki 4. Gündeydim. Güncel şeyleri yazdıktan sonra can sıkıntısından günlüğün en başından okumaya başladım. Sonra sakladığım minik sandığım aklıma geldi. Yatağımın altından alıp açtım. İçinde annemin fotoğrafı küçük bir kolye ve boş bir parfüm şişesi vardı. Hepsi annemin olmalıydı. Onu özlemiştim ama içimde ona karşı sadece öfke kalmıştı. Beni bıraktığı gibi asla arayıp sormadı. Onun gibi teyzemler dayımlar benimle hiç iletişime geçmedi. Kırgındım ama özledim.Uzun süredir mal gibi elimdeki sandığa baktığımı farkedince sandığı kaldırıp aşağı indim. Bi içim daralmıştı. Gidip bikinilerimi giydim. Üzerine de yazlık rahat bir elbise geçirip terliklerimi giydim. Plaj çantamı da yanıma alıp şoförlere plaja gitmelerini döyledim. Yüzmeye bayılırdım. Boş bir şezlong bulup yerleştim. Elbisemi çıkarıp denize girdim. Orada da biraz oyalanıp stres attıktan sonra güneşlenmeye çıktım. Telefom çalıyordu. Bu teyzemdi. Allah Allah tam da aramıyor derken neden aradı ayrıca numaramı buldu. Telefonu açıp kulağıma götürdüm:

+Alo kızım ben teyzen
-Ya sen ne hakla beni arıyosun? Numaramı nerden buldun?
+Dur kızım. Önemli birşey söylemem gerekiyor.
-Sakın bana kızım deme. SAKIN!
+Nilay baban vefat etti.
-NE? ŞAKA FALAN MI YAPTIĞINI SANIYOSUN?
+Cenaze Türkiyedeki evinizin ordaki mezarlıkta kalkacak. Çabuk olsan iyi olur .

Suratıma kapatmıştı. Gözyaşlarım seller gibi akıyordu. Eşyalarımı toplayıp hemen arabaya bindim. Eve girdiğimde hemen odama girdim.  Deli gibi ağlıyordum kulaklarım uğultuyordu. Hemen banyo yapıp hazırlandım. Küçük sırt çantama pasaport vs. Gerekli eşyalarımı koyup havaalanına yol aldım. Gerekli işlemleri yapıp uçağa bindim. Ağlamaktan gözlerim acıyordu. Yüzüm resmen ruh gibiydi. Cenaze işleri falan oldu. Teyzeme annemin nerde olduğunu sordum.

-Annem nerde?
+Kızım annen 11 yıl önce intihar etti. Senin başına güneş geçti gel oturalım
-Y-yok artık. Dalga mı geçiyosunuz siz benimle lan! Annem öldü bana söylemediniz. Benimle görüştürmediniz!

Dayanacak gücüm yoktu. En son bayılmışım. Uyandığımda hastanedeydim. Hala ağlıyordum. Annen nasıl ölür ya nasıl! Nasıl bana söylemezler! Ağlamaya devam ederken kalkıp üzerimi giyindim. Telefonumu elime alıp evdeki hizmetlileri aradım.
Babamın eşyalarını bana göndermelerini diğer eşyaları da evle beraber satışa çıkarmalarını söyledim. Ev tutacaktım Türkiyeden. O evde yaşayamazdım artık. Gözyaşlarım yine sel olurken duvarlara tutuna tutuna hastaneden çıktım. İlk iş İldemi aradım.

+Alo Nilay
-İldem
+İyi misin ağlıyomusun bişey mi oldu nerdesin
-İldem buluşalım türkiyedeyim
+Ya ciddi birşey mi var çatlatmasana kızım!
-Kapatıyorum. Sizin yurda yakın olam kafeye gel.

Suratına kapattım. Normalde benim depresyona girip intihar falan etmem gerekirdi ama yapamazdım. Babama ve kendime bir söz vermiştim. Ne olursa olsun ne yaşarsam yaşıyım güçlü kalmam gerekiyordu. Evi şatışa çıkardım. Ondan gelen para ile ise bağış yapacağım. Ben mutlu olamadım başkaları olsun bari. Muhtemelen burada bir iş bulup çalışırım. Kafenin önüne geldiğimde bir adet İldem gördüm. Beni görünce baya şaşırdı. Gidip karşısına oturdum.

+Nilayy! Çok özledim senii.
-Bende özledim.
+Kızım bu surat ne? Hiç mi öğretmedim ben sana makyaj yapmayı öcü gibi olmuşsun.

Yine gözyaşlarım firar etmiş, özgürliğe kavuşmuştu.

-İldem babam vefat etti. Annem de bikaç yıl önce intihar etmiş ama ben dün öğrendim. Kendimi böyle boşlukta hissediyorum. Sağlam olmayan bir köprünün üzerindeyim her an düşebilirmişim gibi.

*Gelip bana sarıldı*

-Asıl söylemek isteğim şey sen yurtta kalıyosun ve ev tutmak istiyosun. Beraber ev tutsak?
+Evet. Çok iyi olur.
-Herkes bize bakıyor gidelim.
+Tamam ama sen Koreye dönmeyecekmisin?
-Hayır. Burada yaşıyacağım. Ev bulana kadar da otelde kalırım.
+Kendini iyi hissetmeyeceksen seninle kalabilirim.
-Gerek yok sağol. Ben taksiye binip giderim.

Yanından ayrıldım ve söylediğim gibi taksiye bindim. Camdan bakarken kafa karardığından manzara harikaydı. Koşturan çocuklar, durakta bekleyenler, sohbet edenler. Hayat belki güzeldi ama insanlar vardı...

579 kelime yazmışım. Umarım beğeniyosunuzdur. Beğenmiyosanız yazmayacağım. Votelerseniz sevinirim.

Otel Çalışanı (Exo)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin