.

1.2K 216 246
                                    

Bugün sana seni sevdiğimi söyleyeceğim, Jungkook.

Korkuyorum, çünkü beni reddedeceğini biliyorum.

Ve bunu duymak istemiyorum.

Fakat aynı zamanda, bunu daha fazla saklayamam.

Seni her gördüğümde sana tekrar tekrar aşık olurken, daha fazla bekleyemem.

Şu an seni izliyorum.

Evinden çıktıktan sonra, donuk bakışlarınla öylece etrafına bakınıyorsun.

Bakışlarının bu kadar donuk olmasına sebep olan şey ben miyim?

Yavaşça oturduğum kaldırımdan kalkıyor, yürümeye başlamış olan senin arkandan yürüyorum.

Kulaklıkların takılı, farkıma varmıyorsun.

Ne dinlediğini merak ediyorum.

Siyah kazağının altında sen adım attıkça kasılıp gevşeyen sırtın dahi, nasıl bu kadar güzel görünebiliyor?

Denizin üstündeki köprüye kadar yürüyorsun.

Seni izlemeye dalmışken, nereye geldiğimize dikkat etmediğimi henüz fark ediyorum.

Burası, ilk kez beraber dışarı çıktığımızda beni getirdiğin yer.

Küçüklüğünden beri her yalnız hissettiğinde geldiğin.

Yalnız mı hissediyorsun Jungkook?

Kenardaki demirlere yaslandığında iç çekerken, hafifçe titrediğini görüyorum.

Ağlıyorsun.

Neden seni teselli edemiyorum?

Neden bunu yapmama izin vermiyorsun?

Oysa olanların hiçbiri benim suçum değildi.

Kız kardeşinin bana aşık olması benim suçum değildi.

Bana beni sevdiğini söylediğinde ona karşılık verememem benim suçum değildi.

Onu kırmamak için ondan uzaklaştığımda, zaten zayıf olan psikolojisinin böylesine etkilenmesi benim suçum değildi.

İntihar etmesi benim suçum değildi.

Bunun sebebi, senin kadar güçlü olmamasıydı.

Çabuk bağlanıyordu.

Çabuk umutlanıyor, çabuk inanıyor, ve çabuk kırılıyordu.

Dayanağı olarak görmesi gereken kişi ben değildim.

Bunu sen de biliyorsun, ama kabullenemiyorsun.

sin〃taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin