Uzun Bir Gece

18 4 1
                                    

Henry bir türlü uyuyamıyordu. 1 , 2 saat yatakta kıvranıp durdu. En sonunda kalkıp George 'u uyandırdı.
George ," Ne var Henry " dedi uykulu bir sesle. Henry " Aşağıda olanlar hala aklımda.  Bence gidip bir bakalım." Dedi . " Kafayı mı yedin sen!! Öğretmenler kızabilir! " dedi şiddetle George . " Bence onlarda artık gitmişlerdir saat sabahın 3 ' ü." Dedi Henry. En sonunda Henry nin uzun yalvarışlarından sonra George ile aşağıya indi ler.  Aşağıda hiç kimse yoktu . Etrafa baktılar ve bir ses duydular. Bir uğultuydu. Ve sonra bir anda karşılarına büyük bir bağırmayla   Tina çıktı. Tabi o karanlıkta Henry ve George onun Tina olduğunu anlamadılar ve çığlıklarla aşağı kattaki salonda tur atarak koşmaya başladılar. Sonra birbirlerine çarpıp düştüler. O sırada Tina kahkaha atmaktan yerde yuvarlanıyordu. En sonunda hepsi kalktı , Tina'nın da kahkahası durmuştu. George " Ne - neden bö-böyle birşey yaptın yaa. Çok korktuk. " dedi. Tina " Hıhı tabi tabi kesssinnn çok kormuşsunuzdur tabi." Dedi. Tina aslında iyi biriydi ama konuşmasıyla iki dakikada insanları çıldırtabilirdi. Omzunun biraz aşağısına gelen kahverengi saçları arasında sarı, fosforlu pembe, kırmızı, turkuaz , mor ve turuncu renkte hafiften kalın ipler vardı. Yemyeşil gözleri karanlıkta parlıyordu. Kendini beğenmiş değildi hatta onu severledi ama "Hıhı tabi canım" " aynen aynen kesiiin öyledir" gibi sözleriyle çok sinir bozucuydu.  Ama bu da onu Tina yapıyordu zaten. Aynı zamanda bu onun özel gücüydü. Henry " Burda ne arıyorsun " dedi Tina ' ya . " Siz neden varsanız bende o yüzden varım dedi" Tina da . George " Ne yani kedi gizemi aklında kaldığı için mi ? " dedi.  "Evet " dedi Tina. Arkasını dönüp gitmeye başladı. Kapıyı kapattı tam George Henry'e birşey söyleyecekti ki kapı bir anda açıldı ve Tina " KANDIRDIIIIM " dedi ve sonra kahkaha atmaya başladı. Ve tabi bu sırada George 'nin ve Henry 'nin kalp krizi geçirme oranları yüksekti herhalde. Henry " O zaman  neden buradaydın " diye sordu. Tina " Sadece çikolatalı süt almak için gelmiştim ama kalmamış. Sonuçta sizin gibi aptal değilim.  Böyle bir olaydan sonra öğretmenlerden biri gelirse başınız çok büyük derde girer." Dedi. George " Biz mi aptalız, asıl sen kendine bak" dedi. Tina da " Hıhı aynen aynen kesin ben aptalımdır siz hiiiiç değilsiniz zaten tabi tabi. " Dedi.  Henry " Kesin öyledir -bir an duraksadı- ö öyle mi-dir-ki " dedi son kelimelerde George 'a bakarak. George " Off tamam yeter artık, bence hemen yatakhaneye dönmeliyiz yoksa gerçekten Bay Link bile gelse başımız derde girebilir. " Dedi. Tam üçü yukarı çıkıyorlardı ki  bir ses duydular,  hemen büyük salondaki büyük dolaba girdiler. Biraz sıkıştılar ama ayak sesleri yaklaşınca hemen kapıyı kapatıp sustu lar. Bir kişinin sesiydi bu. Bu ses okuldan birinin değildi. Normal  bir kadın  sesiydi bu. Ve şöyle diyordu :
"Burada olduğunuzu biliyorum. Ah - aslında bilmiyorum ama eminimki biri bu olayı merak edip gelmiştir değil mi . Evet merak etmeyin size zarar vermicem ama size önemli birşey söylemeliyim. Kediyi öldüren ben değilim emin olun. Hiç kimseye zarar gelmez benden. Hatta benimle tanışçaksınız yakında. Buraya yeni geldim. Adım Taylor. Bakın burda olanları tam bilmiyorum ama benim geldiğim okulda önce hayvanları sonrada bizleri hedef aldılar. Kim olduğu bulunamadı. Ama ben bunu bu okulda bulucam. Yarın- ah doğrusu artık bu gün sabah saat 8 de buraya gelin sadece burada olan kişiler başka hiç kimse gelmesin . Bu konuyu konuşuruz. Şimdilik hoşçakalınnn ."
Ve tekrar aynı ayak sesleri ile geri gitti. Henry, George ve Tina kadının gittiğinden emin olduktan sonra dışarı çıktılar.  Tina " Bu da neydi şimdi ? " dedi. Henry " Bilmiyorum ama bence dediği gibi kimseye söylemeyelim . Şimdi odalarımıza gidelim ve saat 8 de tekrar gelelim. Sadece üçümüz ama tamam mı?" Dedi . George ve Tina da tamam anlamında başlarını salladılar ve sessizce yatakhaneye geri döndüler. George ve Henry hiç konuşmadan uyudular. Gerçekten uzun bir gece olmuştu artık.

Anlamsız Bir Komedi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin