Çılgın Liseli

-4-

Multi:Ceylin

♥♥♥

Konuşmalar,gülüşmeler derken saat çoktan on ikiyi bulmuştu.Sabahları çok erken kalkmak zorundaydık.''Disiplinli'' okulumuzun da böyle güzel bir kuralı vardır.Hava şartları ne olursa olsun okula gitmek zaten apayrı bir dert . Ondan bahsetmeyeceğim bile. Her zaman ki gibi yine sabahın beşinde kalktım.Arya tabiki yine bizde kalmıştı.Onun bizde kaldığı günleri değil kalmadığı günleri hesaplamak gerek.

Beni uykumdan uyandıran şey dehşet bir kokuydu.Yatağımdan kalktım , kokuyu içime çeke çeke kokunun kaynağını araştırdım.Gide gide geldiğim nokta Arya'nın yattığı noktaydı.Pek de şaşırtıcı değildi.Bir daha ona yatağımın yanında yer kurmayacağım.O kadar da demiştim ayakkabını çorapsız giyme diye !

Burnuma bir mandal yapıştırıp , koku iyice yayılmasın diye yorganı Arya'nın üstüne örtmek için yanına gittim.Bu kokuya bir etki edeceğini sanmıyorum ama denemeye değer.Üstünü örttükten sonra tekrar yatağıma geçtim uzandım.

Elimi yana atıp telefonumu komidinin üstünden alıp saate baktım.5.38 di .Tam vakitli uyanmıştım.Elimi yüzümü yıkadım . Aşağı indim.Hazır vakitimiz varken bunu kahvaltı yaparak değerlendirelim istedim.Özenle harika bir kahvaltı hazırladıktan sonra Arya'yı uyandırmak için odama çıktım.

Birdenbire uyanıp ürkmesin diye ses çıkartmadan yavaşça açtım kapıyı.Uyuduğu yere doğru ilerledim.Yerinde yoktu.Yorganı açıp iyice baktım ama yoktu.Sonra arkamdan bir ses ''Napıyosun lan burdayım'' dedi.''Ödümü kopardın ne yapıyorsun.''Hanımefendi çoktan giyinmişti bile.

''Neyse hadi sen aşağı in kahvaltı hazır.Ben giyinip geleceğim''.Kafasıyla onayladı ve aşağıya inidi. Bende her zamanki gibi dolaptan rastgele kıyafetler alıp giyindim.Aşağıya indim.Ben de Arya ile kahvaltı yaptım.Saate baktım altıyı yirmi geçiyordu.Ders saat altıyı elli geçe başlayacaktı.

Bizim varmamız zaten yirmi dakikayı bulduğu için erken çıkıyorduk yola.Eskimolar gibi giyindikten sonra yola çıktık.Yolda giderken aklıma bir şey takıldı.Acaba intikamımı nasıl alacaktım.Bu düşüncem hiçbir şey bulamadığımdan değildi.Aklımda o kadar fikir vardı ki hangisini uygulayacağımı şaşırmıştım.

Okul kapısından içeri girerken dünkü olaydan olsa gerek herkes bize bakıyordu. Tabi sert kızımız Arya durmadı yine terör estirmeyi başardı . Artık bu benim için bir sabah alışkanlığı olmuştu .

Birilerini dövmeden ceketinin yakasından  tutup içeri sürükledim.Tabi yine söylenmeye başladı.Umursamadım ve dolabıma doğru yürüdüm . Kapağını açıp kitaplarımı aldım sınıfa doğru ilerlemeye başladım . 

Her zaman ki gibi havalı havalı yürüyorduk. Başımıza her ne gelirse gelsin ne kadar rezil olsak olalım rütbemizi koruyorduk.Bir kaç haftadır gelmemize rağmen ortama ve okulun katı kurallarına alışmıştık.

Sınıfa girdim , sırama oturdum ve etrafa bakınmaya başladım.Gelen giden yoktu.Tabi bizim haberimiz yoktu.Dersimiz boş geçecekmiş.Bunu duyar duymaz hemen Arya ile çantalarımızı da alıp sınıftan çıktık.Lavaboya gittik.Her okulda olan bir türlü kurtulamadığımız şu egolu gruplardan bir tanesiyle karşılaştık .

Bir süre ayna karşısında oyalandıktan sonra kaçış planımızı yapmaya başladık.Önce dersi boş olup öğretmenler odasında keyfine oturan öğretmenler ve müdürden nasıl kurtulacağımız planını yaptık. Ardından kapıda ki bekçiyi nasıl oyalayıp da arka duvardan nasıl tırmanacağımızı planladık.Diğerlerinin dünden haberi olduğu için derse gelmemişlerdi.Hiç vakit kaybetmeden planımızı uygulamaya başladık.