-5-

174 34 64
                                    

Hafta sonuydu.On ikiye kadar uyudum.Uykum yoktu ama yataktan kalkmak istemiyordum.Üstümde bir ağırlık vardı sanki.İçeriye çok güzel ışık vuruyordu.Kalktım , camı açtım.Hava çok güzeldi baharın geldiğini haber veriyordu yeterince.Aşağıya indim.Annem çoktan işe gitmişti.Sadece pazarları boştu.Tekrar yukarıya çıktım.Lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım.Tekrar aşağıya inip kendime tek kişilik bir kahvaltı hazırladım.

Ev çok sessizdi . Tabağımdakileri yemekten ziyade onlarla oynuyordum.Kahvaltımı yaptıktan sonra salonun perdelerini kapattım , odamdan battaniyemi aldım ve kumandayı elime alıp koltuğa kuruldum.Hiç bir şey yapasım yoktu sanırım akşama kadar öylece televizyon izleyecektim.Bir süre televizyon izledim.Canım sıkılmıştı.Hala pijamalarımla duruyordum.

Çıkarmak istemiyordum çünkü çok rahatlardı.Havanın güzelliğine daha fazla dayanamadım ve bir çılgınlık -bu sizin için çılgınlık benim için gayet normal- yaptım.Tezgahın üstünden çikolata kutusunu ve çekirdeği aldım ve kapıya çıktım.Evin merdivenlerine çöktüm ve öylece bir şeyler tıkınmaya başladım.

Gelen geçen bana bakıyordu.Bense sadece onlara bakıyor , aptalca sırıtıp el sallıyordum.Biraz fazla sakindi ortam.İçeri girip telefonumu aldım ve geri geldim. Selena Gomez 'in  ''It Ain't Me'' şarkısını açıp sesi fulledim.İyice kafayı bulmuştum.Gayet memnundum halimden.Kendi halimde takılıyordum.Gelen geçen varmı diye bakınırken kafamı çevirdiğimde ''STONE'' ordusu görünce gözlerim yuvalarından fırladı.

Hiçbiri değilde ortada olan fena yakıp geçiyordu ortalığı.Hemen elimde ki çekirdeği fırlatıp elimdeki çikolatayı ağzıma tıkıştırdım.Ayağa kalkıp üstümü başımı silkeledim.Tam o sırada Arya geldi.Benim üstümde hala pijamam vardı.Gelenleri görünce anladı durumu .Olmayan tırnaklarını bir tarak gibi kullanarak ellerini saçıma hızlıca sürttü.Ama ne fayda durumum berbattı.

Bir anda kısa süreli bir şok geçirdim.Benim o çok beğendiğim kişi bana çok tanıdık gelmişti.Tabi ya , gelen Furkan'dı ! Nedenini anlamadığım bir şekilde iyice telaşa girmiştim. Hemen Arya'nın arkasına saklandım.Şaşkın bir biçimde ''Ceylin kafayımı yedin ne yapıyorsun çıksana arkamdan.''dedi şaşkınlıkla.

''Gelenlere baksana.Onlara karşı böyle görünmek senin için niye sorun yaratsın.Sen düşmanına karşı doğal ve gıcık olmayı seversin zaten.Senin şuan aynı şekilde oturup onlara karşı dikkat çekici ve inatçı bir şekilde sırıtmanı beklerdim.Hadi kalk kızım kendine gel! '' öylece kala kaldım.Hiç bir şey diyemedim.

Arya'nın bacaklarının arasında kalan küçük boşluktan onları izledim.Hemen evimizin yanına taşınmaları beni rahatsız etmiyor değildi.Hep beraber içeri girdiler.Ben sürekli böyle saklanacak mıydım ? Ya da doğal davranamayacak mıydım ? İstemsizce onun etrafındayken hareketlerimi kısıtlıyordum.İçeri girdiklerinde hemen doğruldum.Arya sert sert suratıma bakıyordu.

Evet artık kesinlikle sert abla modundaydı.Beni içeri sürükledi.Olacakları kesinlikle bildiğim için hemen salonun ortasında üstünde battaniyelerimin dağınık bir şekilde durduğu kanepeye attım kendimi.Çantasını sinirle fırlattı ve ''Ne yapıyorsun sen?!? Gülcey kanunlarına ne oldu? Hiç böyle değildin sen. Kurallarımızın dışına çıktın yeterince!Bir cezayı hakettin.'' bunları dedikten sonra sinsi bir şekilde gülümsedi. Olayı anlamam hiç de uzun sürmedi 

''Disgrace Yourself ! '' diye bir anda bağırdım.Başıma gelecekleri biliyordum.Bildiğiniz üzere bizim Gülcey kanunlarımız var ve bunun dışına çıkan olursa ''Disgrace Yourself'' diye adlandırdığımız bu cezaya katlanacak.Alacağın cezayı karşındaki belirliyor.Senin hayatta yapmaktan en utandığın şeyi sana yaptırıyor.Sizi bilmem ama ben neyle cezalandırılacağımı çok iyi biliyordum!

Çılgın LiseliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin