Aşk-ı Kusur [ Düzenleniyor ]

ALA-4

iki çift göz düşünün birbirine hasretle ,nefretle , sinirle ve olabilecek tüm duygularla bakan iki çift göz . Kahverenginin en güzel tonu olmasada bakışlarıyla bu fikrimi yanıltan iki çift göz ...

Kolumdan tutup sertçe yatağa fırlattı beni murat tok ve duygusuz sesiyle " Konuş " dedi . Neyi konuşayım ? beni nasıl aldattığını mı ? gözümün içine baka baka bana yalan söylediğini mi ? beni kandırdığını mı hangi birini anlatayım Murat sarsılmaz demek istesemde gözlerine ifadesizce bakmaya devam etmiştim . Hışımla gelip koluma sıkarak " konuş dedim neden kaçtığını anlatacaksın " diye kükreyince ürküldüm sonuçta ilk kez onu bu kadar sinirli görüyordum acaba ilk kez oda beni böyle kırılmış görüyor muydu ? " ne-neyi " dedim kekeleyerek . Suratıma kolumu sıkarak bakıyordu . Hadi ama kolumun morardığına bahse girerim !!
her şeyi anlatıp boşanacaktım  böylece keşke anlatsaydım pişmanlığı çekmeyecektim .
" didem kafede geldi elime kağıt verip ağlayarak gitti , kağıtta bebeğin senden olduğu yani babasının sen olduğu yazıyordu . Bunu bana nasıl yaparsın ha aşağılık herif gözüme baka baka beni nasıl kandırdın " dedim tam tokat atacaktım ki elimi havada yakaladı . " sen " dedi durarak " gerçekten salaksın hemde didemin oyunlarına kanacak kadar , eğer senin gözünde öyle biriysem öyle kalayım " dedi ellerimi sertçe bıraktı . boşluğa düşmüştüm bunca zamanki acılarım gerçekten salakçaydı !! Yanına yaklaşarak murat dedim o ise " valizini topla istanbula git benim görüşmelerim var ben döndüğümde ise gözüme gözükme " dedi  benden ayrılarak . Bir adım daha yaklaştım " murat " dedim o ise bu sefer ayağa kalkarak " duydun dediklerimi " dedi ve odadan ayrıldı . " ağlayarak valizime koyduğum eşyalar sığmayınca üzerine oturup tepindim . Gerizekalıydım ona sormadan böyle bir şey yapmıştım ne dese haklıydı , peki bundan sonra ne olacaktı ? ya da olabilecek bir şeyler varmıydı ?

Valizimi alan şöförle arabaya bindim. kızaran gözlerim kapanmaya başlarken bedenim bu rahat koltuğa yayılmaya başlamıştı bile .

" hayat hanım geldik " diyen şöförün sesiyle uyandım , evimden 15-20 gündür uzaktaydım ve özlemiştim pişmandım ama son pişmanlık çare etmiyordu .. Didem görecekti gününü , ruh hastası kadın ne olacak ? eve geldiğimde salonda koltuklarda aslı ipek kerem ve doruğu beklemiyordum ve gerçekten yorgundum birde onlarla uğraşamazdım , istemiyordum.
" nerdesin sen " diye aynı anda bu soruyu bana yönelten 4 lüye bakıyordum ağzıma gelen ilk cümleyi söylediğim " muratla tatildeydik " evet yememişlerdi ve bana olayları anlattırmışlardı bense anlattıktan sonra yorgun olduğumu dinleneceğimi söyleyip onları evden göndermiştim . Şimdi ise mutfakta internetten aldığım tariflerler yemek yapmaya çalışıyordum . tadına baktığım musakkanın altını kapattım çorbayı ısıttım pilavı karıştırdım . kurduğum sofranın mükemmel bir görünümü olduğunda muratı beklemeye başladım .....

5 saattir yoktu ve saat 01.00 di sofradan kalkmamış ama yemek yemiştim hala daha uyumamıştım . Yanlış anlaşılmıştı ve murat benden soğuyor muydu ? diye kendime yüzlerce kez soramadan edemiyordum . en sonunda sıkılmıştım üzerime giydiğim geceliğimle banyodaki rutin işlerimi halledip istikametimi yatak yapmıştım telefonuma gelen bildirim sesiyle ayağa kalkıp onu aşıp murattandır diye açtığım mesajı okuyunca telefonun düşmesi ve benim göz kapaklarımın bana ihanet etmedi saliseler arasında gerçekleşmişti...

Acaba hayat mesajda ne gördü yorumlarınızı bekliyorum :)) diğer bölüm ne zaman gelir bilmiyorum ama bugün yazmaya çalışacağım çok öpüldünüz ... :****