1. Bölüm: ÇİKOLATA♡♥♡

4 1 0
                                    

08/11/2015
   -Burcu-
 
    Yavaşça gözlerimi araladım. Pilot birazdan uçağın İzmire ineceğini söylüyor du. Ela'ya baktığımda kulaklıklarla müzik dinliyordu. Uzanıp kulaklığı çıkardım. "Uçak inecek kemerini bağla." Söylediğimi başıyla onaylayıp kemerini bağladı. Ela izmire gelmeyi pek istemediği için suskundu. Ankara'da ailemizin hatıraları vardı ve o bırakmak istemiyordu. Annem ve babamı bir ay önce trafik kazası diye nitelendirilen bir olay da kaybettik. Ama biz çocuk değildik bunun bir kaza olmadığını gayet iyi biliyorduk. Lanet ihale yüzünden ailemizi elimizden aldılar. Dedem de bize bir şey olmasından korktuğu için bizi yanına izmire çağırdı. Başta reddetsekte hastalığını kullanıp bizi yanına getirmeyi başarmıştı. Ve suan ikizimle izmire gelmiş bulunmaktayız. Uçaktan inip valizlerimizi alacağımız yere geldik. Valizler gelince çıkışa doğru ilerledik. Dedem çıkışta bizi bekliyor du. Taner KORKMAZ yine şıklığını konuşturmuştu. "Burcu, Ela güzel torunlarım. Yeni hayatımıza hoşgeldiniz." Evet yeni hayat yeni başlangıç yeni sayfa. "Hoşbulduk dedem sen niye yordun kendini bu kadar biz taksiyle gelirdik." Der demez pişman olmuştum. Dedem öyle bir baktı ki dilimi kesesim geldi vallaha. "O nasıl söz Burcu! Siz korkmazların varislerisiniz. Ne taksisinden bahsediyorsun. Yarın gider size araba alırız." Elayla birbirimize baktık. Kaza olayından sonra araba kullanmak ikimizde istemedik. Dedeme sarılıp geri çekildim Ela da sarıldığında arabaya gitmeye başladık. "Şey dede biz araba kullanmak istemiyoruz sende biliyorsun. Biraz zaman geçmesi gerekiyor en azından." Dedem gülerken biz arabaya oturduk o da oturunca araba  çalışmaya başladı. "Tamam kızlar nasıl isterseniz öyle olsun. Şoför bırakıp alır sizi okuldan." Deyip göz kırptı. Camdan dışarı baktım. İzmire üç sene önce dedem kalp krizi geçirdiği zaman gelmiştik ama fazla kalmamış tık. Kaldığımız sürede de zaten pek evden çıkmamış tık. O yüzden arkadaş edinmemiştim. Eve giderken tek yaptığım yolları ezberlemekti. 

Nihayet eve geldiğimizde Melek teyze kapıda bizi bekliyordu. Melek teyze küçükken Ankarada bize bakıcilik yapmış. Sonrada dedemin yanında evin bilir kişisi olarak çalışmaya başlamış. Hem hizmetçi hem de dedemin yaşam koçu gibi bir şey. Ela Melek teyzeyi görünce koşarak ona sarıldı. " Melek Teyzem ne yapıyorsun" Ela ayrıldığın da ben de sarıldım. Melek bize bakıp yüzümüze tükürdü. "Maşallah benim kuzularima ne kadar güzel olmuşlar. Büyümüş serilmiş serpilmişler. Ela aynı annesi olmuş. Burcu da babası. Maşallah çok çok güzel olmuş benim kızlarım." Melek konuşurken yanaklarımızı sıkıyordu. Karşılık olarak sadece kıkırdamıştık. "Sana da maşallah be Melek teyze. Bizden gençsin ha." Melek teyzenin kaşları çatılırken gözlerim büyüdü ve eve kaçtım. "Kız sofistike aklı sıra benimle dalga mi geçiyorsun." Salona gelince direk dedemin yanına oturup ellerimi beline sardım. Melek teyze Elayla salona gelince bana baktı. "Gel hadi gel bir şey yapmayacağım. Odanizi görün. Sonra da yemek yiyelim." Dedemin yangından öpüp Elaların peşine takıldım. Iki oda kapısı yan yanaydı. Melek teyze ilk önce sağdaki kapıyı açıp " bu oda Ela nin. Eşyalar eksik yarın alış verişe gidicez o zamn kendi zevkinize göre seçin tamam mı yavrularım." Sol taraftaki kapıyı da açıp bana gösterdi. "Burası da senin Burcu. Hadi odalarınıza yerlesin yemeğe gelin." Başımız la onaylayıp odaya girdik. Oda o kadar büyük değildi. Tam bana göreydi. Odamı sevmiştim. Yerleşme işini bitirip yemeğe indik yemek te sohbet falan derken yorgunlukla kendimi yatağa attım.

******

Sabah gözlerimi açtığımda saat çok etkendi. Kazadan sonra hep erken kalkmaya başlamıştım. Yataktan kalkıp banyoya girdim. Rutin işleri yapıp çıktım. Dolabın karşısına geçip kıyafetleri karıştırdım. Siyah tulum ve beyaz tişört cikardim. Üzerimi değişip saçımı dağınık örüp yanımdan sarkıttım. Gözlerime belirgin yapan bir makyaj yaptım. Ela bana göre daha süslüydü. Ben sadece yakışanı giyerdim o kadar.  Ela bana göre daha esmerdi. Zaten o annemin kızıydı.  Tam bi Berra Korkmaz di. Ben se babamın kızıydım. Yani Emre Korkmaz. Giyim de düşkün değildim. Galata formamı giyip bütün gün gelebilirim.  Masada duran her zamanki parfümü mu alıp sıktım. Hazır olunca odadan çıktım. Aşağı indiğimde Melek teyze kahvaltı hazırlıyodu. Bende ona yardım ettim. Dedem ve Ela da inince hep birlikte kahvaltımızı yaptık.

*******

  Alışveriş merkezin de gülerek Ela ve Melek teyzeyi izliyordum. Melek teyze tam kafa dengiydi. Elayla sürekli kostüm deneyip beni güldüruyordu. Kostüm dükkanından çıkıp bir mağazaya girdik. Bu sefer normal kıyafet bakarken ben köşede telefonumla subway surfer oynuyordum. "Burcuuu. Canımmmm. Birtanemmm" korkuyla Ela ya bakıp ayağı kalktım. "Asla Ela. Kabul etmiyorumm." Ela gözlerini devirirken bana adımlamaya başladı." Ya ne olur bir kere giysen ha ne olur." Tamam anlaşıldı sıra beni çıldıtmaya gelmişti. Melek teyzeye göz kırpıp Ela ya öpücük attım. "Ben eve gidiyorum size iyi vakitler." Melek teyze kaşları çattı. "Kız sen evin yolunu bulabilir misin?" Kıkırdayıp yanağını öptüm. "Bulurum ben merak etme kraliçem." Ela yanağımı öptü. "Dikkat et tamam mı?" Gülerek bende onu öptüm ve mağazadan çıktım. Kulaklıklarımı takip eve doğru yürümeye başladım. Hava kararlara başlamıştı. Sokak biraz ıssız dı. Bu biraz beni rahatsız etmişti aslında. Kafamı yere eğip adımlarımı hızlandırdım. Aniden birine çarpmamla kafamı kaldırdım. Etrafıma baktığımda kendimi bir kavganın ortasında buldum. Korku ve şaşkınlıkla etrafa bakarken kolumu tutan kişiyle irkildim. Bakışlarımı siyah gözlerine çevirdiğimde bana sinirle baktığını gördüm. Birbirimize donuk bir şekilde bakarken kafasında kırılan şişeyle çığlık attım. Çocuk sinirle kaşlarını çatarken arkasını dönüp ona vuran çocuğu dönmeye başladı. Korkuyla etrafa bakmaya devam ederken kolum ikinci kez tutulunca tekrar çığlık attım. Beni tutan kişiye baktığımda suratıma pis pis sırıtıyor du. Kolumu kurtarmaya çalıştım ama nafileydi. Benden güçlüydu ve kesinlikle bırakmaya niyeti yok gibiydi. Artık ağlama raddesine gelmiştim ki beni tutan kişinin suratına inen yumrukla tekrar çığlık attım. Arkamı döndüm. Çarptığım çocuk kolumdan tutup beni oradan uzaklaştırdı. Beni tutup önündeki duvara sert bir şekilde yasladi.  Dudaklarımdan istemsiz bir inilti kaçmıstı. Çocuk bana doğru eğildiğinde korkmam gerekiyordu. Ama ben korkamıyordum. Sadece o dipsiz siyah gözlerine bakıyordum. Hiç bir tepki veremiyordum. Sanki gözleriyle beni hipnoz etmişti. Onun siyah gözlerinin yanında benim gözlerimin anlamı kalmiyordu sanki. Tam gözlerimin içine bakıyodu. Sanki düşüncelerimi okumak istiyor gibiydi. Ve bu biraz utanmama sebep oldu. Yanaklarım sıcaklarken kızardığîna eminim. O an dudakları kıvrıldı. Gözlerim istemsizce dudaklarına kayarken ne kadar tatlı güldüğünü düşündüm. Hafif kirli sakalları vardı. Sanırım okumuyor du. Ama o kadar da büyük durmuyordu. Bir dakika ya ben ne yapıyorum. Demin bir kavgadan çıktım ve burada durmuş kavga eden serseri bir çocuğun yakışıklılığını irdeliyorum. Gerçekten de Deliyim. Gerçek hayata döndüğümde korku dolu gözlerimi siyah sonsuzluğa çevirdim. Sanırım durumu anlamış olacak ki bu onu gülümsetti. Gülmesene be adam kafam dağılıyor. Bana biraz daha yaklasınca duvara sine bildiğim kadar sindim. Burunlarımız bir birine dediğin de korkum daha da arttı. Ben daha kimseyle öpüşmemiştim ve su an benim ilk öpücüğüm söz konusu ki bence de korkmakta çok haklıydım. Derin bir nefes aldı ve dudaklarını araladı. Ve erkeksi sesi kulaklarımda yankılandı. "Çikolata. Hmmm." Arkasını dönüp giderken ben şok içinde arkasından bakıyordum. Derken yani saçma çikolata ne alka şimdi...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 07, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KasddhvvxjnvfgdserattuiojhbvikamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin