Karnımdaki öpücüklerle kıkırdarken ellerini şortumun düğmesinin üzerinde gezdirdi. Bu sefer biraz ciddileştim... Gözlerimi kapattığımda o kareler geldi gözümün önüne... Hıçkırıklara boğularak ağladığım halde bana tecavüz etmesi... Banyodan sonra bornozu üzerimden düşürüp beni yatağa yatırması... Boğazımda oluşan düğümden sonra gözlerime açtım. Jerry'e baktığımda elleri şortun düğmesinde açmaya çalışıyordu. Hafif çekimser şekilde, sesim oldukça kısım bir şekilde konuşabildim nihayet.
-Jerry...
Gözlerini benim üzerime diktikten sonra kakarsız da olsam ağzımdan bir iki kelime çıkabildi.
- B-ben sanırım hazır değilim.. Boğazımda oluşan duğumden dolayı sesimin duyulup duyulmadığının farkında bile değilim. Belki de kendi söylediğimi ben duymuşumdur sadece.. Suratındaki zevk alan ifade gitmiş, ciddi bir ifade takınmıştı. Anlaşılan söylediğimi duymuştu. Gözlerine baktığımda hafif dolmuş iki çift göz ile karşılaştım.. Hiç bir şey demeden yavaşça üzerimden kalkarken bende ona açıklama yapma ihtiyacı duymuştum, sonuçta onu istemediğimi düşünmesini istemem.
- B-bak Jerry gerçekten çok özür dilerim ben, ben sadece hazır hissetmiyorum. Seni gerçekten çok seviyorum ama sadece sadece hazır değilim. Söylediklerimi dinliyor mu dinlemiyor mu onu bile anlayamıyordum. Üzerimden kalktıktan sonra beni yanlış anlamasının verdiği rahatsızlıkla gözlerim dolmaya başladı.
-Ah... Lanet olsun!!!
Gözlerimi gözlerine kenetlediğinde yavaşça yanıma yaklaşırken bende olduğum yerde doğruldum.
Jerry: Üzülme, sorun değil dedikten sonra elini yanağımda gezdirdi. Teninin tenimde olmasının verdiği rahatlıkla gözlerimde akmayı bekleyen yaşlar kendini salıverdi. Elinin üstüne düşen bir damla gözyaşının ardından gözyaşlarımı baş parmağıyla sildi.
-Ben seni çok seviyorum Jerry ama gerçekten hazır hissetmediğim içi.. Baş parmağını dudağımın üzerine bastırarak susmamı sağladı. Gözyaşım yüzünden elindeki ıslaklığı dudağımda hissedebiliyordum.
Jerry: Şşş... Açıklama yapmana gerek yok,beni ne kadar sevdiğini biliyorum sende biliyorsun değil mi? Hafifçe kafamı sallayarak cevap vermekle yetindim.
Jerry: O halde sorun yok dedikten sonra hafif bir tebessümle yanağıma kondurduğu öpücükle benimde yüzümde buruk bir gülümseme oldu.
Geriye çekilerek koltuğun arkasından yukarı kata doğru çıktı. Benim yaptığım ise tabiri caizse "mal" gibi onu izlemek oldu.
Ben bu hikayenin sonun daha iyi olmasını bekliyordum, en azından aptal bilinç altımın o görüntüleri gözümün önüne getirmeseydi..
--
Burnumdan aldığım KOCAAAA derin bir nefesle birlikte kolumu yatağın sol kısmına attım. Elime gelen yastığın ardından tek gözümü hafifçe araladım. Gözüme gelen güneş ışıklarının etkisiyle açıp açmamakta kararsız olsam da gözlerimi ovuşturarak yatakta oturur pozisyona geçtim. Kafamı sola çevirdiğimde Jerry'i göremedim, daha doğrusu oda da yoktu. Esneyip kollarımı iki yana açarak gerindikten sonra dikkatimi Jerry'nin şu meşhur parfüm konsolu çekti. Parfümlerinin arasına konulmuş şeker pembesi renginde küçük bir not kağıdını fark ettikten sonra merakla yataktan fırladım ve konsolun oraya ilerledim. Elime küçük kağıdı aldıktan sonra heyecanla okudum.
"Arkanı kolla"
-jerry.
Notu okumamla birlikte istem dışı olarak tek kaşımı kaldırdım. Neydi bu şimdi? Ne demek istedi ki Jerry? Kafamı çevirmemle birlikte kafama yastık yemem bir olmuştu. Yaşadığım şokla birlikte ben kendimi korumaya çalışırken Jerry ise kahkahalar eşliğinde yastıkla bana vurmaya çalışıyordu. Kafama ard arda gelen darbelerin arasında "Ah... Heey kafamı kıracaksıııın" diye Jerry'e karşılık veriyordum. Kafama,kollarıma,sırtıma ve karnıma yediğim yastık darbelerinden korunmaya çalışırken bende o sırada el yordamıyla yastık bulmaya çalışıyordum. Al işte kafama yediğim bir yastık daha. Bu çocuk biraz nazik davranamaz mı? Beyin kanaması geçireceğim Tanrım!!! Kırkırdamaların eşliğinde nihayet elime bir yastık geçti ve bende ona yastıkla karşılık verdim. Kahkahalarla birbirimize yastıkla vururken arada sırada birbirimize "Hahaha kaçırdın dostum, Biraz daha sert vurursan beyin kanaması geçireceğim, Sen 'yastıkla daha hızlı nasıl vurulur?' dersleri mi alıyorsun? Kafamı kırdın" gibi laflar atıyorduk. Hayatımda bu kadar eğlendiği hatırlamıyorum. Ani bir hareketle elimdeki yastığı aldıktan sonra hınzır bir şekilde bir bakış attı. Oups! Kaç Katy kaaaç!!! Ben kapıya doğru koşarken o ise arkamda yastıkla beni kovalıyordu. Kahkahalar eşliğinde merdivenlerden ikişer üçer inerken arada kafama yediğim yastık darbeleriyle hafif sendeledikten sonra evdeki koşuşturmamız alt katta devam etti. Kahkahalara zar zor da ara verip konuşmaya başladım.
- Heey bu hiç adil değil! Yastık savaşı olacağından haberim yoktu
Jerry: Ama seni uyarmıştım
-Aahah..Ama (ahahah) ama sen benim yastığımı aldın şimdi (ahahaha)
Jerry: Peki o zaman yastıksız devam ederiz dedikten sonra elindeki yastıkları bir köşeye fırlattıktan sonra kollarını belime dolayıp beni gıdıklamaya başladı. Benim bu dünyada karşı gelemediğim tek şey gıdıklanmamdır. Arkamdan belime doladığı kollarıyla arada sırada beni havaya kaldırırken bir yandan gıdıklıyordu. O kıkırdarken ben kahkaha atıyordum. Ahahah... Şuan durmazsa gülmekten ölebilirim ahahah...
Gıdıklamayı yavaşça bıraktıktan sonra olduğu yerde duraksadı. Bende gıdıklanmanın verdiği iki büklüm olduğum pozisyondan kurtularak olduğum yerde doğruldum. Kahkahalarımın dozu biraz daha azaldı. Kafamı Jerry'e çevirdiğimde yüzünde ciddi bir ifade vardı.
-Neler oluyor Jerry?
Jerry: Gelen sesleri duyuyor musun?
BU FINALDEN ONCEKI SON BOLUMDU ARKADAŞLAR UMARIM BEĞENMISSINIZDIR :)))