Veda

34 1 0
                                    

Multimedyada Aral var.Lütfen okuyanlar vote vermeyi unutmasın.

Elisa'dan
Daha fazla koşamayacağımı anlayarak durdum ve yere çöktüm. Gitmeliydim. O okuldan bu şehirden. Ben kaldıramam ki bunları. Onun entrikalarını oyunlarını kaldıramam. Elimde sıktığım resme baktım. Bu benden özür dilemeden önce yada dilerken çekilmiş bir fotoğraftı. Kafası saçlarımda gömülüydü. Dışarıdan bakan biri bizi sevgili zannederdi.
Ne saçmalıyorum ben. Yavaşça ayağa kalkıp yürümeye devam ettim yaklaşık bir saat yürüdükten sonra eve gelmiştim. İlke'yi arayıp ona burda kalmak istemediğimi İzmir'e döneceğimi söylemeliydim. Bunu aklımın bir köşesine not ederek duşa girdim. Uzun bir duştan sonra üzerime gri,siyah çizgili pijamalarımı giydim. Ve mutfağa gittim. Kendime kahvaltı türünde şeyler hazırlayarak biraz yedim. Ardından televizyonun karşısına oturdum. Bir sürü saçma sapan dizi vardı. Hiç doğru düzgün bir şey olmaz mı derken bir kanalda Senden Bana Kalan'a rastladım. Ve izlemeye başladım. Bilmem kaç dakika sonra gözyaşlarımı silmeye başlamıştım bile. Acaba şimdi ne yapıyor. Neden onu düşünmeyi engelleyemiyorum neden.....

Yazar'dan
Kızın arkasından daha fazla koşmamıştı Aral.Arkadaşı Oğuz durdurmuştu onu.Ardından Dark Blue Bar'a gitti.Kapıda onu selamlayan korumalara başıyla selam verip içeri girdi. Her zamanki masasına oturdu.Kafası bozuktu. İçti,içti ve içti. Onun üstüne bu kadar gitmemeliydim diye düşündü. Ama olan olmuştu ki şimdi kız ya okuldan giderse ...istediği de bu değil miydi zaten , ya şehirden giderse ... benim yüzümden şehiri mi terk edecek. Kafasında bunun gibi milyonlarca şeyle içti genç adam. Gidecekti affettirecekti kendini o papatya kokulu kıza..
Direksiyonun başına geçip evine sürmeye başladı. Evet bu gece affedecekti onu affetmeliydi.
Elisa kapının çalınmasıyla yaşlar akan gözünü silip burnunu çekip kapıya doğru ilerledi. Kapının deliğinden baktı fakat kimse yoktu . Yavaşça kapıyı açtı. Açmasıyla içeriye leş gibi alkol kokan Aral'ın girmesi bir oldu.

Elisa'dan
Bu saatte kimdi ki bu kapının gözünden bakmama rağmen kimseyi göremedim. Yavaşça kapıyı açtım. Ve o maviler ..
"Ne işin var senin burda."bana doğru geldikçe geri gidiyordum.
"Korkma benden papatya affet beni."
Bana papatya mı dedi o. Nasıl korkmıyım ki senden be sen zararsın bana
"Git evimden ! Seni dinlemek ,görmek istemiyorum. Git yoksa polis çağırırım." dememle güldü ve yalpalayarak koltuğa attı kendini o sırada masanın üzerindeki resmimizi gördü ve eline aldı.
"Papatya.... dedi tıpkı papatya gibi kokuyorsun.Çiçek gibi .... " dedi ve güldü. Gitmelisin burdan kalırsan affederim seni kalırsan kendimi kaybederim. Seni affedersem ben yok olurum.
"Beni affedene kadar gitmiyorum." dedi küçük bir çocuk gibi omuzlarını silkerek. Nasıl gitmiyorum.
" Seni affetmicem Aral uzatma daha fazla zarar verme ne olursun git." dedim ve umutsuzca ayağa kalktı.
"Öyle olsun papatya varsın sen beni affetme hak ettim zaten ama gitme bu şehirden gitme be ." dedi yalvarırcasına. Kapıya doğru ilerlemeye başladı. Ayakta zor duruyor nasıl gidecek bu çocuk. Buraya kadar nasıl kullanmış o arabayı. Sanane Elisa sanane nasıl giderse gitsin. Olmaz öyle şey ya kaza yaparsa Aral tam kapıdan çıkacağı sırada
"Dur!" dedim ve Aral'ın durup bana bakması bir oldu. "Sorun ne ?"dedi yorgun ve bitkin çıkan sesiyle. "Bu halde araba kullanamazsın. Sarhoşsun."dedim sakince bana yaklaşıp.
"Bir şey olmaz bana hem olsa da ne güzel işte kurtulursun benim gibi bir itten." dedi tükürürcesine hayır izin veremezdim ya kaza yaparsa bu sarhoşluğu belki de bir ailenin canına mal olucak. 'Ha onu düşünmüyorsun yani.' İç ses sus allah aşkına.
"Hem gitmezsem nerde kalıcam git diyordun az önce sokakta mı yatayım. Dersen Aralcığım beraber yatalım olur." dedi pişmiş kelle gibi sırıtarak.
"Burda kalabilirsin ama beraber yatmayacağız. Ve sakın seni affettiğimi düşünme sabah seni burda görmicem." dememle
"Burda kalmayacağım beni istemeyen birinin evinde kalmam. Taksi çağırır giderim evime çok kaza yapacağımı düşünüyorsan ."diye kükremesiyle
"Ne halin varsa gör Aral."diye bağırmam bir oldu. Onu düşünende...
"Papatya kızma gidiyorum işte hadi bir veda öpücüğü ver bana." demesiyle gülmem bir oldu ne saçmalıyor bu allah aşkına veda öpücüğüymüş. "Ne saçmalıyorsun sen seni asla öpmem." dedim ve bana yaklaşmaya başladı.
"Ya ben öpersem." demesiyle sıcak dudaklarını dudaklarımın üstünde hissetmem bir oldu. Onu geri itemiyordum. Nasıl olsa sabah hatırlamayacak dedim ve öpüşüne acemice karşılık verdim. Dudaklarının gerilmesinden gülümsediğini anlamıştım. Dudağını ısırdım ve oda ısırarak karşılık verdi bir anda kendimi duvarla onun arasında buldum. Yavaşça geri çekilip alnını alnıma yasladı tıpkı o günkü gibi ..
Ardından kulağıma "Sen beni öptün."diye fısıldadı inanamamışça ve tüm tüylerimin diken diken olduğunu hissettim. Geri çekilip kapıya doğru ilerlerken ardından
"Elvedaa maviişş." diye bağırmamla yanıma geldi yeniden.
"Vedaları sevmem papatya. Sonra görüşürüz ."
deyip alnıma bir öpücük kondurdu. Ve kapıyı kapayıp çıktı. Yaklaşık 10 dakika sonra taksiye bindi ve gözden uzaklaştı.

Yazar'dan
İçinde nedensizce bir sıkıntı vardı Elisa'nın. Yatakta dönüp durdu.
Ardından telefonu çalmaya başladı. Bilinmeyen bir numaraydı. Elisa açmakla açmamak arasında tereddüt etti ve sonunda açtı.
"Alo.."dedi
ve telefonun diğer ucundaki ses telaşla
"Alo Elisa ben Berk. Abim............

Ve bölüm sonu gören okuyucularım lütfen vote vermeyi unutmayın çok zor değil

SerseriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin