-3-

233 33 15
                                    

Multi:Furkan Doğan

♠♣♦

Zilin çalmasını dört gözle bekliyordum.Çok sıkılmıştım.Öğretmen o kadar baygın anlatıyordu ki uykum gelmişti.Ne yaptığını öğrenmek için tam kafamı Arya'nın olduğu yere doğru çevirdim , bir çocuk burnunu karıştırıyor Arya'da suratını buruşturmuş ona bakıyordu.

Sonra bana bakıp ağzını oflar şekilde yapıp yakasını silkiyordu. İğrense miydim gülse miydim bilemedim.Sonunda dört gözle beklediğim ses geldi.Zil çaldı.Arya yanıma geldi ayağa kalktım,sonra beraber sınıftan havalı şekilde çıktık.Aynı mükemmellikle koridor da yürürken tüm gözler üstümüzdeydi.

Sanırım okulun en düzgün öğrencileri bizdik.Hiç bana göre bir okul değildi.Tam aklımdan ''Kesin Arya'da benim gibi çok zor alışacak.''diye düşünürken bir baktım Arya okuldakiler gibi ceketinin yakasını dikmiş , zorbalar gibi burnunu çekiyor geçenlerle en argo şekilde selamlaşıyordu.Arya her ortama çabuk alışan biriydi ama bu kadarı fazlaydı , görüntü benim için sümükten de kötüydü.

Arya'yı kolumla dürttükten sonra mesajı aldı ve kendini düzeltti.İkimizde acıkmıştık.Okulun yemekhanesine gittik.İçeri girdiğimde az kalsın kusuyordum.Çok berbat bir koku vardı.Yerler çöp doluydu.Nefes alınmıyordu.

Bir an içimden ''Keşke yanıma 2 tane gaz maskesi alsaydım.''diye geçirdim şikayet edinerek.Yapacak bir şey yoktu.Başka bir yerde yemek yeme olanağımız yoktu.Çaresiz bir şekilde Arya ile dünden kalma yemeklerimizi aldıktan sonra en arkada gözümüze kestirdiğimiz bir masaya doğru yol aldık.

Bir yandan bunları hak ettiğimizi düşünüyor bir yandan da bu durumu hiç adil bulmuyordum.Etrafımdaki herkes löpür löpür dünden kalma yemekleri afiyetle götürüyordu.Sanırım onları buranın yemekleri bu duruma getirmişti.Yemeğimi elimle yavaşça geriye ittim.

Bunu yemektense aç kalmayı yeğlerdim.Arya ile tuhaf bakışlarla etrafı gözlerken aklıma bir şey geldi.Çantamı açtım.İçinde göz gezdirirken neyin işime yarayacağını düşünüyordum.

Bir süre çöplüğe dönmüş çantamın içinde göz gezdirdikten sonra düşündüğüm şeyde işe yarayacak bir şey bulmuştum.Dişlerimi fırçalayamadığım günler için her zaman yanımda naneli sakız vardı.

Onun paketinden biraz koparttım.Sonra kağıdı ufak parçalara bölüp birsürü küçük top yaptım.Avucumun yarısı kadarı dolmuştu.Arya'yı dürtüp avucumun içindekileri gösterdiğimde hemen anlayıp güldü.Beni tek kelime etmesem de anlamasına bayılıyordum.

Hiç kime attığıma bakmadan kağıtlardan birini rastgele bir yöne doğru fırlattım.Birisinin ensesine yapıştı. Arkasını döndü etrafına bakındı.Çok tanıdık gelmişti.Sonradan hatırlamıştım.Bu benim yanlışlıkla suratına geçirdiğim çocuktu.Böyle bir şans olamaz !

Arya ile kahkaha atmamak için kendimizi felaket kasıyorduk.Çocuk ayağa kalktı arkasını döndü ve ''Kim attı bunu !?!'' diye bağırdı.Arya ayağa kalktı ve dediki ''Sağa bak''Çocuk ona uyarak kafasını sağa çevirdi.Sonra ben Aryanın ne yaptığını anlayarak çocuğa''Sola bak''dedim.

Tabi çocuk birşey anlamadı ve dediklerimizi yaptı.Ardından Arya ile aynı anda ''AVANAK''diye bağırdık.Biz kahkahalarla gülerken sinirli bakışlar üstümüzdeydi.Tabi biz iki çılgın hiçbirşeyin farkında değiliz.Gülmeyi kestiğimizde o soğuk oluşmuş sessizliği duyunca hiç doğmamış olmayı diledim bir an.Çocuk hiçbirşey demeden arkadaşlarıyla birlikte masadan kalkıp gitti.Bizde aç bir şekilde kokmuş sınıfımıza doğru yol aldık.

1 ders , 2 ders derken sonunda çıkış vakti gelmişti.Kitaplarımı dolabıma koydum ve sonunda eve gidebilecektik.Hava da inanılmaz bir soğuk vardı.Bir an önce eve gitmek istiyorduk.Okul merdivenlerinden indikten sonra birden bire kendimizi suyla bir bulduk.

Soğuktan konuşamıyordum.Dilim bile buz tutmuştu.Gözlerimi açamıyordum ama sesler oldukça netti.Bütün okul kahkahalara boğulmuştu.Gözümü hafif aralayıp baktığımda ''Furkan'' ve o mükkemmel tayfasını görebildim.Furkan elinde kova kendini yerlere atmış gülüyordu.

Ben ve Arya konuşamıyorduk.Birbirimize baktık ve konuşmaya çalıştık.Sanırım artık arapçayı öğrenmiştim.Paytak paytak yürüyerek eve doğru yol aldık.Sonunda eve varmıştık.Çantamdan anahtarımı çıkardım tam kapıyı açmaya çalışırken Arya beni dürttü.Arya'ya doğru dönüp''Ne oldu yine?'' dedim.

Hiçbirşey demedi sadece ağzı açık bir şekilde evimizin hemen bitişiğindeki boş evi gösterdi.Dönüp baktığımda Furkan ve yanında bir tane arkadaşını elinde anahtar kapıyı açmaya çalışırken gördüm.Dehşete kapılmıştım.Onun burada ne işi vardı?

Arya'ya dönüp ''Hani buraya yeni birileri taşınıyodu,sen beni mi kandırdın?!?''dedim.Hazır cevaplımız''İşim yok seni mi kandırıcam , bir git başımdan''dedi sinirli bir şekilde.Aklımda delice sorular vardı.Acaba buraya mı taşınmışlardı?.Umarım hislerimde ve düşüncelerimde yanılıyorumdur...

Sonra ''Yok ya tanıdığı birinin evine felan gelmiştir diyerek kendimi avutmaya çalıştım.Tabi bizim felaket tellalı hiç ağzını tutarmı ''Evet ya bende zaten arada bir tanıdıklarımın evinin anahtarını alıp giriyorum''diyerek içime su serpti.Böbürlenerek içeri girdim.Arya'yla benim odama çıktık.

İkimizede evde giymek için rahat bişeyler verdim.İkimizde saçımızı ev hali topuz yaptık.Lavaboya gidip elimizi yüzümüzü yıkadık.Salona indik ben ikimize kahve yaptım ve kendimizi kanepeye attık.Bir süre ikimizde sessiz kalıp düşündük.Ardından ben kafamı çevirip ''Of ya keşke çiklolata felan olsaydıda yeseydik'' dedim.

Arya'da ''Aynen ya sohbet felanda ederdik'' diyerek bana onay verdi.Ben ''Peki bugün olanlar hakkında ne düşünüyosun?Az rezil olmadık sonuçta okula''dedim.Arya ''Ya kızım sen cidden onları dikkate alıyor musun ? Sen herşeyi ne çabuk unuttun .Gülcey kuralı 3. madde:Sen rahat ediyorsan başkalarının ne düşündüğü umrunda olmasın''dedi.Çok gereksiz bir şekilde gurur duymuştum.

Salonun loş ışığında bağdaj kurmuş oturuken sessizliği kahve bardaklarımızın tokuşması canlandırdı.Tabi annem bu durumdan eksik kalmadı.Eve girdiği gibi ''Sultanım hiç gelmeseydiniz biz sizi bir kaç yıl daha beklerdik niye acele ettiniz ?''diyerek alay ettim.Annem sinirle bana bakarak ''Keyfimden değil size tatlı birşeyler alıyordum'' dedi.

Adeta gözlerimiz parlamıştı.Birbirimize aynı anda baktık.Kahvemi masaya bırakıp hemen annemin yanına koştum.Elinden poşetleri alıp yağ çekmeye başladım.''Ya canım annem sen niye zahmet ediyosun , ne gerek vardı yani şimdi...''Yağcılığım sadece 2 saniye sürmüştü.Geri kalanlar çikolata ile yaşadığımız aşktan ibaretti.

Annemi de aramıza aldık.Kız kıza hep beraber sohbet etmeye başladık çok huzurlu ve mutluyduk.Arya ile birlikte bugün yaşadığımız olayları anlattık.Annem de bize gülmüştü ki ben ve Arya bile o an kendimizi hayal edip kahkahalara boğuluyorduk.

Ne kadar umrumda değil desemde umursuyordum.Ama intikam alışım çok da uzak değildi ....

--------------

Ben yazarken çok eğlendim.dfghj Desteğinizi eksik etmeyin ponçirikler sdertyu






Çılgın LiseliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin