-7-

109 13 12
                                    

Uçakta yarım saat kadar uyuya kalmışım.Yanımdaki yaşlı kadının kulak delici horlamasına rağmen uyuyabilmem bir mucizeydi.Üstüme yorgunluk çökmüştü. Sıkılmıştımda. Yapabileceğim tek şey uçağın küçücük camından dışarıyı seyretmekti.

Dışarıyı izlerken uçağın ara ara yaptığı türbülanslar yüzünden kalp krizi geçirecektim.Neyseki yaklaşık bir buçuk iki saat içinde uçak hava'alanına varmıştı.Uçaktan heyecan içinde indim.Babamı çok özlemiştim ve onu görmek için sabırsızlanıyordum.Hava'alanının çıkış kapısına doğru koşturmaya başladım.

Koşarken biran duraksadım.Babamı görebiliyordum.Tam kapının önünde beni bekliyordu.Mutluluktan ağlayacak gibi oldum . Benim kadar babasına düşkün biri onu aylardır görmemişti.Akşamları tavlada ona elli kere yenilmeme kadar her şeyini özlemiştim.Dolu gözlerle koşturmaya başladım.

Sonunda bir araya gelmiştik.Her zamanki sıkılıkta birbirimize sarıldık ve birkaç saniye öylece kaldık. Çok mutluydum.Sarıldıktan hemen sonra her zamanki gibi babam atıldı lafa . ''İyice unutulduk . Önceden ayda bir gelirdin .  E tabi sende haklısın yaşlandık artık sana nasıl ayak uyduralım''gelir gelmez duygu sömürüleri başlamıştı bile .''Annemle olan inatlaşmanız yüzünden bir kere bile sen gelmedin hep ben geliyorum.Ne olur yani bir kere de sen gelsen?''Cevap vermedi.Şaşırmamıştım , verecek bir cevabı da yoktu zaten.Kafaya takmadım. 

Ağzım kulaklarıma varıyordu .Sonunda babamla bir aradaydık yeniden , mutluluğumu kimse bozamazdı. Babamın evi hava'alanına çokta uzak sayılmazdı.Eve geçmeden önce markete uğradık.Ben direk abur cubur kısmına yönelmiştim.

Akşam konuşulacak çok şey vardı , takviye lazımdı.Tabi bunun için alışveriş sepeti asla yetmezdi bu yüzden alışveriş arabası aldım.Abur cubur seçmeye çalışırken arabaya yaslanmış bir ileri bir geri iteleyerek kendimce takılıyordum.İleri gidip gelirken bir anda bir şeye çarptım.Kafamı yavaş yavaş yukarı doğru kaldırdım.

Dudaklarım titremeye başlamıştı.Karşımda sumo güreşçisi gibi bir adam duruyordu.Öylece kala kaldım.Babam geldi ve özür dileyerek beni ve alışveriş arabasını peşinden sürüklemeye başladı.''Görüyorum ki hiçbir değişiklik olmamış.Karşımda hala dört yaşındaki Ceylin var . Yanımdan bir yere ayrılmıyorsun küçük hanım.Bu gidişle başını belaya sokacaksın''babamın haklı olduğunu biliyordum bu yüzden sustum ve yanında durdum. 

Market alışverişimiz bitmişti . Poşetleri arabanın arka koltuğuna koyup ön tarafa bindim. Sonunda eve gidebilirdik.Yarım saatlik yolun sonunda eve varmıştık.Evden içeri adımımı atar atmaz tüm anılarımın bir an için gözlerimin önünden geçti.

Hemen evi turladım.Sanki yıllardır gelmiyor gibiydim.Bir kaç yeri turladıktan sonra hemen odama çıktım.Her şey yerli yerinde duruyordu.Dolabımı açtım ve bavulumdaki kıyafetleri yerleştirdim.Karnım zil çalıyordu.Yemek kokuları gelmeye başlamıştı bile.

Hemen aşağıya indim.Babam yine mutfakta marifetlerini konuşturuyordu.Büyük bir heyecanla ocağa doğru koştum.''Allaaah , canım babam yine döktürüyor mu yoksa?''dayanamadım ve bir çatal alıp tencereye daldırdım.Babamın o anki beş saniye içinde  elime geçirmesini bekliyordum ama tam tersine babamda eline bir çatal aldı ve tencereye daldırdı.

Bir parça yedikten sonra ''Nasıl ama mükemmel olmuş değil mi?'' dedi.İşte babamın bu hallerine bitiyordum.Evet anlamında kafamı salladım ve rahat bir şeyler giymek için odama çıktım.Dolabımdan eşofman ve rastgele bir badi çıkartıp giydim.Eve gelince yolun tüm yorgunluğunu unutmuştum enerji patlaması yaşıyordum.

Babam yemekleri pişirmeye devam ederken bende mutfak penceresinden dışarı bakındım.Oyun oynayan birkaç çocuk vardı.Aklıma eski zamanlar gelmişti.Tüm mahalleyi bir tarafa toplayıp ailelerimiz akşam yemeği için çağırana kadar dışarıda oynadığımız zamanlar.Ayağıma terlik geçirip hemen dışarı fırladım.Çocukların yanına doğru koşturdum.

Tıpkı eski zamanlardaki gibiydi her şey . Çocukları bir tarafa topladım ve oyun seçmeye başladık.Tam biz düşünürken kafası marula benzeyen bir çocuk ''Senin yaşın bizimle oynamak için fazla büyük değil mi ?''dedi.Piç sırıtışı attım ve çocuğun saçlarını ellerimle dağıtarak ''Sende benim işlerime burun sokmak için biraz fazla küçük değil misin ?''dedim.Bu konuşmalara rağmen kısa süre sonra çocuklarla kaynaşmıştım.

Çocuklarla oynamadığımız oyun kalmamıştı.İp atlarken takılıp düşmem ve yakan topta topun kafama gelmesi dışında her şey gayet güzel geçmişti.Yeni arkadaşlarımı çok sevmiştim -muhtemelen Arya bunu duysa ertesi gün beni öldürür-.Eve gittiğimde yemek çoktan hazırdı . Babam beni beklemiş henüz yememişti. Beraber sofrayı kurduk ve yemeğimizi yemeye başladık.

Uzun bir sessizlikten sonra babam ''Söyle bakalım yarın ne yapmak istersin?'' diye sohbeti başlattı.''Yarınki hava sıcaklığına bağlı aslında.Sinemaya yada plaja gidebiliriz mesela , nasıl olur?''hafiften tebessüm ettim.''Seninle her yer güzel bana canım babam.Evde dursak da olur dışarı çıksak da ''

''Bugünü bitti sayarsak geriye iki günümüz kaldı.Yarın sinemaya gideriz , sinema çıkışında da bir kafeye geçer otururuz hem bir şeyler yer içeriz .Ertesi günde plaja ardından lunaparka gideriz.Nasıl ama ? '' babamın fikirlerine bitiyordum.Etrafımdaki çoğu kişiden daha enerjik ve daha eğlenceliydi.

Yemekten sonra iyice şişmiştim.Odama çıktım ve babamla yürüyüşe çıkmak için akşamı beklemeye başladım.Biraz gözlerimi dinlendirmek için uzandım.Ben gözlerimi dinlendirirken birden telefonum çaldı.Arayan Arya idi .Biraz merak birazda bıkkınlıkla açtım telefonu.''Umarım boş bir şey için aramıyordur'' diye kendi kendime söylendim.

''Ne var çabuk söyle işim var''bir an sustu ve öylece bekledi.''Ulan sana iyilikte yaramıyor.Çocuk elden gidiyor haberin olsun söyleyeyim de . '' şaşırmış ve hiç bir şey anlamamıştım.''Üf Arya sana elli kere akşamları içme dedim.Kapa da git biraz kafanı topla''

Tam telefonu suratına kapatacaktım ''Tamam ya olur ben burada senin yerine gözcülük yapayım, sen vur kafayı uyu , Furkan'da artık Allah ne verdiyse eve aldığı kızla neler yaparsa yapsın . Oldu ben zaten yeterince uzattım iyi akşamlar '' dedi ve telefonu bir anda yüzüme kapattı.Şoktaydım. Yavaşça doğruldum.

Odanın içinde dört dönmeye başladım.Hayatımda daha önce hiç tırnak yememiştim ama şuan yiyordum. Acaba Arya beni mi kandırıyordu ? . Ama gerçek de olabilirdi. Off.  kafam çok karışmıştı.Şimdi iyice düşünmem lazımdı . Furkan dedi , bir kız dedi ev dedi.Ödev falan içindir ya.Lanet olsun ki şuan sadece kendimi kandırıyordum . Furkan ödev yapmaz. 

Dayanamadım ve hemen Arya'yı tekrar aradım , telefonu açtığında ise direk lafa daldım ''Bu oyunu senin istediğin gibi oynayacağız şimdi git çabuk kontrol et kimmiş gelen neyin nesiymiş ve en önemlisi ne yapıyorlar?. Bunların hepsini hemen öğrenmen lazım.

''Yok ya vazgeçtim senin de dediğin gibi benim biraz kafa toplamaya ihtiyacım var . '' sinirleniyordum git gide . ''Bak sözüm olsun gelince bütün depoladağım abur cuburları sana vereceğim.'' gülerek ''Kaldıysa verirsin'' dedi ve ağzında bir şeyler kütürdeterek gülmeye başladı.Bu kızın bu halleri beni deli ediyordu.

Babam kapıyı çaldı ve odaya girdi ''Hadi Ceylin hala hazır değil misin ? '' hemen Arya'nın yüzüne telefonu kapadım ve babama dönüp ''İki dakika daha babacığım hemen iniyorum''babam gittiği gibi Arya'ya mesaj attım . ''O EVDE NELER DÖNDÜĞÜNÜ HEMEN ÖĞREN HEMEN ! '' 


------------------------------------------------------------------------------------

VE BİR BÖLÜM DAHA ,  UMARIM HOŞUNUZA GİDER ❣

OYLAMAYI VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN ❣❤❣


Çılgın LiseliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin