Eveett. Yeni bölümle karşınızdayım.Multimedyada Aral ve Elisa.
Elisa'dan
"Ay patlama." deyip kapıyı açmamla karşımda her gün olduğu gibi Aral'ın grubundan çocukları görmem bir oldu. Ve İlke neden bağırıyor bu deli .
"Hay allahım çattık ya kardeşim banane senin arabanın park yerinden ilk ben geldim.Hayvan gibi sürüp üstüme çıkmasaydın ben senin arabanı çizmezdim." Şimdi siz diceksiniz ki bu kız 17 yaşında ne arabası kullanıyor. İlke benden 4 ay büyük olduğu için 18 e girdiği gibi aldı ehliyetini. Tahminimce İzmir'den arabasını getirmiş ve şu anda da onun kavgasını ediyor şaşkınca bakıyorum bende onlara. Kavga ettiği Aral'ın en yakın arkadaşı Oğuz. Ahh İlke yandın kardeşim.
"Lan gelmişsin benim park yerime sokmuşsun arabanı bir de bebeğimi çizdin hala daha üste çıkmaya çalışıyorsun pes be ."
"Ayy sinir krizi geçireceğim. Çekil şurdan çekil." diyerek Oğuz'u itekledi ve kollarını açarak bana doğru geldi. Sarılmasıyla "Özlettin kendini" dedim oda "Eh biraz öyle oldu. Bir gittim Aral şerefsizi sana yapmadığını bırakmamış sahipsiz sandı galiba seni şu hala daha arabasına bakan dandik kim? Allah aşkına deli olucam ben."
dedi ve içeriye geçtik. Gruptaki diğerleriyle selamlaştıktan sonra Aral kolumdan tutarak kendine çekti ve
"Hani benim sarmalarıma ne oldu." dedi off birde sarma vardı değil mi
"İlke üzerini değiştirsin. Birazdan geçeriz mutfağa . Ha bu arada yaptıklarını unuttum seni affettim sanma dua et hastasın." dedim ve bana melül melül bakan Berk'e baktım.
" Ne istiyorsun Berk söyle hadi artık melül melül bakmayı kes." dememle Doğukan, Cem ve Berk aynı anda ayağa kalkıp karşıma dikildiler ve
"Hani senin şu Arala sardığın sarmalar vardı ya ..."
" Eee.. Cem "dememle
Doğukan "İşte onlara şey oldu."
" Neyy oldu."
"Todd sanırım onları çok beğenmiş." dedi ardından Berk.
"Todd kim ? Ve benim sarmalarımı nasıl yedirirsiniz hem onlar daha pişmemişti bile." dememle Berk gülerek "Todd abimin köpeği ve sarmaların için üzgünüz." diyerek koltuğa oturdu. Diğerleride kendini yanına atarak "Ohh be söyledik sandığımız gibi tepki vermedi bakın ben demiştim." dedi Cem göğsünü gere gere . Şimdi tepkiyi göstericem size ben neyse ne yapalım gitti sarmalarım.
" Aral maalesef sarmalarımı Todd'un yemiş."dememle,gülerek" Sorun değil başka bir şey yaparsınız." dedi.
Ha birde sorun olsaydı. "Oğuz nerede lan ?" diye sormasıyla üstü başı sırılsıklam Oğuz'un içeriye girmesi bir oldu.
"Tutmayın beni öldürücem o kızı diyerek merdivenlere doğru koşan Oğuz'u Doğukan durdurdu.
"Ne oldu oğlum bu ne hal .." diyerek gülmeye başladı.
" O süpürgesiz cadı kafamdan aşağıya bir kova suyu döktü. Ne olacak şimdi beni bırakın onu öldürüp geleceğim." diyerek merdivenleri çıkmaya başladı.
Bense ayağa kalkıp
"Olamazz! Arkadaşım... "diyerek koşmaya kalktığım sırada Aral kolumdan tutarak kalkmama izin vermedi.
"Bakma öyle dediğine bir şey yapacağından değil bağırınır bağırınır susar ." dedi. Bense gülerek
"Ben ondan değil katil olacak arkadaşım ona üzülüyorum."dedim. Diğerleri de gülmeye başladı. Aral kolunu omuzuma attı bende ona yaslandım ve yaslanmamla inlemesi bir oldu. Ah nasıl unuttum çocuğun yaraları daha iyileşmedi.
" Bir şeyin var mı? Özür dilerim. Acıdı mı çok? "diye sorularımı sıraladığım sırada "Bir şeyim yok gayet iyiyim. Şimdi sus ve gel buraya ."dedi beni kendine çekerken..İlke'den
Üzerimi değiştirmek için yukarı çıktım. Berk'in söylediği karşıda soldaki odaya girdim ve valizimi açtım. İçinden bir kot ve t shirt çıkardıktan sonra duş almaya karar verdim. Banyoya girdiğim sırada içi su dolu kovayı küvetin içinde gördüm. Hay allah bunun ne işi var burda. Erkek evi işte . Kovayı aldığım gibi balkona çıktım ve aşağıya döktüm.
"Allahh koru yarabbim . Ne oluyor." "Ahahahaha" kahkahalarla gülmeye başladığım sırada kafasını yukarıya kaldırdı ve beni gördü.
"Hihh eyvah!" diyerek içeri girdim. Oysa bağırarak
" Yaktım kızım seni bittin sen bekle geliyorum bekle beklee!! " diye bağırarak içeri girdi. Allah allah gel bakalım ne yapacaksa artık. Sanki bilerek döktüm.
Odanın kapısının açılmasıyla içeri girip koluma yapışması bir oldu.
"Bırak kolumu." diye tısladığımda
"Bırakmazsam ne olur. Derdin ne kızım senin benimle kafama ne diye döktün suyu ?"dedi
" Görmedim seni be çocuk neden dökeyim senin üzerine suyu ben."
" Bana bak cadı seni sevmedim."demesiyle
" Bende sana bayılıyorum ya zaten.Hislerimiz karşılıklı ne güzel."deyip onu ittirdim.
"Şimdi odadan defolur musun lütfen." dedim imayla,kapıyı çarpıp çıktı.
" Gerizekalıı!" diyerek bağırdım ve banyoya girdim. Üzerimi çıkararak kendimi ılık suya bıraktım.
Kısa bir duştan sonra üzerimi giyip saçlarımı salık bırakıp aşağıya indim.
Elisa'dan
İlke'nin de aşağıya gelmesiyle
"Bence pizza sipariş edelim şimdi hiç yemekle uğraşasımız yok bizim." diyerek tahminimce şirin olduğumu düşündüğüm bir şekilde güldüm.
Aral bu halime gülüp "Oğuz pizza siparişi versene kardeşim." dedi ve ayağa kalktı.
" Bir şey mi istedin. Ben getireyim istersen." dememle
"Üzerimi değiştirmeye gidiyorum. İstersen yardıma gelebilirsin." deyip göz kırpmasıyla
"Yok kalsın Berk yardım eder sana sen tek değiştiremezsin üzerini yaran hala iyileşmedi. Değil mi Berk."dememle Berk kafasını telefondan kaldırıp
"Hee.. Ne.? Ne oldu..? "
" Ohoo aşık mısın oğlum? Abin diyorum üzerini değiştirmesine yardım etsen diyorum."
"Hee tamam hadi abi gel ." diyerek ayağa kalktı. Onlar üst kata çıkarken bizde oturup televizyon izlemeye başladık.
Oğuz ve İlke'yi birbirine kaçamak bakışlar atarlarken yakalıyordum.
Aslında bunlar birbirlerine de yakışıyorlar ya. Ama İlke'ye söylesem beni çiğ çiğ yer.
"Nerde kaldı bu pizzalar ." diye söylenmeye başlayan Oğuz'a dönen İlke
"Kes sesini senin mızmızlanmanı dinlemek zorunda değiliz." diye tükürürcesine konuştu.
Kızmaktan ziyade kırılmıştı benim arkadaşım. Bana bakarak burukça gülümsedi. Yanlız kaldığımızda ona muhakkak sormalıydım. Kesin bugün üst kattayken bir şeyler oldu. Ben bunları düşünürken. Aral'ın sesiyle bir anda irkildim.
" Neyi düşünüyorsun böyle derin derin."
"Hiiç dalmışım ya.."
"Öyle olsun bakalım." diyerek yanıma oturdu ve beni de kendine çekti. İyi alıştı buda iki yüz verdik hemen tepemize çıktı.
"Kolunuzu çekerseniz sevinirim Aral Karal." dememle
" Ne bu resmilik Elisa Duygun."
"Olması gereken bu." dememle yumruklarını sıkıp derin bir nefes aldı.
"En azından bir kaç gün kedi köpek gibi olmadan normal insanlar gibi olsak keşke Elisa." deyip kalktı ve burdan görebildiğim kadarıyla mutfağın kapısından bahçeye çıktı.
Yaklaşık 10 dakika sonra yanına gitmeye karar verdim. Hava serindi belki üşümüştür diye düşünerek polar alıp dışarıya çıktım. Salıncakta oturuyordu. Başını geriye eğmiş salıncağın üzerindeki tente gibi şeyi geriye yatırmış gökyüzünü izliyordu.
"Oturabilir miyim." dedim ve benim ardımdan
" Hayır. Oturamazsın."dedi
Yavaşça başımı sallayıp geriye döndüm ki aklıma üşütme ihtimali geldi ve elimdeki poları yavaşça üzerine örttüm.
Tam arkamı dönüp giderken
"Buraya gel." dedi. Hızlıca gözümden akan yaşı silip ona döndüm ve yanına ilerledim.
"Bir şey mi isteyeceksin." poların yan tarafını kaldırıp eliyle vurarak "Gel yanıma hadi." dedi
Yanına oturdum. İkimiz de başımızı eğip gökyüzüne bakmaya başladık.
En son hatırladığım Aral'ın omzuna başımı koyduğum.
Fotoğraf çekilme sesi Oğuz'un sinsi kahkahaları Aral'ın sessizce küfür etmesi uykumdan ayrılmamı sağlamıştı.
Yavaşça başımı kaldırıp
"Neler oluyor." dememle Aral " Bu gereksiz pizzaların geldiğini söylemek için gelmiş bizi böyle görünce de fotoğrafımızı çekmiş. Gözüme sokup duruyor şimdi de snapchate atacakmış. "Sakın Oğuz sakınn! Seni öldürürüm." dememle "Oğuz'un "Aman be tamam atmıcam. Hadi sizi bekleyemeyiz. Pizza kalmazsa sonra yok hepsini yediniz yok efendim bize neden bırakmadınız yok .."Aral"Kes lan gevezeliği." diyerek kalktı ve bana kolunu atıp yürümeye başladı. İçeriye girdiğimizde oturma odasında yemeğe karar verdik. Mutfaktan kolaları alarak içeri geçtim ve bardaklara doldurmaya başladım.
Sonra yemeğe başladık.
Kapının çalmasıyla
"Birini mi bekliyorduk." dedim. Benim ardımdan hep bir ağızdan
"Yoo... kimseyi beklemiyoruz ."
"Neyse ben bakayım o zaman." deyip ayağa kalktığımda Aral" Dur bende geleyim. Kimmiş görelim." dedi.
Kapıyı açtığımda gördüğüm yüzle neredeyse sevinçten havaya uçacaktım.
Ama ne işi vardı ki burada onun ................Bölüm sonu.
Diğer bölümde bu bölüm giren karakterlerden bahsedeceğim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Serseri
ChickLit"Dur!" "Sorun ne ?"dedi yorgun ve bitkin çıkan sesiyle. "Bu halde araba kullanamazsın.Sarhoşsun." "Bir şey olmaz bana hem olsa da ne güzel işte kurtulursun benim gibi bir itten." dedi tükürürcesine......