Gözlerimi açtığımda herşey farkıydı . Üzerimde bir battaniye vardı ve ellerim ayaklarım bağlı değildi . Etrafa bakındım . Burası olduğum yer değildi . Yine neredeyim acaba ? Lanet beni nereye sürükledi çok merak ediyorum .. Kapının açıldığını duydum . Yerimden kımıldamadım . Az ötemde duran dolapta birtşeyler arıyordu . Arkası dönüktü . Yüzünü görememiştim . Geri kapıya doğru yönelip dışarı çıktı . Battaniyeyi üzerime elbise gibi sarıp ayağıya kalktım . Tekrar kapı açıldığında ufak bi çığlık attım . Çocuk işaret parmağıyla '' şşşt '' işareti yaptı . Çığlık atmayı kesmiştim . İçeri girip kapıyı kapattı . '' Sen kimsin ? Benim burda ne işim var ? '' diye onu soru yağmuruna tuttum . '' Ben Max . Seni kepazelerin elinden kurtardım . '' diyerek elindeki kutuyu önümdeki masaya koydu . '' Çok teşekkür ederim ! Gerçekten sana minnettarım ! '' - '' Hiç önemi yok . Giyin istersen . '' diyerek arkasını söndü . Kutuyu açıp içindeki kıyafetleri giymeye başladım . Gerçekten çok hoş kıayfetler. Aklıma Justin geldi . Onun aldığı kıyafetlere çok benziyordu . Beni neden kurtarmadı ? .. Üstümü giydikten sonra Max ' e tekrardan teşekkür ettim . '' Başın sıkıştığında gel :D '' diyerek beni uğurladı . '' Tabiki :D '' dedim ve yolda yürümeye başladım . Gündüz vakti olması bi avantajdı. Gündüzü seviyorum . Herkes burda ve daha güvenli hissetmemi sağlıyor . Ayrıca kıyafetli olmayı özlemişim . Kendimi sürtük gibi hissediyorum . .Baharın ağaçlarda açan çiçek kokuları burnumda tütüyordu . Yazın gelmesini 4 gözle bekliyordum . . . İşte o uzun ve dar yolun sonundaki ev . Bizim evimiz . . . Eve doğdu ilerledim . Anahtar kapının üzerindeydi . Yavaşça kapıyı açtım. Ufak ufak adımlarda mutfağın önündeki merdivenden yukarıya çıktım . Yatak odasından gelen çarşafın sürtünmesini duyabiliyordum . Evde birileri olduğu kesindi . Daha sessiz adımlarla hafif aralık odan yatak odasının kapısını sonuna kadar açtım . . . Hiç açmamayı , hatta bu lanet eve girmemeyi isterdim ! Gabriella ve Justin deli gibi sevişiyorlardı ! ! ! Gerçekten çok sinirlenmiştim . Ama artık gücüm kalmamıştı . Gözlerimden boşalan gözyaşları akmış göz kalemimi iyice akıtmıştı . Justin kapının aralandığını duyunca hemen bana doğru baktı . '' Ronn... '' tam Ronnie diyecekti ve ben sözünü kestim . '' Göreceğimi gördüm Justin . Fazla çabalama olurmu . Ama senden beklediğidim şey , canımı yakmamandı . Ama aslında sen benim canımı bile yakmadan direk beni sırtımdan bıçaklayıp öldürdün . Biliyormusun ? Benim için şuan önemli olan bu yaranın nasıl düzeleceği ? Nasıl tedavi olacağı ? Tabikide göründüğü kadar kolay değil . Sana onunla mutluluklar diliyorum . Benim karşıma birdaha çıkıp beni yaralama . Senden tek istediğim benimle olmandı . Şansını kaybettin küçük serseri . . . '' diyerek kapıyı hızlıca çarpıp gözlerimden boşalan yaşlar ile evi terk ettim . Arkamdan bağırdığını ve geldiğini duyabiliyordum . Ama ben ondan daha hızlıydım . Hızlıca koşmaya başladım . Gün batımına az kalmıştı . Gördüğüm her sokağa girdim . Hiçbirşey bana engel olamazdı . O kadar kötü bir durumdaydımki . . . Gün bitmişti . Güneş çoktan batmış onun yerine ay gelmişti . Yağmur yağıyordu . Üşümüyordum . Ama kalbim tir tir titriyordu . Hiçbirşey umrumda değildi . Onu özlüyordum . Ona deli gibi sarılmak istiyordum . Onu bir yandan affetmek istiyorum ama içimdeki sinir izin vermiyor . Çok değişik duydular içersindeyim . Ne yapacağımı bilmiyorum . Çaresizim . Yorgunum . Bitkinim ve Güçsüzüm . Hala onun bana bunu yapabileceğine aklım almıyor . Hani beni seviyordu !? Hani ben onun küçük prensesiydim !? Hep yanında olacağım dediği günler nerde !? Hepsini yakıp gitti . Ama ben unutamıyorum .. Islak bankın üzerine oturdum . Yağan yağmur saçlarımı yamyaş yapmıştı . Gecenin karanlığı ve yağmurun sesi azıcık ta olsa bana yardım ediyordu . Huzuru gösteriyordu . Sanki o bir uyuşturucu bende onun bağımlısıymışım gibi geliyor . Onsuz nefes alamaycakmışım gibi hissediyorum . Ne bu içimdeki yaratık ? Hem ona küfür etmekten bıkmıyor , hemde onu sevmekten . Yaramın tedavisi çok uzun sürecek sanırım . Çok , çok çok çok uzun ..
Bankın kenarına yasladığım kafamı kaldırdım . Sabah olmuştu . İlk defa bu gece lanet bana merhaba demedi . Gözüm yol kenarında duran cama çarptı . Hiçbir faydası olmasada canımı yakmak istiyorum . Aslında ölmek istiyorum ama o kadar cesaretli değilim . .Islak yere oturdum ve önümdeki camı bileğime hızlıca savurdum. Akan kanı izlemek beni büyülüyordu . Ama bulanmaya başladı .. Çok bulamaya ..
Eveet bu bölümüde yazdım . ♥ Bol vote ve yorum istiyorum . Görüşmke üzere ! =) Sizi seviyoruum ♥ Yorumları çok merak ediyorum .. ! :)