10.Bölüm

51 6 0
                                    

Yurda geldiğimde içten bi gülümsemeyle baktım. Derken birisi hızla koluma çarptı. Hayvan insan bi bakar. Bana çarpan kıza baktığımda çok şaşırdım. Ne yani bu cılız kız mı çarpmıştı bana? Yoo hayır bu kız o kadar acıtamaz ama omzumu. Bana donuk gözlerle bakıp

-"Çok özür dilerim. Isteyerek çarpmadım." Önemli değil dememi bile beklemeden içeri girdi. Kendi kendime 'önemli değil' dedim ve bende girdim içeri. Odama girince bana çarpan kızı gördüm.

-"Ne yapıyosun sen burda?"

-"Asıl sen ne yapıyosun 'benim odamda'?"

-"Hımm demekki oda arkadaşım sensin. Ben Zeynep." Ben elimi uzatınca

-"Ben de Masal. Tanıştığıma memnun oldum" o gülünce ben de gülümsedim. Oturup biraz sohbet ettikten sonra aslında tatlı bi kız olduğunu fark ettim. Ama ben yurda gelince annemi arıycaktım unuttum. Hızla telefonu alıp annemi aradım

-"Alo annecim."

-"Zeynep ne dedim ben sana. Niye bu kadar geç arıyosun beni annecim?" Anneme olanları anlatıp telefonu kapattım. Masal da benimle aynı yaşıt ve aynı okuldayız. Buna sevindim. Tabiki ben ondan en az 2 yaş büyük gibi dursam da aynı yaştaymışız.

-"Zeynep uyuyalım mı artık. Geç oldu?"

-"Tamam Masal. Iyi geceler.."

-"Sana da." Şimdiden kendime bi arkadaş buldum. Buna mutluyum çünkü ben genelde hemen arkadaş bulamayan bi tipim. Uyandığımda Masal üzerini giymiş makyaj yapıyodu. Onu öyle görünce

-"Hayırdır Masal nereye bu saatte?"

-"Zeynep giyecek adam akıllı bişeyim yok çarşıya çıkacam. Sen de benimle gelsene hem bana arkadaşlık etmiş olursun?"

-"Ama ben daha hazırlanmadım bile.."

-"Olsun ben seni beklerim." Üzerime bişeyler giyip dışarıya çıktık birlikte. Masal nerdeyse her girdiği magazadan kıyafet alıyodu

-"Ee hadisene Zeynep sen niye bişey almıyosun. Bak okulun ilk bikaç günü serbest gidicez ona göre.."
Maaal öyle diyince bende bikaç şort aldım. Yurda döndüğümüzde ikimiz de yorgunluktan ölmek üzereydik. Duş alıp hemen yemekhaneye indik. Bayaa bi sıra vardı. Sıra bize gelince öküzün teki gelip sıramızı aldı. Bizden büyük gibi durduğu için bişey demedik. Masamıza oturuyoduk ki. Bize doğru gelen bi çocuğu gördük. Bize bakıp sırıtıyodu. Masalla ben de ona bakıp güldük.

-"Kızlar yanınızı bana tutun geliyorum az sonra." diyip sıraya girdi.

-"Zeynep çocuğu gördün mü? Taş gibi mübarek."

-"Sus kız biri duycak." Ben böyle diyince Masalın bana şaşkın şaşkın baktığını anladım. Napıyodum ben ya iyice annem gibi konuşuyorum.. karşıdan o çocuk geliyodu ve bize bakıp güldü.

-"Geldiiim." Dedi biz zaten masaya kimseyi oturtmadık o gelcek diye. Ikimiz de gülerken o masaya doğru geldi ama oturmadı hâla yürüyodu. Ikimiz de kafamızı çevirip baktığımızda arkamızdaki masaya oturduğunu fark ettik. Ikimizin de suratı kıpkırmızı olunca önümüze dönüp yemeklerimizi yemeye başladık. Daha doğrusu ben başladım. Masal bu yemekleri sevmediği için pek yemedi. Odamıza çıktığımızda ikimiz de gülüyoduk. Ikimiz de çok yanlış anlamıştık o çocuk bize bakmıyomuş arkamızdakilere bakıyomuş. Gülüp sohbet ettikten sonra yattık. Aklıma Emre geldi acaba napıyo şimdi? Kimlerin yanında? Onu düşününce gözlerim dolmaya başladı. Telefonumu gizliye alıp aradım.

-"Alo"

-"Alo?"

-"___"

-"Alo sesim geliyo mu ?"

-"Evet."

-"Kimsiniz?" Beni tanımadı. Neden? Niye? Onun neyiyim ki ya da neyiydim ki?
Birşey demeden kapadım. Gözlerimden yaşlar süzülmeye başladı. Kulaklığımı takıp müzik listemden tasaraya bi müziğin üzerine tıkladım 'sezen aksu~seni kimler aldı' şaka mıydı? Bu müzik bilerek mi çalmaya başladı?

(Dinleyin..)

Kendimi uykunun kollarına bırakıp uyudum..

ZOR ZAMANLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin