MERHABA. BU BENİM YENİ HİKAYEM. UMARIM BEĞENİRSİNZ. VOTE VE YORUMLARI UNUTMAYIN ^_^ <3.xx
16 yaşıma kadar annem ve babamla kalıyordum. Ben yokmuşum gibi davranıyorlar ve ben
bundan nefret ediyorum. Bir de abim var. Yani vardı. Bir kaç sene önce trafik kazasında öldü.
O günden beri bana karşı böyleler. Tabii bazen bu işime geliyor izin almadan istediğim yere
gidebiliyorum. Bu da bir şey..
Ne kadar ailem olsalarda artık başka bir yere taşınmaya karar verdim. Avusturalya'ya.
Liseye orada devam edeceğim. Beni umursamayan ailem buna izin vermişlerdi. Hiç
şaşırmadım.
Eşyalarımı toplamak için yukarı çıktım. En büyük çantamı kapıp eşyalarımı içine
doldurdum. Bilgisayarımı açıp Avusturalya'ya uçak bileti aldım. 1 saat sonra uçağım kalkıyor.
Bilgisayarımı da çantamın içine koyup aşağı indim.
Size biraz kendimden bahsediyim. Ben Jenny. İngiltere'de oturuyorum. Falan filan..
Bu sene 4. Sınıftayım. Yaz tatili yeni bitti. Yani lisede. 2 gün sonra doğum günüm. 17 olmak için
sabırsızlanıyorum. Herneyse. Babam bir iş adamı kendi şirketi var
ve annemse... O çalışmıyor. Evde oturup televizyon izlemekle geçirir bütün zamanını. Çok
sıkıcılar.
Kapıya yöneldim ve onlara "ben gidiyorum!" diye seslendikten sonra 'bir daha
görüşmemek üzere' diye mırıldanıp kapıdan dışarı çıktım.
Havaalanına vardığımda sadece 30 dakikanın kaldığını farkettim. Çabuk olmazsam buradan
kurtulamayacağım. Bunu istemiyorum. Biraz daha hızlanıp işlemlerimi hallettim.
Valizimi hızla sürerken birine çarptığımı bile farketmemiştim. Çantamı yerden kaldırıp çarptığım
çocuğa döndüm. "Ben çok üzgünüm. Sadece çok acelem var. Üzgünüm." Tanrım neden bu kadar
hızlı konuşuyorum ki. "Ah önemli değil. Biraz da benim hatam birazdan uçağım kalkıyor." dedi.
Ona gülümseyerek başımı sallayıp koşar adımlarla uçağa yetişmeye çalıştım.
Sonunda uçağı binmiştim. Yanımın boş olması için tanrıya dua ederken dualarımın boşa gitti.
Az önceki çarptığım çocuk ve 3 tane daha arkadaşı tam yanıma oturdu. Bu da mı tesadüf.. Tanrı
aşkına...
Çocuk bana dönüp "Hey sen az önce bana çarpan kızsın." dedi bana gülümseyerek.
"Evet o benim. Üzgünüm" aynı şekilde gülümseyip karşılık verdim. Şans yüzüme gülmüştü bu
sefer. Çocuk hoş biri. "Ben Luke." dedi elini uzatıp. "Ben de Jenny." Yanındaki 3 ünü sırayla
gösterip "Bu Ashton, onun yanındaki Calum ve onun yanında ki de Micheal." Hepsi aynı anda
"meraba."diye mırıldandı. kendi aralarında sohbet etmeye başladılar. O sırada bizde Luke'la
konuşuyorduk.
Bir grupları varmış. 5 Seconds Of Summer. Avusturalya'da yaşıyorlarmış. Buraya da konser için
ŞİMDİ OKUDUĞUN
It's Just Coincidence!
FanfictionAilesinin umursamazlığından kurtulmak için Avusturalya'ya giden Jenny, yolculuk sırasında, Londra'da ve Avusturalya'da farklı sürprizle karşılaşır. Kısa zamanda hayatına giren bu çocuklar onun bir parçası haline gelir. '...